Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/863 E. 2022/182 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : MENFİ TESPİT/İSTİRDAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 10/03/2022

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde, Ankara İli, … İlçesi, ……blokun yapımını davacının üstlendiğini, davacı şirket tarafından inşaatı yapılan ve tamamlanarak iskan ruhsatları alınan konutların su aboneliklerinin tesisi için davalıya başvuru yapıldığını, davacının her iki blok için abonelik başvurusu ve işlemleri yaptığı halde davalı idarenin bir blokun aboneliğini yaptığını, … yönünden aboneliğin yapılmadığını ve daha sonra yaptığı ölçümlere göre kullanılan su bedeli olarak 91.088,32 TL borçlu olduğunun bildirildiğini, bu hesaplamanın yanlış olduğunu belirterek, şimdilik 10.000,00 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, 21.06.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 91.088,32 TL’ ye yükseltmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde, asıl davada yargılama devam ederken bloklarda yaşayan sakinlerin mağdur olmaması için ihtirazı kayıtla 101.696,69 TL yi davalıya ödediklerini, aradaki farkın ilk hesaplama ile ödemenin yapıldığı tarihte yapılan güncellemeden kaynaklandığını belirterek, dava konusu bedelin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde, … Tarifeler Yönetmeliğinin 43. Maddesinin 5. Fıkrasında belirtildiği üzere “Abone olmadan inşaat yapan yapı müteahhitlerinden su almak için idareye başvurduklarında veya idarece bu durum tespiti halinde, inşaat imalatında kaçak su kullanılmamış ise, inşa edilen 1 m2 için 0,50 m3 sulama suyu kullanacağından hareketle, bulunacak toplam tüketim miktarı tespit tarihindeki kendi abone grubu tarifesi üzerinden tahakkuk ve tahsil edilir.” denildiğini, davacı şirkete kendi kusurundan dolayı abonelik verilmediğini, istenen belgelerin ibrazı halinde işlemin yapılabileceğini, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının abone olmadan yaptığı inşaatta su kullandığını, yönetmeliğin 43. Maddesine göre idareye başvurduklarında gerekli hesaplamalar yapılarak abone grubu tarifesi üzerinden tahakkuk ve tahsilat yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 18/02/2020 tarih, 2018/360 E., 2020/153 K. sayılı kararı ile asıl dava bakımından davanın kabulüne, … Genel Müdürlüğü tarafından davacıya ait Ankara ili, …. parselde bulunan inşaata ilişkin 07/03/2018 tarihine ait….sayılı ölçüm tutanağına dayalı olarak 91.088,32 TL tutarındaki ölçüm bedeli sebebiyle davacının davalıya anılan tutar bakımından borçlu olmadığının tespitine, birleşen Ankara 10. ATMnin 2019/382 E. Sayılı dava dosyası bakımından; davanın kabulüne, 05/09/2018 tarihli makbuzla alınan 101.696,69 TL ölçüm bedelinin, 05/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile (istirdatı ile) davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu yere 2015 tarihli yapı ruhsatına istinaden davacı şirket adına inşaat aboneliği verildiğini, 15/01/2018 tarihinde …’a yapılan başvuruya istinaden 2257 evrak no ile keşif evrakı düzenlendiğini, Tarifeler ve Abone hizmetleri Yönetmeliği’nin 43/5, 8, 9 md’leri uyarınca Ankara 1. Bölge … Başkanlığına bağlı … …’nün 15/03/2018 tarih 2257 evrak no’lu keşif evrakının idareye teslim edilmediğini, İdare tarafından davacıya ölçüm bedeli ödendiği takdirde gerekli abone işleminin yapılacağının bildirildiğini, bilirkişi raporunun ve bu rapor esas alınarak verilen hükmün hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasına, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl dava davacı şirket hakkında davalı tarafça tanzim edilen 91.088,32 TL’lik ölçüm bedeli nedeniyle menfi tespit, birleşen dava ise davacının davalıya ihtirazi kayıtla ödediği 101.696,69 TL’lik bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 09/09/2019 tarih, 2019/382 E., 2019/675 K. sayılı kararı ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle dosyanın Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/360 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece görüşüne başvurulan makine yüksek mühendisi bilirkişi 08/03/2019 tarihli raporunda; davacı şirketin yapımına başladığı 2 blok inşaat suyu aboneliği için davalı idareye başvurusunu usulüne uygun bir şekilde yaptığını, gerekli istenen belgeleri temin ederek ilgili tüm ücretleri yatırdığını, davalı kurumun aynı ada parsel üzerindeki 2 ayrı blok için tek bir su sayacı ve tek bir abonelik ile su sağlanabileceğinden bahisle tek bir blok için su aboneliğini gerçekleştirdiğini, tek bir abonelik yapılmasında kusurun davalı idareden kaynaklandığını, ayrıca abonelik bulunmadığı iddiası ile kullanılan su miktarının ölçümü hesabında davacı şirketin su aboneliği vasıtası ile ödediği su miktarı ile dışarıdan satın aldığı taşıma su faturaları hesaba katılmadığından talep edilen su miktarının hatalı ve talep edilen 91.088,32 TL bedelin haklı olmadığını, davacının inşaat yapımı süresince gerekli su ihtiyacını su aboneliği, taşıma su ve hazır beton kullanarak giderdiğini, bu nedenle ödenmesi gereken su borcu bulunmadığını belirtmiş, 16/05/2019 tarihli ek raporunda; kök raporunda açıkladığı kanaat ve görüşlerde herhangi bir değişiklik olmadığını ifade etmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.946,90 TL harçtan davalı tarafça yatırılan 3.292,29 TL nin mahsubu ile bakiye 3.654,61 TL nisbi karar ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere 16/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.