Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 24/02/2022
Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının elektrik tedarikçisi firma olup, fatura alacağının tahsili için 27/11/2018 tarihinde Ankara 23.İcra Dairesi’nde… sayılı dosya ile 16.904,00 TL asıl alacak için davalıya karşı icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalı borçlunun haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davacı lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davalının taraflar arasındaki anlaşmaya göre düzenlenen tüm aylara ilişkin faturaları ödediğini, davacı şirketin sözleşme feshinden sonra haksız ve hukuksuz olarak gerçek dışı ve keyfi faturalar düzenlediğini, gerçek tüketim bedellerine aykırı şekilde, geçmiş ve bedelleri ödenmiş dönemlere ilişkin olarak keyfi ve fahiş miktarda fatura düzenlenerek tahsil edilmek istenmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde, söz konusu faturaların, son kullanıcının tükettiği elektrik bedelleri üzerinden, yasal düzenleme gereği hesaplandığını ve keyfiyet içermediğini, mahkemece konusunda uzman olmayan bilirkişiler tarafından faturanın yanlış değerlendirildiğini, eksik inceleme sonucunda hatalı karar verildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, elektrik tüketim fatura bedelinin ödemediği iddiasıyla davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, davalının icra takibi ve davaya konu edilen 2016 yılı Eylül dönemine ait fatura bedelinden sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında imzalanan 23/06/2014 tarihli abonelik sözleşmesinin Ankara 20. Noterliğinin 11/05/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı tarafça feshedildiği, fesih sonrasında davalı şirket tarafından davacıya gönderilen ve taraflar arasında ihtilaf konusu olan Ağustos 2016 ve Eylül 2016 dönemlerine ait faturalara ilişkin ihtilafın Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde 21/02/2019 tarih ve 2016/955 E. 2019/130 K. sayılı kararla sonuçlandırıldığı, davalı şirket tarafından 05/06/2017 tarihinde “2016 Eylül dönemi geçmişe dönük düzeltme kalemleri” açıklamasıyla 16.904,89 TL miktarlı dava konusu faturanın düzenlendiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında görüşüne başvurulan uzman bilirkişi heyeti raporunda “İddia ile dosyaya sunulan delillerin ve belgelerin, dosya içeriği ile davalı defterlerinin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde, 2016 yılı 9. ayına ilişkin faturanın döneminde tahakkuk ettirildiği ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafça talep edilen aynı döneme ait ikinci faturanın “geçmişe dönük düzeltme kalemleri” faturası olduğu, ancak söz konusu düzeltme faturasına ait fatura ekinde hiçbir detay, döküm bulunmadığı için söz konusu faturanın davacı tarafından doğru olarak düzenlenip düzenlenmediğinin tespitinin mümkün olmadığı, davacının icra takibi yaptığı ve geçmişe dönük düzelme kalemleri adı altında düzenlediği faturanın tüm detaylarının dosyaya kazandırılması gerektiği, bu detayların hangi yıl, hangi ay, hangi kalemde ne kadar fark var ve fark nedenleri ile birlikte (fiyat yanlışlığı, endeks okuma hatası vb. ) şeklinde tablo halinde sunması gerektiği, aksi durumda davacının söz konusu fatura ile ilgili davalıya ne gibi bir hizmet sunduğunun ve faturanın doğru olduğunun heyetimizce tespitinin mümkün olmadığı” bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu tebliğ edilen davacı vekili tarafından süresi içinde rapora karşı beyanda bulunmayıp, 30/12/2019 tarihli celsede; delil olarak sadece dava konusu faturanın bulunduğu, başkaca bir delilin bulunmadığı ve bulunmasının da mümkün olmadığını beyan etmiştir.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Eksik alınan 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.