Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/726 E. 2021/1520 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/726 – 2021/1520
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/726
KARAR NO : 2021/1520

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2019
NUMARASI : 2017/682 E. 2019/1132 K.

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 29/12/2021
Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin şantiye su ihtiyacının karşılanması amacıyla davalı idareye başvuruda bulunulduğunu, davalı tarafından kanal katılım muaf yazısının geciktirilmesi nedeniyle tüm şantiye için su aboneliği işlemlerinin tamamlanamadığını, inşaatların 2016 yılında başladığını, bu nedenle su abonelik işlemlerinin tamamlanmaması nedeniyle su ihtiyacının kartlı sayaç aboneliği ile sağlandığını, inşaat sahasında ise tankerlerle su ihtiyacının giderildiğini, abonelik talebinin 1 yıl geçtikten sonra idare tarafından şantiyede ölçüm yapılarak………………Su Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliği’nin 43.maddesinde düzenlenen “inşaatta kullanılan suyun ölçümü ve hesap kesme” hükümleri doğrultusunda su bedelinin hesaplandığını, ödenecek olan bedelin hatalı hesaplandığını, davalı tarafından tahakkuk edilen 186.095,09 TL bedelin itirazı kayıt ile ödendiğini, mevzuatta düzenlenen indirime esas hususların dikkate alınmadığını, itiraz dilekçesinde sunulan su faturalarını ve tankerlerle su alım faturalarının dikkate alınmadığını, yasaya ve mevzuata aykırı tespit yapıldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL’nın tahsilini talep etmiş, 04/01/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 49.120,34 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalı kuruma 11/05/2017 tarihinde şantiye suyu için müracaat edildiğini, 12/05/2017 tarihinde yapılan keşifte toplam 167.177,38 m² inşaat alanı olduğu tespit edilerek beyan edilen fatura ve irsaliyelerden temel betonlarına ait hazır beton miktarları düşüldükten sonra ekli inşaat ölçüm tutanağının düzenlendiğini, söz konusu inşaatlar için katlara ait 36.555,50 m³ kış dönemine ait, 10.237,37 m³ yaz dönemine ait fatura ve irsaliye beyan edildiğini, buna göre 16.745,41 m³ su bedelinin tahsil edilmesi gerektiğini, inşaat ölçümleri için istenilen evrakların ilgili firma yetkililerince tamamlanmasından sonra ölçüm tutanağı düzenlenerek 20/06/2017 tarih ve E. 26336 sayılı yazı ile Abone İşleri Daire Başkanlığına gönderildiğini, ibraz edilen tankerler ile yapılan su teminine ilişkin evrakların iç genelgede belirtilen “taşıma suyu faturalarında dikkat edilecek hususlar” başlığı altında yer alan maddelerde belirtilen şartlara uygun olmadığından işleme alınmadığını ve tarifeler yönetmeliğine uygun olduğu tespit edilen beton faturaların ölçümlemede dikkate alındığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının4.220 ton su alımı gerçekleştiği ve davacının 46.897,71 TL fazla ödediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 46.897,71 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 06.12.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda dosyaya ekli faturaların tamamının değerlendirilmeksizin davacı şirket tarafından satın alınan su miktarının 211 tanker karşılığı 4.220 ton olarak belirlendiğini, davacı şirket tarafından alınan su miktarı toplamının 221 tanker olduğunu, 221 tanker su karşılığının ilk raporda 4.420 m³ olarak belirlendiğini, dosyaya sunulan faturaların miktar kısımlarının toplandığında davacı şirketin satın aldığı taşıma su miktarının 221 tanker olduğunu, kök bilirkişi raporunda hesaplanan 4.420 ton su alımı hesabının doğru olduğunu, hesaplamanın da 221 tanker üzerinden yapılması gerektiğini, bu nedenle kök raporda belirtilen tutar üzerinden karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararının hatalı olduğunu ve kartlı su sayacı alımlarının hesaplamalara hiç dahil edilmediğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, İdare tarafından Tarifeler Yönetmeliğine uygun tahakkuk yapıldığını, temel betonlara ilişkin usule uygun faturalar düzenlendiğini, ihtiyaçtan düşüldüğünü, davacı tarafın sunduğu diğer faturaların iç genelge 2/2002 (Yönerge-1)’e aykırı olduğunu, bu nedenle hesaplamada gözetilmediğini, davacının sunduğu kuyusuyu faturalarının usule uygun olduğunu ispat edemediğini, ihtilaf olmayan ölçümleme tutanağına göre yapılan tahakkukun doğru olduğunu, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, raporun hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, davacı şirketin inşaat yapım aşamasında kullanmış olduğu su miktarının tespiti ile ödenen fazla bedelin istirdadı talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, davacının sorumlu olduğu miktarın ne olduğu konusundan kaynaklanmaktadır.
Hükme esas alınan Mali Müşavir ve Makine Yüksek Mühendisi bilirkişisinden alınan raporda;” BA/BS formları ve Muavin kayıtlarının incelenmesinde davacı vekilince dava dosyasına sunulan dava dışı … Nakliyat (… …)’in 2016 yılına ait muavin kayıtlarının incelenmesi neticesinde; dava dışı … … tarafından davacı … … İnşaat Turizm. Ltd. Şti.’ne 8 adet toplamda 27.150,00 TL’lik+(2.172,00 KDV)=29.322,00 TL bedelli faturanın tanzim edildiği anlaşılmıştır. İş bu faturaların içeriklerinin ise; dava dışı … Sondaj Suyu İnş. Nakliyat Ltd. Şti.’ne ait aşağıdaki faturalar dava dosyasına sunulduğu, davacı tarafından her ne kadar 2 farklı firmadan tanker bazında su alımına ilişkin faturalar sunulmuş olsa da BS formlarının incelenmesi neticesinde dava dosyası içeriğinde dava dışı … Nakliyat (… …) e ait BS formlarının bulunmadığı, sadece dava dışı … Ltd. Şti.’ne ait BS formlarının bulunduğu, dava dışı … Ltd. Şti.’nden alınan ürünlerin de BS formunun bildirimine esas olan 5.000,00 TL’lik yasal sınırın altında bulunması neticesinde beyan edilmemiş olduğu görüldüğü her bir tanker 20 ton su kapasitesine sahip olduğundan, davacı tarafından satın alınan su miktarı; 181 + 30 = 211 tanker olup, 211 tanker x 20 ton su / tanker =4.220 ton su alımı gerçekleştiğinin hesap ve tespit edildiği, ASKİ Genel Müdürlüğü Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin inşaatlarda kullanılan suyun ölçümü ve hesap kesme başlıklı 43. maddesinde; (6)Ölçümlemeye tabi tutulan inşaatlarda, hazır beton, kuyu suyu veya taşıma suyu kullanıldığının yasal belgelerle ispat edilmesi gerekir. Bu belgeler dikkate alınarak tahakkuk yapılır.” Denilmekte olup, anılan yönetmelik hükmü doğrultusunda yapılan tespitler yanı sıra tüm detayları kök raporda açıklandığı üzere davacının sorumlu olduğu su bedeli üzerinde yeniden yapılan inceleme ve hesaplama neticesinde; davacının yapımını üstlendiği inşaat için ölçümlenen – ihtiyaç duyulan toplam su miktarı : 16.745,41m³ olup, davacı tarafından 4.220 ton = 4.220 m³ su taşıma su satın alınarak kullanıldığından, tüketilen su miktarı; 16.745,41m³ – 4.220 m³ = 12.525,41 m³’dır. Kartlı su sayacı ile satın alınan su miktarı, inşaat yapım alanında kullanılmadığından hesaba katılmadığı, buna göre davacının ödemesi gereken su bedeli 12.09.2017 tarihinde yürürlükte bulunan iş yeri tarifesine göre; davacının itirazi kayıtla 22.09.2017 tarihinde yaptığı ödemeden; 186.095,09 TL -139.197,38 TL = 46.897,71 TL talebinde haklı olduğunun” tespit edildiği görülmüştür.
Raporun, ihtilafı çözücü, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b, maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b, maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.203,58 TL harçtan peşin alınan 801,00 TL’nın mahsubu ile geriye kalan 2.402,58 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Alınması gereken maktu 59,30 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 741,70 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.