Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/1384 E. 2022/338 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1384
KARAR NO : 2022/338

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2021
NUMARASI : 2012/679 E.- 2021/133 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 16/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 11/04/2022

Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 21/07/2006 tarihinde iş ortaklığı kurulduğunu, ortaklığın %51’inin pilot ortak davacıya, %49’unun davalıya ait olduğunu, ortaklığın amacının … ili … Mevkii 1. Bölge 1152 adet konut, 1 adet ticaret merkezi, Adaiçi Altyapı ile çevre düzenlemesi inşaat işinin yapılması olduğunu, işin tamamlandığını, geçici ve kesin kabullerinin yapıldığını, iş ortaklığı sözleşmesine göre, taahhüdün yerine getirilmesinden tarafların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, ortaklığın temsil ve tüm ödemelerinin pilot ortak davacı tarafından yapıldığını, iş ortaklığına ait 31/12/2011 tarihli ‘Tek Düzen Hesap Planı, Ayrıntılı Bilanço ve Gelir Tablosu’ na göre davacının iş ortaklığından 3.998.237,97 TL alacaklı olduğunu, bunun ortaklar arasında paylaşılması gerektiğini, davalının %49 payına tekabül eden 1.959.136,60 TL’nin davacıya ödenmesi gerektiğini, davalıya 30/12/2012 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile söz konusu tutarın talep edildiğini, cevap alınamadığını, davalı ile yapılan görüşmelerden istenilen sonucun elde edilemediğini belirterek, 1.959.136,60 TL’nin 01/01/2012 tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20/06/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 2.270.667,26 TL’ye artırmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; ortaklığı pilot ortağın temsil ettiğini, ortaklığın üstlenmiş olduğu yapım işinin tamamlandığını, geçici ve kesin kabulün yapıldığını, işin yapılmasına ilişkin tüm işlerin ve bu süreçteki tüm harcamalar ile tahsilatların pilot ortak olan davacı tarafından yapıldığını, ortaklığa ait kayıt ve defterlerin davacı tarafından tutulduğunu, TBK 630/f(3)’e göre, yönetici ortağın yılda en az bir defa hesap vermesi, kazanç paylarını ortaklara ödemekle yükümlü olduğunu, davalıya hiç bir hesap verilmediğini, davacının kanundan doğan yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ortaklığın amacının gerçekleşmesinden uzun bir sonra gönderilen 19/10/2012 tarihli ihtarname ile ortaklığın zarar ettiğinin bildirildiğini, somut belgelerin sunulmasının talep edildiğini, fakat sadece şifahi görüşmeler yapılabildiğini, ortaklığın kar veya zararı hakkında somut bilgilerin bilinmediğini, ortaklığın zarar etmesine sebebiyet verecek olayların bulunmadığını, ortaklığın tasfiyesi cihetine gidilmeden davalıdan talepte bulunulamayacağını, davanın zarar eden adi ortaklıktan alacaklı olunduğu iddiası ile açıldığını, talebin adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik olduğunu, iddianın tasfiyeden sonraki bir davanın konusu olabileceğini, davacının alacak iddialarının geriye dönük 5 yıl öncesine tekabül eden kısmının zamanaşımıma uğradığının sabit olduğunu, 01/01/2012 tarihinden itibaren faiz talebinin yasaya ve usule aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 24/02/2021 tarih, 2012/679 E., 2021/133 K. sayılı kararı ile davacıların oluşturduğu … Ticaret Sanayi ve Anonim Şirketi – … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. Adi ortaklığın dava tarihinden önce sona ermiş olduğunun tespitine, adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında taraflara ödenecek alacağın bulunmadığına, davacının alacak davasının reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, iş ortaklığına konu edilen işin tamamlanmış olması nedeniyle, adi ortaklığın dava tarihinden önce sona erdiğine ilişkin mahkeme kararının hatalı olduğunu, mahkemenin davaya adi ortaklığın tasfiyesi olarak baktığını ve karara bağladığını, davanın konusunun ortaklığa verilen sermayenin iadesi olmayıp, davacı şirketin ortaklığa verdiği borçlara karşılık yaptığı harcamalar sebebiyle avans niteliğindeki paranın iadesine yönelik olduğunu, giderlerin ve avansın geri istenmesinde, tasfiyenin gerekmediğini, bu konuda müstakil bir alacak davası açılabileceğini, iş ortaklığına ait dosyaya sunulan kesin hesap faaliyet analiz raporunun aynı zamanda HMK. 293. anlamında uzman görüşü olduğunu ve dosyaya sunulan bilirkişi ve tasfiye memuru raporu ile açıkça çeliştiğini, çelişkiyi gidermek üzere dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile hazırlanan rapora göre hüküm verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine veya davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, tasfiye memuru her ne kadar mahkeme ara kararı doğrultusunda 14/07/2017 tarihli nihai tasfiye raporundan sonra toplanan deliller ve alınan raporları dikkate alındığını beyan etmiş ise de, tasfiyeye bağlı konu ve varlıklara ilişkin değerlendirilmesinin bilirkişi raporları ile örtüşmediği gibi fevkalade yanlış ve hatalı olduğunu, mahkemenin adi ortaklığın dava tarihinden önce sona erdiğinin tespiti ile davacının alacak davasının reddine karar verdiğini ancak mahkemenin adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında taraflara ödenecek alacağın bulunmadığına ilişkin hükmün kaldırılması gerektiğini ileri sürerek, tarafların hak ve yükümlülüklerinin saptanıp, tasfiye işleminin sonlandırılarak bu doğrultuda hüküm oluşturulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada, pilot ortağın ortaklık için yaptığını iddia ettiği masrafları diğer ortaktan tahsili talep edilmektedir.
Mahkemece, taraflar arasında iş ortaklığı sözleşmesi düzenlendiği, ortaklığın konusu olan işin tamamlandığı, geçici ve kesin kabullerin yapıldığı bu şekilde ortaklığın sona erdiği, bu nedenle alacak talebi nedeniyle ortaklığın tasfiyesi gerektiği, tasfiye için TBK 644 ve 643 maddeleri ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin Yerleşik İçtihatlarındaki ilkeler doğrultusunda yapılması için atanan tasfiye memuru tarafından sunulan 14/07/2017 tarihli nihai tasfiye raporunda tasfiye sonucunda davalı tarafından davacıya ödenecek tutarın 2.270.667,26 TL olarak belirlendiği, ancak rapora itiraz edilmesi üzerine bilirkişi kuruldan alınan 11/12/2019 kök ve 14/07/2017 tarihli ek raporda belirtildiği üzere, ortaklık defterlerindeki fatura kayıtları ile yapılan inşaata ilişkin kesin metrajlara göre kullanılması gereken malzeme miktarları yönünden ( her türlü demir + hasır çelik, hazır beton, çimento, kum, parke ve hafriyat işi ) toplam 10.422.437,00 TL miktarında fark bulunduğu, bu miktarda ortaklığın defterlerinde fazla maliyet kaydı bulunduğu, adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında ortaklık tarafından yapılan inşaata ilişkin maliyetlerde, kaydi değerler yerine fiilen yapılan maliyetlerin dikkate alınması gerektiği, bilirkişi tarafından tespit edilen fazla maliyet kaydı dikkate alınarak tasfiye memuru tarafından düzenlenen bilançoya göre adi ortaklığın öz kaynağının -4.224.179,66 TL olduğu, buna göre TBK 643 maddesi gereğince tasfiye sonucunda taraflara ödenecek alacağın bulunmadığı kanaatine varılmakla adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında taraflara ödenecek alacağın bulunmadığına ve davacının alacak davasının reddine karar verilmiştir.
İstinaf aşamasında davalı vekilince verilen 22/09/2021 tarihli dilekçe ile davacı şirketin Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2021 tarih, 2015/598 E.- 2021/297 K. sayılı karar ile iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği belirtilmiştir.
Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2021 tarih, 2015/598 E.- 2021/297 K. sayılı karar örneğinin incelenmesinde; … Ticaret Sanayi ve Anonim Şirketinin iflasına ve iflasın 15.03.2021 günü saat 12:14 itibariyle açılmasına karar verildiği ve kararın 18/05/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi 2021/4 İflas sayılı 06/12/2021 tarihli yazının incelenmesinde: davacı hakkında açılıp sonuçlandırılan iflas davası sonucunda verilen karar gereğince davacı hakkındaki tasfiye işlemlerinin iflas idare memurlarınca yürütüldüğünün, iflas idaresi memurluğuna Av. …, Av. … ve Av. …’ın atandığı, aynı şekilde alacaklılar toplantısında iflas idaresi memurlarınca vekil tutma konusunda verilen yetki uyarınca masa vekili olarak Av. …’in görev yaptığı bildirilmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 194. maddesinde iflasın açılmasıyla birlikte müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davalarının duracağı, ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabileceği düzenlenmiştir. Bu hüküm henüz kesinleşmemiş ve temyiz safhasında olan davalarda da göz önünde tutulur. Bu nedenle mahkemece ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonrasına kadar davanın durdurulması, bu tarihten sonra da iflas masası huzuruyla davaya devam olunması gerekmektedir.
Bu durumda, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,6 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
1-) Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 24/02/2021 tarih, 2012/679 E., 2021/133 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
3-)Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde ilgililere iadesine,
4-)Davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-)Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a, maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.