Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/218 E. 2021/291 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO :….
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2016
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 09/03/2021
Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında elektrik satışına ilişkin olarak yapılan sözleşme gereği davalı şirketten … tesisat numarası ile dava tarihine kadar elektrik satın aldığını, davalı şirketin satın aldıkları elektrik karşılığında düzenlediği faturalarda kayıp-kaçak bedeli olarak tahsilatlar yapıldığını, tahsilatların haksız olduğunu belirterek, geriye dönük 10 yıl içinde kayıp-kaçak adı altında tahsil edilen paraların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’sinin her bir tahsilatın yapıldığı tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde, davanın Borçlar Kanuna göre zamanaşımına uğradığını, davalı şirketin kendisine verilen lisansın gereği olarak yürürlükteki mevzuat çerçevesinde faaliyetini sürdürdüğünü, davacıdan tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli vs.bedellerin E.P.D.K kararlarına göre tahsil edilen kümülatif bedeller olduğunu, yine mevzuat ve E.P.D.K. kararlarına uygun olarak fatura düzenlemek zorunda olduğunu, hiçbir bedelin gizli olarak tahakkuk edilmediğini, davanın haksız olduğunu, faturayı tebliğ aldıktan sonra belli bir sürede itiraz etmesi gerektiğini, davacının itiraz etmeden ödeme yaptığını, yargı yoluyla geri ödenecek paraların yine toplumdan alınacağını, … payı yönünden … kurumuna davanın ihbarı gerektiğini, KDV için …. iletim bedeli için …., enerji fonu için …. davanın ihbarı gerektiğini, ödeme tarihinden değil dava tarihinden itibaren faiz istenebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, yargılama devam ederken gerçekleşen yasa değişikliği ile dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğini, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL kayıp-kaçak v.s.bedelin davalılardan tahsili talep edilmiştir.
Taraflar arasında …. düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Kayıp-kaçak, dağıtım ve iletim bedeli, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve ….. sayılı kararı ile Anayasa’nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73.maddesindeki düzenlemeye göre kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığından bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğundan EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, 17.06.2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 21.maddesi ile 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiştir.
Ayrıca, 6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19.madde de; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve Geçici 20.madde de ise, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Kanunun 17.06.2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş dava konusu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bundan başka, davanın devamı sırasında, dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayri menkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle veya davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun yada Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle davanın konusuz kalması mümkündür. Davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece; esas (asıl talep) hakkında “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. Bu tür kararlar, hükümler gibi (eda, tespit, inşai) nihai kararlardandır. Mahkeme kararı, aynı zamanda dava konusu hakkın mevcut olmadığını da tespit ettiği için tespit hükmü niteliğindedir.
Davanın konusuz kalması halinde, mahkemece; yargılamaya devam edilerek davanın açıldığı tarih itibariyle hangi tarafın haklı olduğunun tespit edilmesi, o taraf lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Başka bir deyişle, yürürlüğe giren yeni yasa nedeniyle konusuz kalan davada, yeni yasanın yürürlüğe girmemiş olması halinde, davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve davasını avukat ile takip eden taraf lehine “maktu vekalet” ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin ise karşı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarih,…. sayılı ilamında “Dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
HGK kararı uyarınca davacının davalı … … A.Ş. yönünden dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama harç ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK md.326/1). Aynı şekilde, vekalet ücreti yönünden de haksız çıkan taraf aleyhine hüküm kurulur (HMK md.330/1). Dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın, yargılama sırasında oluşan yasa değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden, dolayısıyla karşı tarafın vekalet ücretinden sorumlu tutulması olanaklı değildir.
Bu durumda, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yeni yasa nedeniyle davalı yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, mahkemece; “Karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekirken, “Davanın reddine” ilişkin karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, davacının istinaf talebinde haklı olduğu kabul edildiğinden HMK 353/1-b.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin “Davanın reddine” ilişkin kararının kaldırılarak “Davanın konusuz kalması nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,” ve davasını avukat ile takip eden davacı lehine vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline ilişkin YENİDEN ESAS HAKKINDA karar verilmesi gerekmiştir.
İnfazda duraksamaya yol açmamak için hükmün kesinleşen kısımlarına kararda aynen yer verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-A)-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı kararının kaldırılmasına,
Bu itibarla HMK.nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurmak gerektiğinden,
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 27,70 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça eksik yatırılan 31,60 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Yargılama aşamasında davacı tarafından yapılan toplam 324,55TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.md’si gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgiliye iadesine,
B)-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç ve masraflar yönünden;
1)-İstinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvuran davacıya iadesine,
2)-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından yapılan 40,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-)İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 02/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.