Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/403 E. 2021/319 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/403
KARAR NO : 2021/319

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2019
NUMARASI :.

.

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ,KATILMA YOLU İLE DAACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 12/03/2021

Mahkemece verilen karara karşı katılma yolu ile davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların davalı şirketten elektrik satın aldığını, düzenli olarak faturalarını ödediklerini, düzenlenen faturalarda kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, sayaç okuma bedeli olarak çeşitli isimlerle haksız yere bedellerin tahsil edildiğini, bu nedenlerle dava tarihi itibariyle geriye doğru son 10 yıla ait kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim hizmetleri bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedellerinin ve bu bedeller üzerinden oransal olarak alınan KDV, belediye tüketim vergisi, enerji fonu, TRT payı ve tüm ferilerinin hesaplanarak fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 21/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … yönünden talebini 6.559,30 TL’ye arttırmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, 6719 sayılı Kanunun dava konusu olan tarife bilenleri ile ilgili olarak getirdiği düzenlemeler ve bu çerçevede yürürlüğe giren Kanun hükümlerine göre davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kanun koyucu tarafından mahkemenin yetkisinin EPDK tarafından belirlenen düzenleyici işlemlere uygunlun denetimi yapmakla sınırlandırıldığını belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacılar … ve …yönünden açılan davalar konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı …’in açmış olduğu; PSH bedeli dışında kalan tüm talepleri yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, PSH bedeli yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 4.992,00TL’nin 18/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacılar vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde, davacılar yönünden açılan davanın konusuz kalması nedeniyle, mahkemece karar verilmesine yer olmadığı kararının usul ve yasaya uygun olduğu ancak, davacı … için tesis edilen kararın eksik ve hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafça fazla tahsil edilen ve davacıya iadesi gereken 6.559,30 TL’nin bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi dikkate alınmadan 4.992,00 TL olarak hüküm altına alınmasının mümkün olmadığını, davacı … yönünden kaldırılarak, davacıya ödenecek olan ve haksız olarak davalı tarafça fazla tahsil edilen PSH bedelinin 4.992,00 TL yerine 6.559,30 TL olarak düzeltilmesini, ıslah dilekçesi ve 05/08/2019 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 6.559,30 TL’nin davalı şirketten temerrüt tarihi itibariyle işletilecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davalı şirketçe yapılan tahsilatların EPDK kurul kararlarına, ilke ve tarifelerine uygun olarak yapıldığını, bu durumun bilirkişi raporunda da beyan edildiğini, tüm fatura kalemlerinin EPDK tarafından düzenlendiğini ve bu düzenlemeye uygun olarak tahsilatların yapıldığını, 6719 sayılı Yasa gereği açıldığı tarih itibariyle haksız olan davanın reddinin gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, elektrik abonesi olan davacı şirketten tahsil edilen kayıp-kaçak,PSH vs. bedellerin davalıdan tahsili talep edilmektedir.
Mahkemece, 05/08/2016 tarihli bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle PSH bedeli yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer talepler yönünde ise davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinaf talebinin incelenmesi neticesinde ise;
Davacı vekili 21/11/2019 tarihli tarihli ıslah dilekçesi ile PSH bedeline ilişkin talebini 6.559,30 TL’ye arttırmıştır.
Islah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. HMK’nın 176.maddesinde ıslah; “taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir” olarak tanımlanmıştır.
Davacı vekilinin PSH talebine ilişkin olarak 21/11/2019 tarihli tarihli ıslah dilekçesi talebini 6.559,30 TL’ye çıkardığının anlaşılması karşısında, 05/08/2016 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınarak mahkemece bu ıslah doğrultusunda 6.559,30 TL PSH bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, PSH bedeli yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 4.992,00TL’nin 18/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ancak, belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 2/B bendinde yer alan,”PSH bedeli yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 4.992,00TL’nin 18/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, cümlesinin çıkartılarak yerine”, PSH bedeli yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 6.559,30 TL’nin 18/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” cümlesinin yazılması ve buna bağlı olarak yargılama giderlerinin yeniden düzenlenmesi suretiyle, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA karar verilmesi gerekmiştir.
İnceleme 6100 sayılı HMK’nun 355. md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İnfazda duraksamaya yol açmamak için hükmün kesinleşen kısımlarına kararda aynen yer verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-A)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
B)Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KABULÜNE,
1-Davacılar … ve … yönünden açılan davalar konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı …’in açmış olduğu ;
A)PSH bedeli dışında kalan tüm talepleri yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
B)PSH bedeli yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 6.559,30 TL’nin 18/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 448,065 TL harçtan, peşin alınan 256,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 191,895 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı …, … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 334,07 TL harç toplamı ve 1.403,50 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.737,57 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
6-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
II)-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç ve masraflar yönünden;
1-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
2-Alınması gereken 447,51 TL istinaf harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 393,11 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde iadesine,
4-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan 54,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 09/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır
Üye

e-imzalıdır
Üye

e-imzalıdır
Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.