Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/374 E. 2021/504 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2020
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 08/04/2021

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, 19/02/2019 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu ve 05/03/2019 tarihinde anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, davacı şirketin …. onayına sunulduğunu, davalı tarafından davacı şirketten proje onay bedelleri talep edildiğini, 17/04/2017 tarihinde 9.181,00 TL, 14/08/2017 tarihinde 7.552,00 TL ve 11/10/2017 tarihinde 5.340,00 TL ödeme yapıldığını, davalı …. tarafından talep edilen bu bedelin hukuki dayanağının olmadığının Ankara 10. İdare Mahkemesinin ….E. sayılı dosyasında belirtildiğini, bu kararın Ankara Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi…. K. sayılı ilamı ile kesinleştiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 31.791,00 TL’nin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, yargı yolu itirazlarının bulunduğunu, idari dava açma süreleri geçirildiğinden davanın adli yargıya taşınmaya çalışıldığını, emsal davanın Ankara 10. İdare Mahkemesinin …. sayılı dosyasında görüldüğünü, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının davanın idari yargı yerlerinde görülmesi gerektiği yönünde görüşünün bulunduğunu, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, esas yönünden de davanın reddinin gerektiğini, davalı … dava konusu işlemi hukuka uygun olarak tesis ettiğinden işlemin iptalini ve alınan proje onay bedelinin iadesini gerektiren herhangi bir neden bulunmadığını, davalı şirketin temerrüte düşürülmediğini belirterek, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 21/12/2020 tarih, … sayılı kararı ile davanın kabulüne, 31.791,00 TL’ nin dava tarihi olan 08/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi taleplerinin değerlendirilmediğini, kararın gerekçesinde de bu hususa değinilmediğini, davanın konusu ile aynı olan başka davalara ilişkin Uyuşmazlık Mahkemesinin 27/01/2020 tarih…. sayılı kararlarında, dava konusunda idari yargının görevli olduğunun açık bir şekilde belirtildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin … sayılı kararının da aynı yönde olduğunu, yerleşik bir nitelik kazanan Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarına aykırı olan kararın kaldırılması ve idari yargının görevli olduğuna karar verilmesini gerektiğini, mahkemece kurulan hükmün bilirkişi raporlarına da aykırı olduğunu, dava konusu edilen hizmeti sunan davalı şirketin proje onay işlemlerini bedelsiz olarak yapmasının beklenilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, proje onay ve başvuru sürecini bilen davacının bilerek ve isteyerek proje onay bedellerini ödediğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı tarafından haksız yere ödendiği iddia edilen “Proje Onay Bedeli”‘nin iadesi talebine ilişkindir.
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 27/05/2019 tarih, …. sayılı idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle yargı yoluna ilişkin dava şartı bulunmadığından davanın usulden reddine ilişkin kararına karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Dairemizin 19/11/2019 tarih,…. K. sayılı kararı ile “davanın Adli Yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiğinden Asliye Ticaret Mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde taraflardan delilleri sorularak oluşacak sonuca göre işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yargı yolu caiz olmadığından bahisle davanın reddine ilişkin mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına” karar verilerek dosya mahkemesine iade edilmiştir.
Mahkemece, Dairemiz kararına uyulması sonucu yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Uyuşmazlık, eldeki davada yargı yolunun caiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle usuli kazanılmış hak kavramına kısaca değinilmesinde fayda vardır.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi, yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır: Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır. Benzer şekilde; uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptal kararı verilirse, usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir (YHGK’nun 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E,19 K; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E, 2010/54 K).
Bu sayılanların dışında ayrıca; görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez (Kuru,B: Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı, cilt v, s 4738 vd).
Dairemizin görev nedeniyle kaldırma kararından sonra, benzer olayda verilen Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 27.04.2020 Tarih,….. ile davacı arasında, dava konusu edilen proje onay bedelinin, … Genel Müdürlüğü Hizmet Satışı Araç Gereç Kira Yönetmeliği; Elektrik Tesislerinin Proje Onayı ve Kabul İşlemlerine Ait Hizmet Bedellerinin Hesaplanmasına İlişkin Usul ve Esaslar’dan kaynaklandığı; bu konuda mevzuat hükümleri uyarınca yetkilendirilen …. Genel Müdürlüğünce, kamu hukuku alanında, kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis edilen proje onay bedelinin ödenmesinden sonra, ödenen bedelin iadesi için açılan davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
O halde, mahkemece; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu durumda, görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetileceğinden ve görev konusunda kazanılmış hak olmayacağından, mahkemece, idari yargının görevli olması nedeniyle, yargı yolu yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmediğinden, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-) Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 21/12/2020 tarih, ….
2-)Dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davalı tarafından ödenen istinaf peşin harcının istek halinde iadesine,
4-)İstinafa gelen taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-)Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


e-imzalıdır
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.