Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/121 E. 2021/376 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO :….
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :….
ÜYE :….
ÜYE :….
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2019
NUMARASI : ….

DAVACI …..

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 17/03/2021

Mahkemece verilen karara karşı taraf vekillerince tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile birleşen …. davacı kuruluşun aldığı elektrik enerjisinin miktarları ve faturalandırmaya esas bilgileri ve sayaç okuyarak belirlediğini, sayaç okuma bedelinin sayaç başına sabit bir ücret olması gerekirken davalı şirketçe tüketilen enerji miktarı üzerinden nispi ücret şeklinde tahsil edildiğini, oysa aksine yargı kararları olduğunu, bu çerçevede perakende satış hizmet bedelinin tahsil edildiği belirlenen Ocak 2018- Aralık 2010 tarihleri arasındaki fazla tahsil edilen miktarın toplamı olan 19.822,63 TL (Kdv dahil ) miktarın ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek gecikme zammı ve bunun KDV’si ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın süresinde açılmadığını, zaman aşımı yönünden davanın reddinin gerektiğini, davalıya husumetin yöneltilemeyeceğini, 2008-2010 uygulama dönemindeki kamu veya özel dağıtım şirketleri tarafından uygulanan/ uygulanacak tarifeler ile fiyat eşitleme mekanizmasının işletilmesi tarifeye esas gelir gereksinimi güncellemeleri gelir farkı düzeltme bileşeni vb tüm uygulamalar ve ilgili mevzuat düzenlemelerinin …. tarafından gerçekleştirildiğini, davacının aboneliği ile ilgili olarak serbest tüketici hakkından faydalanıp faydalanmadığı bilgisine ulaşılamadığını, dağıtım şirketlerinin tarifeleri uygulayıp uygulamama ve … tahsil edip etmeme gibi bir inisiyatiflerinin bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesine talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 09/04/2019 tarih,…. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 19.433,21 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri dikkate alınarak ödeme tarihlerinden itibaren 6183 sayılı kanunun 51. maddesine göre gecikme zammı işletilmesi gerektiğini, dava konusu dönemde yürürlükte olan…. Hakkında Tebliğin 15. maddesinin 3. fıkrası uyarınca da dava konusu dönemde davacı şirkete fazladan fatura edilen … bedeline ticari avans faizi değil, ödeme tarihlerinden itibaren 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre işleyecek gecikme zammının uygulanması gerektiğini, mahkemece faizin KDV’sine karar verilmediğini, işlemiş ve işleyecek faize KDV işletilmesi yönündeki taleplerine ilişkin karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, mahkeme kararının “19.433,21-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre işleyecek gecikme zammı, işlemiş ve işleyecek gecikme zammının KDV’si ile birlikte” şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’daki bahsi geçen ilgili düzenlemeler gereği söz konusu davanın reddini talep ettiklerini, davanın süresinde açılmadığını, husumet yönünden de reddi gerektiğini, perakende satış hizmet bedelinin muhatabı…olduğundan HMK madde 124/3 gereğince taraf değişikliği talebinde bulunduklarını, iptal kararının geçmişe yönelik uygulanmasının fiilen ve hukuken imkânsız olduğunu, mahkeme tarafından davacının o dönemde serbest tüketici limitini geçmesine rağmen serbest tüketici olma hakkını kullanıp kullanmadığının, ikili anlaşma yoluyla tedarikçisini seçip seçmediğinin araştırılması gerektiğini, davacının ödemiş olduğu miktar belli olduğundan fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına muvafakat etmediklerini, davacı taraf için belirlenen vekâlet ücretinin fazla ve davalı için belirlenen vekâlet ücretinin ise az olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada, elektrik abonesi olan davacı şirketten Ocak 2008-Aralık 2010 dönemleri arasında fazla tahsil edilen Perakende Satış Hizmet bedelinin davalıdan tahsili talep edilmektedir.
Taraflar arasında elektrik abone sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Danıştay 13. Dairesinin 06.04.2011 tarih ve….sayılı kararıyla, 5496 sayılı Elektrik Piyasası kanununda Değişiklik Yapılmasına dair kanun ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası kanuna eklenen geçici 9. madde uyarınca… tarafından verilen 875 sayılı Kurul kararının ekinde yer alan 20 dağıtım şirketi için Gelir Gereksinimi Hesaplanması ve Tarife Metodolojisinin Perakende Satış Tarifesinin geçiş döneminde uygulanmasına ilişkin II.Bölümünün B bendi olan; “Sayaç okuma ve faturalandırma hizmetlerine ilişkin maliyetlerin abone grubuna ve tüketilen enerji miktarına göre değişiklik gösterecek maliyetler olmadığı ve bu nedenle abone başına sabit bir ücret uygulanması gerektiğinin ortada olduğu, kaldı ki buna ilişkin maliyetlerin metodolojinin 1. bölümünde abone başına sabit bir ücret olarak belirlendiğinin açık şekilde ifade edildiği” belirtilmek suretiyle iptal edilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ise Danıştay 13. Dairesinin 06.04.2011 tarih ve …. sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine 24.05.2012 tarih ve… sayılı kararı ile “davacı şirketin ürettiği elektriği serbest tüketicilere sattığı ve perakende satış hizmet tarifesinin … üzerinden alınmasına ilişkin kuralın “Serbest tüketiciler” yönünden hukuka aykırı olduğu iddiasında bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumda davacının dava konusu işlemlerin iptali isteminin “Serbest tüketiciler”e yönelik olduğu dikkate alındığından, Daire kararının da “Serbest tüketiciler”le sınırlı olarak uygulanacağı belirtilerek onanmıştır.
Mahkemece görüşen başvurulan elektrik mühendisi, mali müşavir ve hukukçu bilirkişiler 23/01/2019 tarihli raporlarında, davacının 2007 yılı tüketim miktarına göre 2008 yılı başından itibaren “serbest tüketici” olmasına bağlı olarak ödemesi gereken maktu bedel dışında fazladan ödediği …. bedelini talep edebileceğini, abonelikle ilgili dava kapsamında faturalarla fazla tahsil edilmiş olan … bedelinin KDV’si ile birlikte 19.433,21 TL olarak hesaplandığını, davalı temerrüde düşürülmediğinden dava tarihine kadar faiz talebinin yerinde olmadığını belirtmişlerdir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, mahkemece; tarafların tacir olduğu da gözetilerek, alacağın dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, kararda isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1)-Davacı ile davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK.’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2)-Eksik alınan 4,90 TL istinaf harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3)-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.327,48 TL harçtan davalı tarafından yatırılan 331,87 TL nin mahsubu ile bakiye 995,61 TL nispi karar ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4)-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
5)-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362/(1)-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere, 16/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye
….
e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip
….
e-imzalıdır
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.