Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/408 E. 2021/542 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : İSTİRDAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 13/04/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı tarafından yapılan “… … davalı yanca onaylanması için farklı tarihlerde “…” adı altında işlem bedeli alındığını, davalının bu bedelleri almasının herhangi bir kanuni dayanağının bulunmadığını belirterek, davalı … tarafından projenin onaylanması için alınan 15.004,10 TL işlem bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini, davacının talep ettiği alacağın zamanaşımına uğradığını, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 17/07/2020 tarih, … sayılı kararı ile davaya bakma görevi idari yargının görev alanına girdiğinden 6100 sayılı HMK 114/1-b, 115 md. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 23.12.2019 tarih …. sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi kararında uyuşmazlığın çözümünde Adli Yargı mercilerinin görevli olduğuna karar verildiğini, yine benzer uyuşmazlıkta Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin …. sayılı ilamında uyuşmazlıkta görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna hükmettiğini, davanın adli yargıda açılmasını gerektirecek, yargı makamlarınca verilmiş bu kadar net kararlar varken yerel mahkemece verilen kararın hukuki gerekçesini anlayabilmenin mümkün olmadığını, yargı makamlarının kararlarının istikrarlı olmasının ve vatandaşların bu kararlara güvenerek açacakları davada görevli mahkemeyi belirlemelerinin hukuki güvenlik ilkesinin bir sonucu olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı tarafından haksız yere ödendiği iddia edilen… sebepsiz zenginleşme kurallarına göre iadesi talebine ilişkindir.
2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Kanunun 18. maddesinin 2. fıkrası; “Şu kadar ki, Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulduğunu bildiren yazının alındığı günden başlamak üzere altı ay içinde bu Mahkemenin kararı gelmezse yargı mercii davayı görmeye devam eder. Ancak, esas hakkında son kararı vermeden Uyuşmazlık Mahkemesinin kararı gelirse yargı mercii bu karara uymak zorundadır.” hükmünü içermektedir.
Yine aynı kanunun 28. maddesinde ise; “Uyuşmazlık Mahkemesi, vereceği bütün kararların sonuçlarını ilgili …, görev uyuşmazlığının çözülmesi için kendisine başvuran yargı merciine, kararı beklemesi için yazı yazılmış bulunan yargı merciine veya mercilerine uyuşmazlığın çözülmesi için başvurmuş olan kişilere veya makamlara hemen tebliğ eder. İlgili yargı mercileri ile bütün makam, kuruluş ve kişiler; mahkeme kararlarına uymak, geciktirmeksizin onları uygulamakla ödevlidirler. Gerekçeli kararın birer örneği de birinci fıkrada yazılı yerlere ve kişilere gönderilir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; mahkemece, davalı vekilinin yargı yolu itirazının 13.11.2019 tarihli celsede reddedildiği, bunun üzerine davalı vekilinin eldeki davayla ilgili olumlu görev uyuşmazlığının çıkartılması için Danıştay Başsavcılığına başvuruda bulunulduğu, istemi kabul eden Danıştay Başsavcılığınca dosya hakkında Uyuşmazlık Mahkemesine başvurularak durumun mahkemeye bildirildiği, başvuruyu inceleyen Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 28/05/2020 Tarih, ….K. sayılı ilamıyla davanın çözümünde idari yargının görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin mahkemenin 13.11.2019 tarihli kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, Uyuşmazlık Mahkemesinin kararına uymak ve onu geciktirmeksizin uygulamakla ödevli olan mahkemenin, davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ilişkin kararında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf harç ve yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 12/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.