Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/572 E. 2022/1395 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/572
KARAR NO : 2022/1395
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2020
NUMARASI : 2018/754 E. 2020/495 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 24/11/2022
Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunu, dava dışı …’ne ait derneğin bulunduğu dairenin boya ve tadilat işlerini üstlendiklerini, boya ve tadilat işlerinin tamamının davacı tarafından eksiksiz olarak yapıldığını ve işin teslim edilmesine rağmen, yapılan iş karşılığı 134.000,00 TL’nin tamanının davalı şirkete ödendiğini, ancak davalının adi ortaklık çerçevesinde davacının hak etmiş olduğu miktarın tamamını ödemediğini, bununla birlikte davalı şirketin tahsil ettiği paranın yalnızca 55.000,00 TL’sini davacıya ödediğini, TBK’daki açık hükümler gereğince toplam tahsil edilen paradan öncelikle davacı tarafından yapılan masraf karşılığı 85.000,00 TL’yi alması ve davalı tarafın ayrıca bir gideri söz konusu değilse kalan miktar olan 49.000,00 TL’nin eşit olarak paylaşılması gerektiğini, bu durumda davacının asıl alacağı olan (85.000,00 TL gider+49.000,00/2(24.500,00 TL)) toplamı olan 109.500,00 TL alması gerektiğini, ancak 55.000,00 TL aldığını, bakiye 54.500,00 TL daha alacağı söz konusu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalı şirketin dava da adı geçen sözleşme konusu işi tek başına üstlendiğini, yüklenici olan davalı şirket işlerinin bir kısmının yapılması hususunda…’la alt yüklenici olarak anlaştıklarını, ekte sundukları dekontlardan da anlaşılacağı üzere…’ın şahsi banka hesabına yapılan işlerin karşılığı olan iş avanslarının ödendiğini, taraflar arasında herhangi bir hukuki ilişki olmadığı gibi davalı şirketin… ile arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi değil yüklenici-alt yüklenici ilişkisi olduğunu, iş ilişkisinden kaynaklı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğunu, davanın usulden reddi gerektiğini, iddia olunan masraf ve giderlere ilişkin hiçbir fatura düzenlemediğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:
Mahkemece, davacı tarafın adi ortaklık ilişkisini ispatlayamadığını, davalının… isimli şahıs ile anlaştığını, ödemelerin…’ın şahsi hesabına gönderildiğini, davacının yaptığı masrafları belgelendiremediğini, tarafların anlaştığı kabul edilse bile bilirkişi raporuna göre davacının alacağının bulunmadığını ve davacının yemin deliline dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak haksız ve hukuka aykırı ve adil olmayan bir karar verdiğini, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, itirazlarının gözetilmediğini, davacının kendi malzeme ve işçileri ile masraflar yaparak işi yaptığını, buna rağmen davalının kısmi ödemesi gözetilerek davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının işi yaptığı davalı tarafından kabul edilirken mahkemece ve bilirkişi tarafından kabul edilmemesinin anlaşılır olmadığını, davalının işi adi ortaklık olarak aldığını, davalı ile …Arasında yapıldığı iddia olunan sözleşmenin sadece 49.000,00 -TL miktarlı olduğunu, oysa yapılan iş bedelinin 134.000,00-TL olduğunu, bilirkişinin bu hususu hiç değerlendirmediğini, masraflardan mahsup edilmesi için davalının 55.000,00 TL ödediğini, bu bedelin masraflar için ödendiğini, işi fiilen davacının yaptığını, işçilerin davacının sigortalı işçisi olduğunu, malzemeyi dükkandan verdiğini, işçi ücreti için faturaya gerek olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, taraflar arasında dava dışı …’nin tamir ve tadilatı amacıyla kurulduğu iddia edilen sözlü adi ortaklık sözleşmesi gereğince sermaye ve kâr payı talep edilmektedir.
18.06.2014 gün 6545 sayılı Yasa ile yapılan düzenlemeye göre Asliye Ticaret Mahkemelerinde “Heyetçe” incelenip karara bağlanacak konular şunlardır: Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri üç yüz bin Türk lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın;
1. İflas, iflasın ertelenmesi, iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan davalara,
2. 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda hâkimin kesin olarak karara bağlayacağı işler ile davalara,
3. Şirketler ve kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalara, yönetim organları ve denetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına, organların azline ve geçici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yönelik davalara,
4. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, iptal davalarına, hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara,”
ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülecek ve sonuçlandırılacak;
Heyet hâlinde bakılacak davalarla ilgili olmak üzere, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra talep edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirler de heyet tarafından incelenip karara bağlanacaktır.
b) Yukarda belirtilen dava ve işler dışında kalan uyuşmazlıklar mahkeme hâkimlerinden biri tarafından görülecek ve karara bağlanacaktır.
Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kâr ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır.
Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Taraflar tasfiye konusunda anlaşmadığı takdirde ortaklığın tasfiyesinin mahkemece TBK.’nun 642.vd.madde hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir.
Dosya kapsamından, davacının talebinin taraflar arasında sözlü olarak kurulduğu iddia edilen adi ortaklık nedeniyle davalıdan sermaye ve kâr payının tahsili talep edildiğinden, uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, tasfiye işlemlerinin Asliye Ticaret Mahkemesinde heyet tarafından görülüp kararın verilmesi gerekmektedir.
Belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,3 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-)ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 02/10/2020 tarih, 2018/754 E., 2020/495 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-)Davacı tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde iadesine,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a- maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.