Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/244 E. 2021/338 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2021
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 10/03/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında Ankara 52. Noterliğinin 01.06.2018 tarih, …. yevmiye numaralı ortaklık sözleşmesi bulunduğunu, konut ve ticarethane inşaatı yapılması konusunda anlaşıldığını, ardından arsa malikleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmeleri yapılarak inşaata başlanıldığını, davalının ortaklık sözleşmesine aykırı ve ortaklık zararına eylemlere giriştiğini belirterek, şimdilik 22.600,00 TL’nın davalı şirketten tahsiline, ortaklık sözleşmesinin ve kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin tapuya şerh edilmesine, … Ada … parsel numaralı taşınmazın üçüncü şahıslara satış ve devri ile kat irtifakı kurulmasının önlenmesine, bunun mümkün olmaması halinde kat irtifakı sonucunda oluşacak olan bağımsız bölümlerin üçüncü şahıslara satış ve devrinin önlenmesi bakımından tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiş, 03/02/2021 tarihli dilekçe ile davalı şirketin sözleşme ile yüklendiği edimlerini yerine getirmediğini ve kendi başına tek taraflı olarak taşeron sözleşmeleri yaptığını, ortaklığın hakedişi olan daireleri ortaklık yerine kendi adına tasarruf ederek ortaklık sözleşmesine aykırı ve ortaklık zararına eylemlere giriştiğini belirterek, karşı taraf dinlenilmeksizin ve teminat aranmaksızın ortaklığın hakedişi olan dükkan ve bağımsız bölümler üzerine üçüncü şahıslara satış ve devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin harcamalara katılmadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, her iki tarafça birlikte düzenlenen 31.05.2019 tarihli (….) numaralı hakkediş raporunda, yapılan harcamaların 3.912.826,44 TL tutarındaki kısmının davacı şirketçe, 1.184.640,05 TL tutarındaki kısmının ise, davalı şirketçe yapıldığı kabul edilerek imzalandığını ve tarafların bu belge ile bu tarihe kadar olan işler bakımından birbirlerini ibra ettiklerini, inşaat mühendisleri tarafından düzenlenen 02.03.2020 tarihli raporla inşaatın seviyesinin % 37,31 olarak tespit edildiğini, bu aşamadan sonra, davacının inşaata hiçbir katkısı olmadığını, davalı şirketin, davacının anlaşmaya yanaşmaması üzerine, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin kendisine de yüklemiş olduğu sorumlulukları dikkate alarak inşaatın devamını sağladığını, inşaatın hâlihazırda % 90 seviyesine ulaştığını, bu süreçte, ortaklık adına yapılan işlemlerin tek başına davalı şirketçe üstlenilmiş olması karşısında, davacının davalı şirketten bir alacağı olmadığı gibi yüklü bir borcunun bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 04/02/2021 tarih, … sayılı kararı ile haklılığın yaklaşık olarak ispat edilemediği, davanın mahiyeti gereği yargılama gerektiği ve ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı, uyuşmazlık konusu olmayan hususlarda tedbir kararı verilmeyeceği anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, taraflar arasında Ankara 5… Noterliğinin 01.06.2018 tarih, …. yevmiye numaralı ortaklık sözleşmesi ile … numaralı taşınmaz üzerine ortaklaşa konut ve ticarethane inşaatı yapılması konusunda anlaşıldığını, ortaklığın hakkedişi olan dükkan ve bağımsız bölümler üzerine üçüncü şahıslara satış ve devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulması taleplerinin, davacı tarafın tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmediği, davanın mahiyeti gereği yargılama gerektiğinden ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı, uyuşmazlık konusu olmayan hususlarda tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle reddine karar verildiğini, gerekçelerin hiç birinin yasal olmadığını ileri sürerek, 04.02.2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına ve … numaralı taşınmaz üzerinde kurulan kat irtifakı neticesinde ortaklığın hakkedişi olan dükkan ve dairelerin üçüncü şahıslara satış ve devrinin önlenmesi bakımından tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Talep, iş ortaklığı sözleşmesinden kaynaklanan tedbir istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili ve ortaklık sözleşmesinin ve kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin tapuya şerh edilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nun 389. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği bildirilmiştir. HMK’nın 390/3.maddesinde ise, “(3) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmü düzenlenmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE ilişkin hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf harç ve yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına,
3-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 391/3. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.