Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/208 E. 2022/663 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 02/06/2022

Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin dava dışı …’ne elektrik enerjisi temini için trafo tesisi yaptırdığını, yaptırılan tesisin davalıya devri hususunda bildirim yapılmasına rağmen, davalının tesisi devir almadığı gibi, tesis bedelini de davacıya ödemediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin davalı şirkete başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,09/03/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 151.543,23 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, açılan davada adli yargının değil idari yargının görevli olduğunu belirterek yargı yolu itirazında bulunmuş, esas yönünden ise yatırım planları çerçevesinde tesislerin devralınacağını, davacının talebinin 2018 yatırım programı kapsamında değerlendirileceğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile dava açılmadan önce davalının temerrüde düşürülmemesi nedeni ile davalıya başvuru tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin doğru olmadığını belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihi itibariyle ödenmeyen trafo tesis taksit bedeli olan 24.393,00 TL’nin 06/06/2017 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf talebinde, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hatalı bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, trafo bedelinin tamamına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise istinaf talebinde, yatırım planları kapsamında devir işlemlerinin gerçekleştirileceğini, devir işleminden önce tazminat talep edilmesinin mevzuata aykırı olduğunu, ıslah edilen alacak tutarının zamanaşımına uğradığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetime elverişli bulunmadığını, bilirkişilerin rapor düzenlerken dosyada mevcut tüm delil ve belgeleri incelemeden hesaplama yaptıklarını, asıl alacağa avans faizi uygulamasının doğru olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, davacı tarafından bedeli karşılanarak kurulduğu ileri sürülen elektrik tesisi bedelinin davalıdan tahsili talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, davacı şirket tarafından yaptırılan trafo tesis bedelinin davalıdan tahsili gereken miktardan kaynaklanmaktadır.
Mahallinde yapılan keşif sonucu Elektrik Mühendisi bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 17/01/2019 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda; “Davacı .. …. arasında inşa ettiği … alışveriş merkezinin enerji ihtiyacını karşılayacak olan ve … tarafından tesis edilen 1000 kVA gücündeki trafo tesisinin devre esas amortisman bedelinin 228.197,11 TL olarak hesaplanan bedelin dava tarihi 06/06/2017 tarihinden itibaren faiz hesabı yapılarak davacının dağıtım bedeli tarifesinden düşülmesi gerektiği” açıklanmıştır.
Rapora itiraz üzerine aynı heyet tarafından düzenlenen 07/05/2019 havale tarihli ek raporda ; “Davacı ….. arasında inşa ettiği … alışveriş merkezinin enerji ihtiyacını karşılayacak olan ve … tarafından tesis edilen 1000 kVA gücündeki trafo tesisinin devre esas amortisman bedelinin 118.487,37 TL olarak hesaplandığı, 118.487,37 TL olarak hesaplanan devre esas amortisman bedelinin dava tarihi 06/06/2017 tarihinden itibaren faiz hesabı yapılarak davacının dağıtım bedeli tarifesinden düşülmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Mahkemece talimat yoluyla alınan 09/01/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise;” Davalının davacı tarafından tesis ve finanse edilen 1000 kVA trafo tesisinin şebekeye ring olarak bağlanarak dağıtım şebekesinin bir parçası haline getirilmiş olduğu, davacının 10/06/2014 tarihinde yaptığı tesisin devir alınması talebini EPDK uygulamalarına ve mevzuata göre en geç Ocak 2016 itibariyle devir alması gerektiği, dava kapsamında devre konu trafo tesis bedelinin Ocak 2016 itibariyle geri ödemeye esas değerinin 152.543,23 TL olduğu, davacının dava tarihi itibariyle, ödemesi gereken ve ödenmeyen 24.393,00 TL’yi talep edebileceği, bakiye alacaklarının aylık olarak 2015 yılı sonuna kadar aylık 1.271,19 TL taksit tutarlarına ödeme tarihleri itibariyle Ocak 2016 TÜFE endeksi esas alınarak hesaplanacak güncelleme miktarı ile birlikte talep edebileceği ” belirtilmiştir.
Bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden mahkemece 09/01/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
01 Mart 2003 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 6.maddesinde;”Gerçek veya tüzel kişilerin, dağıtım sistemine bağlantı talebinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde karşılanması ve bağlantı anlaşması yaparak hizmet verilmesi esastır. Bağlantı için yapılan başvuru, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından, dağıtım sisteminin mevcut durumu çerçevesinde genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması hususları da dikkate alınarak değerlendirilir.
Buna göre;
a) Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olması halinde, 5 inci maddede belirtilen belgelerin ibraz edilmesi kaydıyla dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır.
b) Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olmaması ve genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması durumunda; saha etüdü gerektirmeyen hallerde başvuru tarihinden itibaren on iş günü, saha etüdü gerektiren hallerde ise başvuru tarihinden itibaren yirmi iş günü içerisinde, bağlantı talebinin karşılanabileceği makul bir süre, gerekçeleri ile birlikte başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Başvuru sahibinin söz konusu süreye itiraz hakkı saklı olup, bu konuda Kuruma başvurabilir. Başvuru, …. Yönetmeliğinin 38 inci maddesi hükümleri çerçevesinde Kurum tarafından değerlendirilir. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından verilen görüşe ilişkin gerekçelerin Kurul tarafından uygun görülmemesi halinde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır.
c) Başvuru sahibinin (b) bendi kapsamında haksız bulunması veya bağlantı talebinin karşılanabilmesi için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bildirilen sürenin başvuru sahibi tarafından uzun bulunması ve bağlantı talebinin branşman hattı tesis edilerek karşılanabilir olması halinde gerekli yatırım başvuru sahibi tarafından üstlenilebilir. Bu durumda bağlantı projesinin hazırlanması başvuru sahibinin sorumluluğunda olup, bağlantı projesinin hazırlanabilmesine ilişkin etüt için gerekli olan tüm bilgiler dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından sağlanır. Bağlantı projesi, tamamlanmasını müteakip onay için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye sunulur. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, söz konusu proje üzerindeki incelemesini proje sunum tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde tamamlayarak projeyi onaylar veya projeyi revizyon için başvuru sahibine iade eder. Proje revizyonunun gerekçeleri başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Bağlantı projesinin onaylanması durumunda, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında, branşman hattının mülkiyet ve kullanım hakları ile finansman ve bağlantı koşulları gibi hususların düzenlendiği bağlantı anlaşması imzalanır.
Dağıtım sistemine geçici bağlantı yaparak elektrik enerjisi temin etmek isteyen gerçek veya tüzel kişi ile dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi arasında kullanım amacıyla sınırlı bir süreyi içeren bağlantı anlaşması imzalanır.
Bağlantı anlaşmasının imzalanmasını takiben ve anlaşmada yer alan süre içerisinde gerekli bağlantı varlıkları tesis edilerek, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak belirlenen bağlantı bedeli, başvuru sahibi tarafından dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye ödenir.
Bağlantı bedeli, bir defaya mahsus olmak üzere ve ilk bağlantı anlaşması yapılması esnasında tahsil edilir ve geri ödenmez.
Bağlantı anlaşmasında yer alan adresteki kullanım yeri var olduğu sürece, bağlantı anlaşması yürürlükte kalır ve söz konusu kullanım yerindeki müşteri değişikliği halinde yeni bir bağlantı anlaşması yapılması talep edilmez” hükmüne amirdir.
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesinin 6. fıkrasında; “sisteme bağlantı yapılması hâlinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibin tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür” hükmü bulunmaktadır.
28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı ….. Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususları düzenlenmiştir.” Yine, aynı yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları düzenlenmiştir.
Bu durumda, dava konusu ihtilaf ile ilgili dosyada bulunan bilirkişi raporlarında çelişki bulunduğu anlaşılmasına rağmen, mahkemece; çelişki giderilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre ise; Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin 21 inci maddesinin beşinci fıkrası; ” Bu madde hükümleri uyarınca yapılan dağıtım tesisinin geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar Tüketici Fiyat Endeksi oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış taksitlere ilişkin tutara, vade tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Buna göre; ilk derece mahkemesince, kabul edilen alacağa yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile avans faizi uygulanmasına karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, mahkemece; yatırım programı içerisinde davalının yapması gerekli olan yatırımın davacı tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek bedel ve tahsil şeklinin yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden, gerekli deliller toplanmadan, yeterli inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmediğinden, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,6 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-)Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
1-)ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin, 01/10/2020 tarih, 2018/372 E.- 2020/470 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde taraflara iadesine,
4-)Kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a, maddesi gereğince KESİN olmak üzere 01/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.