Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/1367 E. 2022/287 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2021
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALILAR VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH :14/03/2022
Mahkemece verilen karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı şirkete ait iki adet beton taşımacılığı işinde kullanılan … ve … plakalı beton mikseri araçlarını harici sözleşme ile 225.000,00 TL ye satın aldığını, ancak noter devrinin gerçekleşmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 25.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 21/09/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 225.000,00 TL’ye arttırmıştır.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı def’inde bulunmuş, esas yönünden ise taraflar arasında harici araç satışının gerçekleştiğini, ancak davacının satış bedelini ödememesi nedeni ile sözleşmeden dönüldüğünü belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davacının araç satışını ve araçların bedelini ödediğini ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece davanın hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olarak nitelendirildiğini, ancak davanın sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak davası olduğunun açık olduğunu, davacının icra kanalıyla 60.000,00 TL ödeme yaptığını iddia ettiğini, İİK.’nun 72/7. maddesi uyarınca davanın istirdat davası olarak nitelendirilmesi gerekeceğini, borçlunun borçlu olmadığı bir parayı icra tehdidi altında ödediği tarihten itibaren bir yıl içinde açılabileceğini, bu süre zamanaşımı süresi olmayıp hak düşürücü süre niteliğinde olduğunun kanunda açıkça belirlenmesine karşılık bu yöndeki itirazlarının dikkate alınmadığını, davanın sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak davası olduğunu ve TBK.82.maddesine göre 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın reddinin gerektiğini, davacının ticari deftere delil olarak dayandığını,usule uygun defterlerinde kayıt olmadığının bilirkişi tarafından tespit edildiğini, HMK.222.maddeye göre ticari defter sahibi aleyhine delil olacağını, davacı araçların teslim edilip 2017 yılı ortasında geri alındığını başkasına satıldığını 22/05/2019 tarihli dilekçe ile beyan ettiğini, oysa araçların tescilinin 2014 yılında yapıldığını, davacının beyanları ile resmi kayıtların çelişkili olduğunu, davacının yalan beyanda bulunduğunu, icra takibinin dava konusu araçlar ile ilgisinin bulunmadığını, takibin 13/02/2014’de yapıldığını, senetlerin 30/07/2013’de düzenlendiğini, araçlar için verilen senetler ile tarihin uyuşmadığını, davacının iki araç için 222.500,00 TL senet verdiğini ve bunun 60.000,00 TL’sinin icra yoluyla ödendiğini iddia ettiğini, davacının beyanlarının uyumsuz olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmak için yetersiz olduğunu,daha önce alınan raporda bilirkişi tarafından tarafların ticari deflerinde yapılan inceleme de, davacının iddialarını doğrular kayıt yer almadığını, sözleşmeden dönülmesi nedeni ile senetlerin davacıya iade edilmesinin borcun ödenmesine karine teşkil etmeyeceğini, senetlerin sözleşme fesih edildiği için davacı da olduğunu, senet ve makbuzlarda davacı tarafından ödendiğine dair bir ibare bulunmadığını, mahkeme kararında itirazlarının cevaplandırılmadığını, deliller bölümünde gösterilen delillerin dava ile ilgisinin bulunmadığını beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, taraflar arasında araç alım-satımından kaynaklanan alacak talep edilmektedir.
Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/12/2020 tarih 2019/64 E. 2020/271 K sayılı ilamı ile davanın kabulüne dair verilen kararının davalılar vekilince istinaf edilerek Dairemize gönderildiği, Dairemizin 06/02/2021 tarih 2021/152-239 E.-K. sayılı ilamı ile davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilerek dosyanın mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan 26.02.2020 tarihli ek raporunda; “Taraflar arasında düzenlenen harici satım sözleşmelerine göre davacının davalıya yaptığı ödemelerin 19 adet senet toplamı için 205.000 TL, icra takibi aracılığıyla davalıya ödendiği sabit olan 60.000 TL ve davadışı … hesabına yatırılan 14.915 TL olmak üzere toplam 279.915 TL olduğunun” belirtildiği görülmüştür.
Raporun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Ancak, mahkemece; davacının davadışı … hesabına yapılan 14.915,00 TL ödeme de hesap edilmiş ise de dava dışı …’ye yapılan bu ödemelerin dava konusu araçların satımına ilişkin olduğu hususu kesin delillerle ispat edilemediğinden davacı tarafın toplam alacağının 19 adet senet toplamı yapılan ödeme 205.000,00 TL icra takibi sonucu ödenen 6 adet senet toplamı 60.000,00 TL olmak üzere toplam 265.000,00 TL olduğu, taleple bağlı kalınarak 222.500,00 TL’nin, 25.000,00 TL’sinin dava tarihinden 197.500,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 21/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya ödenmesine ilişkin karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 15.199,00 TL harçtan peşin alınan 3.800,00 TL’nın mahsubu ile geriye kalan 11.399,00 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK.’nun 361/1.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere 09/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.