Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/444 E. 2022/1274 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/444 – 2022/1274
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/444
KARAR NO : 2022/1274

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2021
NUMARASI : 2018/773E.- 2021/77 K.

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : MENFİ TESPİT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 21/11/2022

Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının işlettiği taş ocağında kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile davalı tarafından toplam 81.255,53 TL ceza tahakkuk ettirildiğini ve elektriğin kesildiğini, işletmedeki faaliyet süreklilik arzettiği için, işçiler tarafından elektriğin kullanılmaya devam edildiğini, söz konusu dönemde iki adet fatura borcunun ödenmiş olup, kaçak kullanım bedeli tahakkuk ettirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere davacının şimdilik 100,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiş, 07/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 62.479,90 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 34.024,23 TL bakımından davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf talebinde, fatura bedelini ödeyerek elektrik kullanmaya devam eden davacıya kaçak tahakkuku yapmanın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kısmen kabul kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf talebinde, yönetmeliğin ilgili maddesi gereğince kaçak kullanıma ilişkin hesaplamaların kurul onaylı tarife tablolarındaki ilgili tüketicinin tüketici grubuna ilişkin tek terimli, tek zamanlı aktif enerji ve dağıtım tarifesi üzerinden yapıldığını, 01/07/2017 başlangıç tarihli sözleşmede belirlenen aktif enerji bedeli üzerinden kaçak hesabı yapılamayacağını, davacı tarafça ödendiği belirtilen faturaların dava konusu kaçak kullanıma ilişkin faturalar olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Davada, kaçak elektrik kullanımı nedeni ile davalı şirket tarafından davacı hakkında tahakkuk ettirilen fatura bedellerinden davacının sorumlu olmadığının tespiti talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, davacının, 30/07/2018 ve 01/10/2018 tespit tarihli, 22.671,61 TL ve 58.583,92 TL tutarındaki 2 adet kaçak fatura bedelinden sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda, dava konusu işyerinin elektrik enerjisinin 02/07/2018 tarihinde davalı şirket görevlileri tarafından kesildiği, 30/07/2018 tarihinde yapılan kontrolde enerjinin davalı şirket bilgisi olmaksızın açıldığı ve kullanıma devam edildiği, bunun üzerine kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenerek enerjinin yeniden kesildiği, 01/10/2018-07/11/2018 ve 17/12/2018 tarihli kontrollerde de durumun tekrarlandığı, her kontrol tarihinde borcundan dolayı kesilen elektriğin davacı tarafça davalı şirketin izni ve bilgisi olmaksızın, mühre müdahale etmek suretiyle açılarak kullanılmaya devam edildiği tespitine yer verilmiş, nihai takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmek suretiyle, dava konusu kaçak kullanım miktarı hem taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirlenen indirimli birim fiyat üzerinden, hem de yasal mevzuat gereği Kurul onaylı tarifeler ile belirlenen birim fiyat üzerinden hesaplanmıştır.
Mahkemece, davacı abonenin dağıtım sistemine müdahale ederek dağıtım sistemi sahibinin mevzuata uygun olarak kestiği elektriği açmak suretiyle kaçak elektrik kullandığı sabit görülmekle birlikte, kullanılan kaçak elektrik miktarının hesaplanmasında taraflar arasında imzalanmış olan 01/07/2017 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinde normal aktif tüketim için belirlenen indirimli birim fiyat üzerinden yapılan bilirkişi hesaplaması esas alınarak davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Zira, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, taraflar arasındaki sözleşme normal aktif tüketim için düzenlenmiş olup, sözleşmede belirlenen indirimli birim fiyat da normal aktif tüketim bedeli hesabında dikkate alınacaktır. Dava konusu kaçak kullanım miktarının hesaplanmasında, sözleşmede belirlenen indirimli birim fiyatın değil, yasal mevzuat gereği Kurul onaylı tarifeler ile belirlenen birim fiyatın esas alınması gerekmektedir. Hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda Kurul onaylı tarifeler ile belirlenen birim fiyat esas alınmak suretiyle yapılan hesaplamada dava konusu 2 fatura nedeniyle davacının toplam 68.302,45 TL kaçak kullanım borcu olduğu tespit edilmiş olup, davacının ıslah ile yükselttiği 62.479,90 TL olan dava değeri dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle ve dosya kapsamına göre yapılan inceleme sonucunda davacı vekilinin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nun 353/1-b.3. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin “Davanın kısmen kabulü ile davacının 34.024,23 TL bakımından davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” ilişkin kararının kaldırılarak, yerine “Davanın reddine” şeklinde HMK.’nun 353/1-b,3 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-A)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
B)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KABULÜNE,
Bu itibarla HMK’nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurmak gerektiğinden,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 35,90 TL ve 1.066,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.101,90 TL’den mahsubu ile geriye kalan 1.021,20 TL’nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
II-B)-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç ve masraflar yönünden;
1-)Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
2-)İstinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvuran davalıya iadesine,
3-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-)Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362/(1)-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere, 02/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.