Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/837 E. 2021/387 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ ..
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2020
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : İSTİRDAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 14/04/2021

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin …..n sonra davalı … onayına sunulduğunu, davalı tarafından “Proje Onay Bedeli” adı altında ücret talep edildiğini, bu kapsamda 05/06/2017 tarihinde 12.131,00 TL, 05/06/2017 tarihinde 9.818,00 TL ve 05/06/2017 tarihinde 9.818,00 TL miktarında ödemeler yapıldığını, talep edilen bedellerin hukuki bir dayanağının olmadığının yargı kararları ile sabit olduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla davacı tarafından yapılan ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, açılan davada adli yargının değil idari yargının görevli olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, zamanaşımı itirazları olduğunu, dava konusu yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu, öncelikle davanın görev yönünden reddine, esasa geçilmesi halinde davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece; uyuşmazlığın idari işlemden kaynaklanmadığının kabulü ile davalının yargı yeri itirazının reddine, Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği, 6446 ve 3154 sayılı Kanun ve mevzuatta “Proje Onay Bedeli” alınmasına ilişkin hüküm bulunmadığı, Bakanlıkça proje onay bedeli alınmazken yetki devri sonrası davalı tarafça alınmasının yasal dayanağının olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davada İdare Mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, tahsil edilen bedellerin hukuka uygun olduğunu, Bakanlık tarafından verilen yetki çerçevesinde tüm proje kontrol, onay, geçici ve kesin kabul işlemlerini bedeli karşılığında yapılmasının ana sözleşmede yer aldığını beyan ederek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın öncelikle usulden reddine, esastan incelenmesi halinde ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, “Proje Onay Bedeli” adı altında davacıdan haksız şekilde tahsil edilen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesi talep edilmektedir.
Mahkemece, davalı tarafından davacıdan tahsil edilen proje onay bedelinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri sayılmıştır. Bu hükme göre, idari davalar; idari işlemler hakkında açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardan ibarettir.
Bir davanın tam yargı davası olarak nitelendirilebilmesi için, ortada öncelikle bir idari işlem veya eylemin bulunması ayrıca, bu işlem veya eylem sebebiyle kişisel bir hakkın ihlal edilmiş olması gerekir.
İdari işlemler, idari makamların kamu gücüne dayanarak, idare işlevine ilişkin olarak yaptıkları, tek yanlı, doğrudan uygulanabilir nitelikte ve ilgililerin hukuki durumlarını etkileyen irade açıklamalarıdır. İdari işlemlere karşı yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı oldukları iddiasıyla menfaatleri ihlal edilenler tarafından idari yargıda iptal davası açılabileceği gibi; idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan istenerek, bu istemin reddedilmesi üzerine iptal davası açılabilir.
İdari Yargı’nın konusu, idarenin idare (kamu) hukuku alanındaki faaliyeti ile ilgili davalardır. İdare, bir işlemi, eylemi veya sözleşmeyi yaparken özel hukuk kişilerinin üstünde bir kamu tüzel kişisi olarak hareket etmiş ise uygulanacak hukuk idare hukukudur.
17/15 sayılı ve 11.2.1959 günkü Y.İ.B.K’nda açıkça belirtildiği gibi, bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi bu kararı yerine getirmek üzere plan ve proje yapıp, o plan ve projeler gereğince iş görmesi, kararın neticesi olan birer idari eylemdir ve idari yargı görevlidir.
Benzer olayda, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca verilen 27.01.2020 Tarih,… sayılı karar ile “Davalı TEDAŞ’ın tüzel kişiliğe sahip olup, özel hukuk hükümlerine tabi olmakla birlikte, kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyeti ile ilgili olarak, 3154 sayılı Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri hakkında Kanun ile Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği’nin 4.maddesi ile 8.maddesi hükümleri uyarınca, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca kendisine yetki devri suretiyle verilen yetkinin kullanımı esnasında tahsil ettiği proje onay bedellerinin iadesi davasında, yargı yolu bakımından idare mahkemelerinin görevli olduğu, buna göre, İdare’nin işlemi ya da eylemi nedeniyle doğan zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1 -b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği,” hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda, davanın İdari Yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiğinden Asliye Ticaret Mahkemesince yargı yolu caiz olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne ilişkin kurulan hükme karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun (diğer hususlar incelenmeksizin) kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-)ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 22/01/2020 tarih, ….sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4)Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.