Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/241 E. 2021/824 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2020
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 01/07/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirket tarafından davalı şirkete ait aracın tamirinin yapıldığını, araç tamir bedelinin tahsili için davalı aleyhine Ankara 25.İcra Müdürlüğü’nün….E.sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını belirterek, takibe vaki itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekesinde, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, servis formuna da dayalı bir iş emri olmadığı gibi anılan faturalarla ilgili davalı şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın reddine, tarafların şartları oluşmayan icra inkâr ve kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf talebinde, davalı tarafından eda edilen yeminin prosedüre uygun olarak icra edilmediğini, davalı tanıklarının tevil yollu olarak dava konusu hizmetin davalı şirketten alındığını beyan ettiklerini, davacının iddiasını ispat etmesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, eser sözleşmesine dayalı araç tamir bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı talep edilmektedir.
Mahkemece, 21/02/2018 tarihli ilk kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna gidilmiştir.
Dairemizin 19/11/2019 tarih, … K. sayılı kararı ile “Davada, ispat yükü, yüklenici olan davacıya ait olup, davacı, tamir işinin yapıldığını ispat etmekle yükümlüdür. Davacı, dayandığı ve mahkeme tarafından hükme esas alınan delilleri ile iddiasını tam olarak ispat edememiştir. Dosyanın incelenmesinden, davacının 22/02/2016 tarihli delil dilekçesinde açıkca ve ayrıca “yemin” deliline dayandığının anlaşılması karşısında, davacı tarafa iddiasını ispat hususunda davalıya yönelik olarak yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılatılarak yaptırılacak yeminin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Belirtilen nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince ilk derece mahkeme hükmünün kaldırılmasına, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” karar verilmiştir.
Mahkemece, 09/12/2020 tarihli ikinci kararında, Dairemiz kararına uygun şekilde yapılan yargılama neticesinde davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuştur.
Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür.
Davada; yüklenici olan ve ispat yükü kendisine düşen davacı taraf, 22/02/2016 tarihli delil listesinde “yemin” deliline dayanmış ve yargılama sırasında da davalı tarafa yemin teklifinde bulunmuş, davalı kendisine teklif edilen yemini usulüne uygun bir şekilde eda etmiştir.
Davacı tarafından teklif edilen yeminin, davalı tarafından eda edilmesi suretiyle, davacının iddiasını ispat edemediğinin anlaşılması karşısında, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1/b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1/b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.