Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/432 E. 2021/321 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2017
NUMARASI : …

DAVACI :….
DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 16/03/2021

Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının elektrik abonesi olduğunu, davacı tarafından kullanılan elektrik bedeli hesaplanırken parekende satış hizmet bedeli altında davacıdan fazla bedel alındığını, Danıştay 13.Dairesinin 06/04/2011 gün ve ….. sayılı dosyasında verilen karar uyarınca parekende satış hizmet bedeli sabit olması gerekirken nispi olarak taahhuk ettirildiğini, bu nedenle 2006 Eylül- 2010 Aralık dönemine ilişkin olarak fazla tahsil edilen bedelin ödeme tarihlerinden itibaren 6183 sayılı Kanunun 51.maddesine göre işleyecek gecikme zammı, işlemiş ve işleyecek gecikme zammının KDV’si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 03/05/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 123.958,96 TL ‘ye çıkarmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, zaman aşımı def ‘inde bulunmuş, esas yönünden ise haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın kabulü ile 123.958,96 TL’ nin 12.687,48 TL’sine dava tarihi olan 08/12/2014 tarihinden, 111.271,48 TL’sine ıslah tarihi olan 03/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece uygulanan faiz başlangıcı ve türünün hatalı olduğunu, dava dilekçesinde talep edildiği üzere ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanunun 51.maddesine göre faiz uygulanması gerektiğini, taleplerinin kabul edilmemesi halinde, her iki tarafın tacir olduğu dikkate alındığında, avans faizi uygulanması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise istinaf dilekçesinde, zamanaşımı def”ilerinin dikkate alınmadığını, dağıtım şirketlerinin PSH bedelinin tahsili hususunda insiyatiflerinin bulunmadığını, EPDK kararları gereğince bu bedeli tahsil etmelerinin zorunlu olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, haksız yere tahsil edildiği iddia edilen PSH bedellerinin davalı elektrik şirketinden gecikme zammı ve KDV’si ile birlikte istirdatı talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, fatura ödemeleri kapsamında davalı şirket tarafından tahsil edilen PSH bedellerinin maktu oranda mı yoksa nisbi oranda mı tahsil edileceği, asıl alacağa gecikme zammı ve KDV uygulanıp uygulanmayacağı ve faizin başlangıcı noktalarında toplanmaktadır.
Danıştay 13.Dairesinin 06.04.2011 tarih ve… Karar sayılı kararıyla, (EPDK)’nın 875 sayılı Kurul kararının ekinde yer alan 20 dağıtım şirketi için …. geçiş döneminde uygulanmasına ilişkin II. Bölümünün B bendi ; “Sayaç okuma ve faturalandırma hizmetlerine ilişkin maliyetlerin abone grubuna ve tüketilen enerji miktarına göre değişiklik gösterecek maliyetler olmadığı ve bu nedenle abone başına sabit bir ücret uygulanması gerektiğinin ortada olduğu, kaldı ki buna ilişkin maliyetlerin metodolojinin 1.Bölümünde abone başına sabit bir ücret olarak belirlendiğinin açık şekilde ifade edildiği” belirtilmek suretiyle iptal edilmiştir.
Danıştay 13.Dairesinin anılan kararı ise; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 24.05.2012 tarih ve…sayılı kararı ile “Davacı şirketin ürettiği elektriği serbest tüketicilere sattığı ve perakende satış hizmet tarifesinin Kwh üzerinden alınmasına ilişkin kuralın “Serbest tüketiciler” yönünden hukuka aykırı olduğu iddiasında bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumda davacının dava konusu işlemlerin iptali isteminin “serbest tüketiciler”e yönelik olduğu dikkate alındığından, Daire kararının da “serbest tüketiciler”le sınırlı olarak uygulanacağı belirtilerek onanmıştır.
İptal kararları, iptali istenen tasarrufu ve ona bağlı işlemleri yapıldıkları tarihten itibaren ortadan kaldırır, geçmişe etkilidir, işlem hiç yapılmamış gibi hüküm ve sonuç doğurur, işlemden önceki hukuki duruma dönülür ve genel etkilidir.
Yargılama sırasında görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti 25/07/2017 tarihli raporunda; “Davacının serbest tüketici olduğu, 2006 Eylül-2010 Aralık dönemleri arasında kendisinden nisbi olarak tahsil edilen PSH bedellerinin davalı tarafından iade edilmesi gerektiği, yapılan hesaplama neticesinde, 12.687,48 TL PSH bedelinin dava tarihinden, 111.271,48 TL PSH bedelinin ise ıslah tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanunun 51 maddesi gereği işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin gerektiği ” bildirilmiştir.
Bilirkişi heyet raporlarının; hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili istinaf talebinde, asıl alacağa ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini iddia etmiş ise de, dava istirdat davası olup, davalının davacı tarafından dava tarihinden önce temerrüde düşürülmediğinin anlaşılması karşısında asıl alacağa dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine ilişkin mahkeme kararında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin istinaf talebinin tümden, davacı vekilinin sair istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamından, tarafların tacir olduğu dikkate alındığında, dava konusu alacağa avans faizinin uygulanması gerekirken, mahkemece; yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ancak; belirtilen hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan “yasal faizi ile” sözlerinin çıkartılarak, yerine “avans faizi ile ” ibaresinin yazılması suretiyle HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA karar verilmesi gerekmiştir.
İnfazda duraksamaya yol açmamak için hükmün kesinleşen kısımlarına kararda aynen yer verilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-A)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
B)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE,
1-Davanın KABULÜ ile 123.958,96 TL’nin 12.687,48 TL’sine dava tarihi 08.12.2014 tarihinden, 111.271,48 TL’sine ıslah tarihi 03.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 8.467,64 TL harçtan, peşin alınan 2.117,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.350,49 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 12.666,72 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.146,15 TL harç toplamı, 1.453,00 TL tebligat, posta masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.599,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç masraflar yönünden;
1-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
2-Alınması gereken 8.467,64 TL istinaf harcından peşin alınan 2.116,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.351,03 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 62,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 09/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.