Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/1298 E. 2023/435 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1298
KARAR NO : 2023/435

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2021
NUMARASI : 2021/20 E., 2021/848 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 09/03/2023
Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, 18/07/2018 tarihinde düzenlenen kaçak tespit tutanağı ile davalı borçlunun … adresinde … abone numaralı sayaç üzerinden kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, tahakkuk ettirilen elektrik tüketim bedelinin ödenmemesi üzerine Eskişehir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13947 E. sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının mesnetsiz ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, davalının takibe vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile, davacı lehine % 20 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 01/07/2021 tarihli davaya ve bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde, görev itirazında bulunmuş, hükme esas alınan bilirkişi raporunun Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan 2021/21 E. sayılı davada alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalardan çok farklı hesaplama içirdiğini ve yapılan hesaplamanın yanlış olduğunu belirterek, yeniden rapor alınmasını talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davanın kabulü ile davalının Eskişehir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13947 E. sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazın iptaline, alacak kaçak elektrik kullanımından kaynaklı olup haksız fiil niteliğinde olduğundan likit sayılamayacağından icra inkâr tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna gidilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, hükme esas alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, rapora yönelik itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen borcun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, davaya görevli mahkemede bakılıp bakılmadığı ve davalının davaya konu edilen elektrik borcundan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumlu olduğu miktarın tespiti noktasında toplanmaktadır.
Dosya arasında yer alan Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün18/01/2021 tarihli yazısında, davalının 6102 sayılı TTK’nun 12. ve 16. maddelerine göre tacir olduğunun bildirilmiş olması karşısında davalının göreve ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; “Davalının 50 kVA kurulu gücünde trafoya sahip olduğu, dava konusu sayacın kaydettiği endeks değeri üzerinden hesaplama yapıldığı, davalının 20.356,44 TL elektrik enerjisi kullandığı, EPTH Yönetmeliği’nin 42/a.maddesi gereğince perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi sebebiyle 19.289,54 TL ” kaçak elektrik” ceza bedeli toplamı 39.645,98 TL’ye ayrıca “gecikme zammı” 13.387,42 TL ve gecikme zammı KDV’si 2.409,73 TL olmak üzere toplam 55.440,13 TL borçlu olduğu” açıklanmıştır.
Raporda, hesaplanan elektrik bedeline hem kaçak elektrik ceza bedeli hem de gecikme zammı ve gecikme zammı KDV’sinin uygulandığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hakim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Dosya kapsamından, dava konusu ” Ticarethane, büro, yazıhane” abone kaydı bulunan 4880 nolu sayaç ile ilgili 18/07/2018 tarihinde saat 16.50’de “Kaçak/Usulsüz Elektrik Tutanağı” düzenlendiği, tutanakta “sayacın sarfiyat kaydettiği, sayacın kurum bilgisi olmadan değiştirildiğinin” açıklandığı tarafları aynı olan, aynı tarihte ve aynı yerde bulunan 21590 abone nolu sayaç ile ilgili saat 16.20’de düzenlenen tutanakta aynı bilgilerin yer aldığı, tutanağa istinaden açılan davanın Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/06/2021 tarih, 2021/21 E., 2021/609 K. sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün istinaf sonucunda Dairemizin 15/02/2023 tarih, 2021/1063 E., 2023/286 K. sayılı ilamı ile esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/06/2021 tarih, 2021/21 E., 2021/609 K. sayılı dava dosyasının getirtilerek, öncelikle taraflar arasında abone ilişkisinin bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra tarafların tüm delilleri bilirkişi raporuna yapılan itirazlar ile birlikte davalı hakkında düzenlenen faturanın ilgili Yönetmelik hükümleri de dikkate alınarak, dosyanın konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kuruluna tevdii edilerek, tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şeklide hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, yukarıda açıklanan hususlar hakkında yeterli inceleme yapılmadan mahkemece; kurulan hüküm doğru görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
İnceleme 6100 sayılı HMK’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-)Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin, 12/10/2021 tarih, 2021/20E., 2021/848 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
4-)Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a- maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.