Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/582 E. 2021/943 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :23/12/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : SÖZLEŞMENİN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH :21/09/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde davacı ile dava dışı … Üniversitesi arasında 01.02.2010 tarihinde irtifak hakkı sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince irtifak hakkı sahibi olduğu….sayılı taşınmazda bina yapımı ve kira gelirlerinin 29 yıl süreyle davalıya temliki hususunda davalı ile 02.12.2013 tarihli gelir paylaşım sözleşmesinin temeli niteliğindeki 16.07.2013 tarihli işbirliği protokolünün yapıldığını, protokol sonrasında dava dışı üniversite ile…sayılı taşınmazları yıllık 1.000TL kira bedeli karşılığında 49 yıl süreyle kullanım hakkının davacıya tahsis edildiğini, davalı ile dava dışı banka arasındaki 26.09.2013 günlü temlik akdi ile davalının 16.07.2013 günlü protokolden doğmuş ve doğacak asli ve fer’i alacaklarından bir kısmının dava dışı bankaya temlik edildiğini, 29.11.2013 tarihinde… E.sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, taraflar arasında düzenlenen gelir paylaşım sözleşmesinin yetkisiz kişi tarafından düzenlendiğini, sözleşmelere aykırı olarak ipotek tesisinin yapıldığını belirterek, taraflar arasındaki gelir paylaşım sözleşmesinin feshine, olmadığında sözleşmenin uyarlanmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf, davanın esasına yönelik olarak herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, HMK’nun 150/5. maddesi gereğince Davanın Açılmamış Sayılmasına karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna gidilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf talebinde, davacı şirketin harçtan muaf olduğunun kabulünün gerektiğini, taraflar arasında imzalanmış bulunan sözleşmenin belirlenmiş bir değerinin bulunmadığını, harç ikmaline ilişkin beyan ve itirazların mahkemece dikkate alınmadığını, kaldı ki 3 aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece 3 aylık süre beklenilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak yapılacak yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, taraflar arasında düzenlenen 02/12/2013 tarihli gelir paylaşımı sözleşmesinin feshi, olmadığında uyarlanması talep edilmiştir.
Uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacının dava açarken alacağını belirlemesinin imkânsız olduğu veya alacağının belirlenmesinin kendisinden beklenmeyeceği hallerde davacının mağduriyetinin giderilebilmesi ve birtakım sakıncaları bertaraf etmek amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile birlikte “belirsiz alacak davası” kurumu kabul edilmiştir (HMK.107).
HMK’nun 107. maddesinde; ”(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Bir uyuşmazlığın çözümüne tarafların iddia ve savunmaları yön verir. Bilindiği üzere, hakim Türk hukukunu re’sen uygular (HMK.33). Dava dilekçesinde dayanılan vakıalara uygulanacak normatif düzenlemeleri uygulamak ve hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin yasal görevidir. Hakimin, hukuki nitelendirmeyi yaparken, tarafların yargılama sırasındaki istem ve savunmalarına yönelik tüm dilekçe, beyan ve delilleri bir bütün olarak değerlendirmesi ve uyuşmazlığın çözümünde bunların tümünün dikkate alınarak sonuca gitmesi gerekir.
Somut olayda, davacının alacağının miktarını tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığı gibi talep edilecek miktar taraflarca tartışmasız ve açıkça belirlenmemiştir. Dava konusu alacağın tespiti bu haliyle mümkün olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının mevcut olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda, mahkemece; davacının talep ettiği alacağın yargılama safahatinde belirlenecek nitelikte olması nedeniyle dava açmakta hukuki yararının olduğu kabul edilerek işin esasına girilip, taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile davanın HMK.’nun 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Kaldı ki; 6100 sayılı HMK’nun 150. maddesi gereğince, mahkemece verilen süre içerisinde eksik harcın tamamlatılmaması halinde, dava dosyasının işlemden kaldırılması, bu maddede öngörülen süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle dava dosyasının yenilenmesi halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesi, üç aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın yenilenmesi için gereken 3 aylık sürenin dolması beklenilmeden, mahkemece; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile HMK.’nun 353/1-a, 4., 6 maddeleri gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-) Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 23/12/2019 tarih… sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a- maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır
Üye

e-imzalıdır
Üye

e-imzalıdır
Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.