Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/269 E. 2022/459 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/269 – 2022/459
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/269
KARAR NO : 2022/459

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2019
NUMARASI : 2016/343 E., 2019/368 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 07/04/2022

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin davalının tek zamanlı, tek terimli sanayi grubu elektrik abonesi olduğunu, bu abonelik ilişkisi kapsamında kullandığı elektrik enerji bedelleri için düzenlenen faturalarda hizmet bedeli olmayan ve yasal dayanağı bulunmayan; kayıp kaçak, dağıtım, iletim, perakende satış hizmet ve sayaç okuma bedeli ile bu bedeller üzerinden alınan KDV nin tahsil edildiğini belirterek, haksız olarak tahsil edilen miktarlar için şimdilik fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kayıp kaçak bedelleri için 5.000,00 TL, dağıtım bedeli için 5.000,00 TL, Perakende Satış Hizmet Bedeli için 3.000,00 TL, iletim bedeli için 1.800,00 TL ve sayaç okuma bedeli için 200,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 17/01/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 3.200,00 TL olan Perakende Satış Hizmet ve sayaç okuma bedelini bilirkişi raporuna istinaden 42.715,08 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, hesaplamaların EPDK tarafından belirlenen düzenleyici işlemler esas alınarak yapılması nedeni ile görevli yargı yerinin İdare Mahkemeleri olduğunu, hesaplamaya esas olan belirlemeler EPDK tarafından karara bağlandığı için kendilerinin keyfi olarak fatura düzenlemediklerini, alacağın zaman aşımına uğradığını, davalı sıfatları bulunmadığını, iadesi istenilen tüm bedellerin yasal dayanağı olduğunu, Anayasa Mahkemesine yapılan 6719 S.Y. ile ilgili iptal başvurusunun sonucunun beklenilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 29/04/2019 tarih, 2016/343 E., 2019/368 K. sayılı kararı ile davanın konusuz kalması nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, 1.096,77 TL yargılama gideri ile 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kayıp-kaçak, dağıtım ile iletim bedelleri açısından verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığını, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Hukuk Dairesi’nin 09.06.2020 tarih, 2019/1157 Esas ve 2020/430 sayılı kararında bilirkişi raporu doğrultusunda PSH bedeli ile nispi olarak tahsil edilen sayaç okuma bedelinin davacıya iadesine karar verildiğini, mahkemece davacının serbest tüketici olup olmadığının tespiti ile elektrikçi bilirkişi marifeti ile serbest tüketici olduğu döneme ilişkin PSH ve sayaç okuma bedellerinin hesaplanmadan eksik inceleme sonucu karar verildiğini ileri sürerek, davacı şirketin serbest tüketici olup olmadığının, serbest tüketici ise dava konusu dönemlere ilişkin PSH ve Sayaç Okuma Bedellerinin tespiti için bilirkişi raporu olmaksızın verilen mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada, elektrik abonesi olan davacı şirketten tahsil edilen kayıp-kaçak vs. bedelin davalıdan tahsili talep edilmektedir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının serbest tüketici statüsünde olduğu, bu kapsamda PSH ve sayaç okuma bedellerinin iadesinin gerektiği veya bu bedellerin mükerrer alındığı yönünde bir iddiada bulunmamış ise de 25/12/2017 tarihli dilekçesinde, davacının serbest tüketici kapsamında kaldığını, davacıdan maktu alınması gereken sayaç okuma bedelinin bir dönem nispi olarak tahsil edildiğini belirterek, bilirkişi incelemesinde bu hususunda dikkate alınmasını talep etmiştir.
Uyuşmazlık, nispi olarak alınan PSH bedelinin istirdatı talebine ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davacının dava konusu dönemde serbest tüketici olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, davalının 21.03.2019 tarihli cevabi yazısındaki, davacı ile davalı arasında serbest tüketici sözleşmesinin bulunmadığı ve de davalının serbest tüketici olmadığı nazara alınarak, Danıştay İptal kararı doğrultusunda PSH( Sayaç okuma )bedeli yönünde ayrıca ek rapor alınmadığı anlaşılmıştır.
O halde mahkemece; Danıştay 13. Dairesinin iptal kararının onanmasına ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/05/2012 tarihli kararı uyarınca, sayaç okuma ve faturalandırma hizmetlerine ilişkin maliyetlerin abone grubuna ve tüketilen enerji miktarına göre değişiklik gösterecek maliyetler olmadığı ve bu nedenle abone başına sabit bir ücret uygulanması gerektiği, perakende satış hizmet tarifesinin Kwh üzerinden alınmasına ilişkin kuralın “serbest tüketiciler” yönünden hukuka aykırı olduğu gözönünde bulundurulmak suretiyle, 6446 sayılı Kanun ve Elektrik Piyasası Serbest Tüketici Yönetmeliği dikkate alınarak, davacının dava konusu dönemlerde, EPDK tarafından belirlenen yıllık tüketim miktarı itibariyle “serbest tüketici” olup olmadığı konusunda bilirkişiden rapor alınıp sonucu dairesinde (EPDK tarafından yıllık belirlenen tüketimden daha fazla tüketime sahip olması halinde serbest tüketici konumunda olduğu kabul edilerek) bir hüküm kurulması gerekirken, davalı kurumun yazısına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (Benzer olayda, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25/01/2022 tarih, 2021/3800 E., 2022/421 K. sayılı ilamı)
Bu durumda, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,6 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-) Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 29/04/2019 tarih, 2016/343 E., 2019/368 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-)Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-)Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a, maddesi gereğince KESİN olmak üzere, 06/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.