Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/419 E. 2022/1159 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/419 – 2022/1159
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/419
KARAR NO : 2022/1159
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/01/2021
NUMARASI : 2020/231 E.- 2021/9 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 04/11/2022

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında kurumsal abonelik sözleşmesi imzalandığını ancak davalı tarafından sözleşme kapsamındaki hatlara ilişkin fatura borçlarının ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için Ankara 33.İcra Müdürlüğü’nün 2019/120760 E.sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, takibe vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davacı lehine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında 13/02/2017 tarihli, 24 ay taahhütlü “… Kampanyası” kapsamında abonelik sözleşmesi imzalandığını, taahhütnamede sözleşme süresi boyunca telefon hatları için standart ücret tarifelerine göre daha indirimli ve uygun fiyattan faturalandırma yapılacağının belirtilmiş olduğu halde davacı şirketin taahhütname kapsamında kalmasına rağmen Şubat 2019 dönemi faturasını kampanya şartlarına aykırı şekilde 40.663,60 TL olarak önceki ay faturalarına göre fahiş bedelli düzenlediğini ve söz konusu faturaya istinaden davalı aleyhine haksız şekilde icra takibi başlatıldığını, dava konusu Şubat 2019 dönemi fatura bedeli olarak son 3 döneme ilişkin faturaların ortalaması alınmak suretiyle belirlenen 16.076,01 TL’nin takip dosyasına yatırılmış olduğunu ve takip konusu miktarın geriye kalan kısmına itiraz edildiğini belirterek, davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 33. İcra Müdürlüğü’nün, 2019/120760 E.sayılı dosyasına yaptığı itirazının 29.918,39 TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin devamına, asıl alacak üzerinden avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak üzerinden %20 oranında 5.983,67 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf talebinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, 24 ay süreli taahhütnamenin 19.02.2017 ile 19.02.2019 tarihleri arasında geçerli olup, dava konusu Şubat 2019 dönemi faturasının da taahhütname kapsamında indirimli şekilde düzenlenmesi gerekirken davacı kurumun söz konusu faturayı indirimsiz şekilde düzenlediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, taraflar arasında düzenlenen Mobil Telefon Kurumsal Abonelik Sözleşmesi kapsamında davalı aleyhine düzenlenen ve ödenmeyen fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, dava konusu Şubat 2019 dönemi faturasının taraflar arasında düzenlenen Mobil Telefon Kurumsal Abonelik Sözleşmesi ve taraflar arasındaki 24 ay süreli taahhütname kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hükme esas alınan 26/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “Davacı şirketin, Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliğinin ilgili maddelerine uygun olarak davalı şirkete taahhütlü kampanyanın biteceğine dair bildirimlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı şirketin kampanya taahhüdünün bitimi sonrasında, davalı şirkete gönderilen 20/01/2019 tarihli faturada tarife bedellerinin açıklandığı şekilde davalı şirketin GSM hatlarına tarife paketlerini 20/02/2019 tarihli 40.663,60 TL bedelli faturaya doğru olarak uyguladığı kanaatine varılmıştır. Davacı şirketin Ankara 33.İcra Müdürlüğü’nün 2019/120760 E.sayılı dosyası ile 36.454,,40 TL asıl alacak üzerinden faizlerle birlikte toplam 45.994,43 TL üzerinden davalı şirket adına icra takibi başlattığı, davalı şirketin 16.076,01 TL’lik kısmını kabul ederek ödeme yaptığı düşünüldüğünde, 29.915,42 TL’lik kısımdan davalı şirket sorumlu olacaktır. Talebe bağlılık ilkesi gereğince, davacı şirket vekilinin Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan dilekçesinde harca esas bedel 29.918,39 TL olması nedeniyle davalı şirketin ödemesi gereken bedel 29.918,39 TL olacaktır.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Raporun hüküm kurmaya ve istinaf denetimine elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Diğer yandan, dosya kapsamında bulunan taraflar arasında imzalanmış olan Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesinin 24/01/2017 tarihli olup, 24 ay süreli taahhütnamenin de taraflar arasındaki sözleşme süresince geçerli olacağı göz önünde bulundurulduğunda, sözleşmenin sona erme tarihi olan 24/01/2019 tarihinden sonraki döneme rastgelen dava konusu 20 Ocak-19 Şubat 2019 dönemi faturasının sözleşme ve taahhütname kapsamı dışında olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
Her ne kadar mahkemece davacının icra inkâr tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, dava yargılamayı gerektirdiğinden, davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Ancak, belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan “Asıl alacağın %20’si oranında olan icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,” cümlesinin silinmesi suretiyle, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince hükmün DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA karar verilmesi gerekmiştir.
İnfazda duraksamaya yol açmamak için hükmün kesinleşen kısımlarına kararda aynen yer verilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
1-Davanın kısmen kabulüne,
2-Davalının Ankara 33.İcra Müdürlüğü’nün, 2019/120760 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazının 29.918,39 TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin devamına,
Asıl alacak üzerinden avans faizi işletilerek takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-İcra inkâr tazminatı talebinin reddine,
4-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
5-Alınması gerekli 2.043,72 TL harçtan 510,95 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 1.532,77 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 75,50 TL posta ve tebligat gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 565,35 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 1.340,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.487,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
B-)İstinaf harç ve yargılama giderleri yönünden,
1-Davalı tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde iadesine,
2-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 51,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.