Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACILAR VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 11/10/2021
Mahkemece verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacılar vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında 13/09/2006 tarihli “Taşınmaz Satış ve Finansman Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmeye göre taşınmazın 3/4 hissesi 13/09/2006 tarihinde, 1/4 hissesinin ise 07/07/2009 tarihinde satış suretiyle devredildiğini, sözleşmenin 6/2.maddesinde … alıcıya devir tarihinden sonra kiracısı tarafından ödenecek kira bedellerinin satıcıya ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmede satıcı olarak tanımlanan davacılar tarafından sözleşmenin 6/2.maddesinde tanımlanan yetkiye göre … şirketine kiralanmasına karar verildiğini, bu doğrultuda 01/07/2009 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün…. sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibi ile davalılar tarafından 01/01/2013-31/12/2015 tarihleri arasındaki kira bedeli 360.000,00 TL’nin kiracıdan tahsil edildiğini, sözleşmeye göre … devir tarihinden sonra kiracısı tarafından ödenecek kira bedellerinin tamamının davacılara ait olmasına rağmen kira bedelinin davalılar tarafından tahsilinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, 360.000,00 TL kira bedelinin davalılardan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde, istirdat davasının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, davada davacı/borçlu ve davalı/alacaklı sıfatlarının bulunmadığından sıfat yokluğu açısından davanın reddi gerektiğini, 13/09/2006 tarihli sözleşmenin inanç sözleşmesi olduğunu, bu durumun Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 13/11/2012 gün ve…. kazandığını, bu davanın halen İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde derdest olduğunu, 13/09/2006 tarihli inanç sözleşmesi, sözleşmeye konu taşınmazın hissesine ilişkin olduğunu, 01/07/2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin aynı taşınmazın tamamına ilişkin olduğunu, kira sözleşmesinin, davalı … A.Ş.’nin taşınmazın 1/4 hissesini satın almasıyla aynı tarihte akdolunduğunu, huzurdaki davanın tarafları arasındaki 01/07/2009 tarihli sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu, kiracı ve kira bedelleri borçlusunun … A.Ş., kiraya veren ve kira bedellerinin alacaklısı … A.Ş. olduğu yönünde taraflar arasında ihtilaf olmadığını, … A.Ş. ile … A.Ş. hem inanç sözleşmesinin hem de kira sözleşmesinin tarafları olduğunu, inanç sözleşmesinde yer alan …’ın … A.Ş., … ise … A.Ş.’nin yönetim kurullarında murahhas üye konumunda olduklarını, huzurdaki davanın tarafları arasında akdedilen 01/07/2009 tarihli kira sözleşmesi kuruluncaya kadar 13/09/2006 tarihli inanç sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, buna göre davalı … A.Ş.’nin taşınmazın o dönemdeki ve hali hazırda da alt kiracısı Aras Kargodan ve davacıdan hiçbir kira bedeli talebi olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, taraflar arasında 13/09/2006 tarihinde taşınmaz satış ve finans sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmede taşınmazın kira gelirinin davacıya ait olduğunun kararlaştırıldığı, 01/07/2009 de ise kira sözleşmesi imzalanarak taşınmazın davalılar tarafından davacılara kiraya verilmesinin kararlaştırıldığı, davalıların kira alacağını icra yoluyla tahsil ettiği, 13/09/2006 tarihinde taşınmaz satış ve finans sözleşmesinin inançlı işlem olduğunun mahkeme kararıyla sabit olduğu, davalıların 01/07/2009 tarihli kira sözleşmesi gereğince davacılardan kira bedeli istemekte haklı olduğu ve davalının sebepsiz zenginleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, aynı davanın Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesince reddedildiğini, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince bozulduğunu, bozma ilamı gereğince davacıların haklı çıktıklarını, 3. Hukuk Dairesinin kiranın 3/4 oranında istenebileceğini kabul ettiğini, oysaki 4/4 tamamının istenebileceğini, sözleşmenin 6/2.maddesinde kira bedellerinin tamamının satıcıya ait olacağının hükme bağlandığını, alacağın likit olması sebebiyle icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, taraflar arasında akdedilen 13/09/2006 tarihli “Taşınmaz Satış ve Finansman Sözleşmesi” ve 01/07/2009 tarihli “Kira Sözleşmesi” gereğince davalılar tarafından tahsil edilen kira bedelinin istirdadı amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının tahsili talep edilmektedir.
13/09/2006 tarihli “Taşınmaz Satış ve Finansman Sözleşmesi”nin finansman sağlanan … ve … … …. A.Ş. (Satıcı), finansman sağlayan … ve … … İnş. San.ve Tic. A.Ş (Alıcı) arasında imzalanan sözleşmenin konusu; satıcı adına kayıtlı Ankara ili… bağımsız bölümlerin 1.900.000 USD bedelle alıcıya satımı ile satıcıya alıcının sağlayacağı 1.000.000 Euro finansmanın ve finansman maliyetinin geri ödenmesini sağlayacak teminatı teşkil etmek amacıyla … … A.Ş. Yönetim Kurulu kararına uygun olarak 3.maddede tanımlanan …’a ait … alıcıya devri olduğu, İstanbul ili, …. yüz ölçümlü …. ilçesindeki bağımsız bölümlerin tapularının alıcıya 1.900.000 USD karşılığı sağlanması ve 1.000.000 Euro finansmanın ve maliyetinin geri ödenmesinin teminatı olduğu, … alıcıya devir tarihinden sonra kiracısı tarafından ödenecek kira bedellerinin tamamının satıcıya ait olacağı, 7.maddede ise iş yerlerinin tapusunun alıcı aldığı takdirde satıcının dilediği zamanda iş yerlerinin bedeline münasip oranda … hissesinin iade edileceği hususlarının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarına göre, İstanbul ili,…. hissesinin 13/09/2006 tarihinde, 1/4 hissesinin ise 07/07/2009 tarihinde davacı şirket tarafından davalı şirkete satılıp devredildiği, 07/07/2009 tarihli kira sözleşmesinde, kiraya verenin davalı şirket, kiracının davacı …Ş. olduğu, kiranın başlangıcının 01/07/2009, kira bitim tarihinin 31/12/2012 olduğu belirlenmiştir.
Yine davaya konu İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün…..sayılı icra takip dosyasında; davalı (alacaklı) … … ….. tarafından davacı (borçlu) … aleyhine 01/07/2009 tarihli kira sözleşmesine dayalı Adi Kiraya ve Hasılat Kiralarına ait takip talebinde bulunulduğu, 01/01/2013-31/12/2015 dönemi 3 yıllık kira bedeli 360.000,00 TL ile 25.495,89 TL işlemiş faiz olmak üzere 385.495,89 TL tutarındaki alacağın tahsilinin talep edildiği, 21/08/2013 tarihinde 435.074,18 TL’nin ödendiği, davacının bu davada ise ödenen bu bedelin tahsili amacıyla asıl alacak üzerinden Ankara 6. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine girişilerek 360.000,00 TL’nin 13/09/2006 tarihli Taşınmaz Satış ve Finansman Sözleşmesi gereğince tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … … İnş. San.ve Tic. A.Ş tarafından Tuzla İcra Müdürlüğünün….E. sayılı dosyasında asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı 468.850,00 TL alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, davacı şirket tarafından 01/02/2010 tarihinde 518.356,64 TL ödeme yapıldığı, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine Tuzla 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin….. sayılı dosyasında anılan icra müdürlüğünün dosyasında haksız ve fazla icra harcı, avukatlık ücreti ve KDV ödemelerine sebep olunduğu iddiası ile toplam 77.000,00 TL’nin tahsiline ilişkin davanın kabul kararının Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 24/09/2010 tarih, …. E.K. sayılı ilamı ile onandığı tespit edilmiştir.
Ayrıca, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan Tuzla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin… E. sayılı dava dosyasında, davalı şirket adına yapılan … devir ve teslim işleminin gerçek bir satış ve tescil işlemi olmadığı teminat amaçlı devredildiği iddiası ile tapudaki tescilin düzeltilmesinin talep edildiği, mahkemece; davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin….E.K. sayılı ilamında, ” … … sayılı taşınmazın payı ile ilgili temlikin davacı şirket ile davalı şirket arasında düzenlenen 13/09/2006 tarihli belge kapsamında bulunduğu, aynı taşınmazın 07/07/2009 tarihinde yapılan temlikinin ise kapsam dışında kaldığının sabit olduğu, 1/4 pay yönünden yapılan temlikin de teminat mukabili olduğuna ilişkin iddianın 05/02/1947 tarih, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında aranan belgeye musterih bulunmadığından ispatlanamadığı, buna göre anılan pay yönünden mahkemece davanın reddi yönünde kurulan hükmün onanmasına, diğer taraftan BK.’nun 81.maddesinde de edimini ifa etmeyenin karşı tarafa edimini ifaya zorlayamayacağı öngörüldüğü, taraflar arasında işleyen alacak-borç ilişkisi gözetilerek gerektiğinde bilirkişi tetkikatı da yaptırılmak suretiyle borcun teminatını teşkil eden 3/4 payın devrinden dolayı davacı tarafın davalı şirkete bir borcunun bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, varsa borcun belirlenmesi ve davalı şirkete ödenmesi için mahkeme veznesine yatırılmasının temin edilmesi, ondan sonra iptal-tescil yönünden bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozma kararı verildiği, bozma ilamına karşı (birleştirilen adliyeler sebebiyle) davanın İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin… sayılı dosyasında, dava konusu … parselde davalı … … İnş. San.ve Tic. A.Ş t adına kayıtlı taşınmazın 3/4 payının iptal edilerek iptal edilen bu payın davacı …Ş. adına tapuya tesciline, bakiye 1/4 payın davalı şirket üzerinde ipkasına 23/06/2015 tarihinde karar verildiği, kararın temyiz edildiği, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin …. sayılı ve 26/06/2018 tarihli ilamı ile bozulmasına karar verildiği, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin yukarıda açıklanan bozma ilamında, … … sayılı taşınmazın 1/4 payının 07/07/2009 tarihli satış yoluyla devredildiği, 3/4 pay satışının ise 13/09/2006 tarihli sözleşme kapsamında inançlı temlik olduğu kabul edilmiştir.
Hükme esas alınan 20/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda;”Taraflar arasında düzenlenen 01/07/2009 başlangıç ve 07/07/2009 tanzim tarihli kira sözleşmeleri gereğince davalı kiralayanların davacı kiracıdan ödenmeyen kira bedellerini talep etme hakları bulunduğu”açıklanmıştır.
Taraflar arasında aynı taşınmaz ile ilgili 01/01/2009-31/12/2012 dönemine ait kira alacağının tahsili amacıyla görülen davada, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/02/2019 tarih, … sayılı davanın reddine ilişkin kararının tarafların temyizi sonucunda, Yargıtay 3.H.D.’nin 26.06.2019 tarih, 2019/2833 E., 2019/5787 K. sayılı ilamı ile “Taraflar arasında düzenlenen 13.09.2006 tarihli, taşınmaz satış ve finansman sözleşmesinin 6.2. maddesinde “… alıcıya devir tarihinden sonra kiracısı tarafından ödenecek kira bedellerinin tamamı satıcıya aittir. Satıcı bu parseli dilediğine ve dilediği şartlarda kiralamakta serbesttir.” düzenlemesi yer almaktadır. Bahse konu sözleşmede, “satıcı” olarak belirtilen davacılar, sözleşmenin bu maddesine istinaden, sözleşmede “alıcı” olarak gösterilen davalılardan, elde ettikleri kira bedellerinin kendilerine ödenmesini istemektedirler. 13.09.2006 tarihli sözleşmede, … … sayılı taşınmazın 3/4 payının devir işleminin nihai bir satış anlamında olmayıp, sözleşmede belirtilen diğer hususların teminatını teşkil ettiği belirtilmiş olup, sözleşmeye konu … … sayılı taşınmaz davacılardan …’ye ait iken 3/4 payının 13.09.2006 tarihinde, 1/4 payının ise 07.07.2009 tarihinde davalılardan … … İnş. San. ve Tic. AŞ.’ye satıldığı, 07.07.2009 düzenleme, 01.07.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile taşınmazın davalı … AŞ. tarafından, davacı … AŞ’ye kiralandığı görülmektedir. … AŞ. tarafından … … sayılı taşınmaz hakkında açılan tapu iptal ve tescil davasında, davanın reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2012/12089 E., 2012/12865 K. sayılı ilamı ile taraflar arasındaki ilişkinin inançlı işlemden kaynaklandığı, taşınmazın 3/4 payının temlikinin 13.09.2006 tarihli belge kapsamında bulunduğu, 1/4 payına ilişkin temlikin ise kapsam dışında kaldığı belirtilerek … … sayılı taşınmazın 1/4 payı yönünden verilen ret kararı onanmış, 3/4 pay yönünden ise hükmün bozulmasına” karar verilmiş olup 3/4 paya ilişkin yargılamanın halen devam ettiği görülmektedir.
13.09.2006 tarihli sözleşmede, taşınmazın kiracısı tarafından ödenecek kira bedellerinin tamamının davacılara ait olacağı kararlaştırılmış olup, bu sözleşmeyi ortadan kaldıran veya değiştiren başka bir sözleşme ibraz edilmediği gibi taşınmazın kiralanmasına ilişkin düzenlenen 07.07.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde de bu yönde herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Kira sözleşmesinin taşınmazın tamamı için düzenlenmesi de 13.09.2006 tarihli sözleşmenin 6.2. maddesinin değiştirildiği sonucunu doğurmayacaktır. Bu nedenle davacıların 13.09.2006 tarihli sözleşme kapsamında, davalıların taşınmazdan elde ettikleri kira bedelinin kendilerine ödenmesini talep etmelerinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. 13.09.2006 tarihli sözleşmede taşınmazın 3/4 payının teminat olarak devrettiğini belirtmiş olup, sözleşme taşınmazın 3/4 payına ilişkindir. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin yukarıda bahsi geçen ilamı ile de taşınmazın 1/4 payının devrinin 13.09.2006 tarihli sözleşme kapsamında olmadığı hususu kesinleşmiştir. Bu nedenle, mahkemece; davacıların taşınmazın kira bedellerinin 3/4 payı oranında talep hakkı olduğu gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında 13.09.2006 tarihinde imzalanan taşınmaz satış ve finansman sözleşmesinde, taşınmazın kiracısı tarafından ödenecek kira bedellerinin davacılara ait olacağı hususunun kararlaştırıldığı, bu sözleşmeyi ortadan kaldıran veya değiştiren başka bir sözleşmenin ibraz edilmediği gibi taşınmazın kiralanmasına ilişkin düzenlenen 07.07.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde de bu yönde herhangi bir düzenlemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinin taşınmazın tamamı için düzenlenmesi de 13.09.2006 tarihli sözleşmenin 6.2. maddesinin değiştirildiği sonucunu doğurmayacaktır.
Bu durumda, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı da dikkate alınarak, dava konusu 01/01/2013-21/12/2015 dönemi için davacıların taşınmazın kira bedellerinden 3/4 payı oranında talep hakkının bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece; taraflardan delilleri sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,6 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-) ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 16/05/2019 tarih,… sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-)Davacılar tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde iadesine,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a- maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.