Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/850 E. 2021/332 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/850
KARAR NO : 2021/332

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2017
NUMARASI :

Av. …

B

İHBAR OLUNANLAR : 1 -… –

: 2 -…

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : KATILMA YOLUYLA BAŞVURAN DAVACI VEKİLİ VE DAVALILAR VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 16/03/2021

Mahkemece verilen karara karşı katılma yoluyla başvuran davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, abone olan davacıdan kayıp-kaçak vs. bedellerinin haksız ve yersiz bir biçimde tahsil edildiğini ileri sürerek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 249.452,00 TL’nin her bir fatura bedeline ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı ……….vekili cevap dilekçesinde, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………… vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı süresinde katılma yolu ile davacı vekili ve davalılar vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Katılma yoluyla istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde, davanın konusuz kalması nedeniyle kurulan hükmün Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri istinaf dilekçelerinde, mahkeme kararının hatalı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddi ile davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE :Davada, elektrik abonesi olan davacı şirketten tahsil edilen kayıp-kaçak vs. bedelin davalıdan tahsili talep edilmektedir.
Taraflar arasında Elektrik Abone Sözleşmelerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Kayıp-kaçak, dağıtım ve iletim bedeli, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E.- 2014/679 K. sayılı kararı ile Anayasa’nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73.maddesindeki düzenlemeye göre kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığından bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğundan EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, 17.06.2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 21.maddesi ile 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiştir.
Ayrıca, 6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19.madde de; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” ve Geçici 20.madde de ise, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Kanunun 17.06.2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş dava konusu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bundan başka, davanın devamı sırasında, dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayri menkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle veya davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun yada Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle davanın konusuz kalması mümkündür. Davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece; esas (asıl talep) hakkında “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. Bu tür kararlar, hükümler gibi (eda, tespit, inşai) nihai kararlardandır. Mahkeme kararı, aynı zamanda dava konusu hakkın mevcut olmadığını da tespit ettiği için tespit hükmü niteliğindedir.
Davanın konusuz kalması halinde, mahkemece; yargılamaya devam edilerek davanın açıldığı tarih itibariyle hangi tarafın haklı olduğunun tespit edilmesi, o taraf lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Başka bir deyişle, yürürlüğe giren yeni yasa nedeniyle konusuz kalan davada, yeni yasanın yürürlüğe girmemiş olması halinde, davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve davasını avukat ile takip eden taraf lehine “maktu vekalet” ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin ise karşı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarih, 2009/18-421 E.-2009/526 K. sayılı ilamında “Dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
HGK kararı uyarınca davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama harç ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK md.326/1). Aynı şekilde, vekalet ücreti yönünden de haksız çıkan taraf aleyhine hüküm kurulur (HMK md.330/1). Dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın, yargılama sırasında oluşan yasa değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden, dolayısıyla karşı tarafın vekalet ücretinden sorumlu tutulması olanaklı değildir.
Bu durumda, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yeni yasa nedeniyle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, mahkemece; “Karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm gereğince AAÜT ‘nin 3/2.maddesine göre davacı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, “1.980,00 er TL vekalet ücretinin ayrı ayrı davalılardan alınarak davacıya verilmesine ” ilişkin karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ancak, belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 13. bendinde yer alan “AAÜT’ye göre hesap edilen 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine” ve 14. bendinde yer alan “AAÜT’ye göre hesap edilen 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine” cümlelerinin çıkartılarak, yerine 13. bent olarak “AAÜT’ye göre hesap edilen 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA karar verilmesi gerekmiştir.
İnfazda güçlük yaşanmaması için hükmün diğer fıkraları aynen yazılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B-Davalılar vekillerinin vekalet ücretine ilişkin istinaf taleplerinin KISMEN KABULÜNE,
1-Davanın Konusuz Kalması Nedeniyle Karar Verilmesine Yer Olmadığına,
2-Alınması gerekli 31,40 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 4.293,52 TL harçtan mahsubu ile artan 4.262,12 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ile 31,40 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 800,00 TL, 17 tebligat gideri, 181,00 TL ve 3 müzekkere gideri 24,00 TL olmak üzere toplam 1.005,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı …tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davalı … üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına,
7-Fer’i müdahil .. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği ..üzerinde bırakılmasına,
8-İhbar Olunanlar …..tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan yargılama giderinden varsa kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
10-Davalı… tarafından yatırılan gider avansından varsa kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı ..’a iadesine,
11-Fer’i müdahil … tarafından yatırılan gider avansından varsa kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ..’a iadesine,
12-Davalı .. ve İhbar Olunanlar…ı ile .. tarafından yatırılan bir gider avansı bulunmadığından iadesi konusunda mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
13-AAÜT’ye göre hesap edilen 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
14-Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile değişik 6446 sayılı Kanun’daki düzenlemeler nedeniyle, davanın konusuz kalması karşısında davalılar lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç masraflar yönünden;
1-İstinaf karar ve ilam harçlarının istek halinde istinaf kanun yoluna başvuran davalılara iadesine,
2-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan 211,50 TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
3-Eksik alınan 4,90 TL istinaf harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 09/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.