Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 24/11/2021
Mahkemece verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 25/06/2016 tarihinde yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası sonucunda … plakalı çekici aracında hasar meydana geldiğini, hasarı tamir ettirmek amacı ile dava dışı sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu davalı yetkili servise aracını götürdüğünü, davalı servis tarafından tamir işinin ayıplı yapıldığı gibi, belirlenen süre içinde de tamirin yapılmaması nedeni ile davacının kazanç kaybına uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik ayıplı iş bedeline ilişkin olarak 1.300,00 TL ile kazanç kaybı bedeline ilişkin olarak 15.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı defi ve husumet itirazında bulunarak öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiş, esas yönünden ise davacının aracı 27/06/2016 tarihinde teslim aldığını, ekspertiz onayından sonra 26/09/2016 tarihinde teslim edildiğini, teslim süresinin taahhüt edilmediğini, davalının edimini yerine getirdiğini belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.300,00TL ayıplı iş, 3.119,70 TL kâr kaybı bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği halde alınan bilirkişi raporuna itibar edilmediğini, davalının olayda tamamen kusurlu olmasına rağmen davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak, davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise istinaf dilekçesinde, cevap dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek hatalı ve yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, mahkemenin 10 günlük gecikme şeklindeki kabulünün hatalı olduğunu, kâr kaybı hesabında tatil ve bayram günlerinde davacının çalışamayacağının dikkate alınarak günlük gelirinin hesabında yıllık cirosunun esas alınması gerekirken, eksik inceleme ve hatalı rapora göre karar verildiğini, tamir işinin eksiksiz ve kusursuz yapılarak aracın davacı tarafa teslim edildiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada, davacı şirkete ait … plaka sayılı araçta meydana gelen hasarın onarılması sürecinin uzaması nedeniyle meydana gelen kazanç kaybı ile hatalı tamir nedeni ile uğranılan maddi zararın davalı yükleniciden tahsili talep edilmektedir.
TBK.’nun 470. maddesinde eser sözleşmesi; “… yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır.
Dava konusu araç tamiri işi eser sözleşmesi olup uyuşmazlık, davacıya ait araçtaki tamir işinin makul sürede yapılıp yapılmadığı, makul sürede yapılmamış ise davacının uğradığını iddia ettiği maddi zarara ilişkin olarak davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargılama sırasında dosyaya kazandırılan 25.04.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; “Araçta yapılan onarımda gerekli parçaların değişiminin ve işçiliklerinin uygun olarak yapıldığı, ancak harici şase işçiliğinin yapılmadığı yada ayıplı olarak yapıldığı, ön ve arka akslarının birlikte rot ayar cihazında camber ve castel rot ayarının yapılması gerektiği, bu işçiliklerin piyasa bedelinin 1.300,00 TL olduğu, dava konusu aracın onarımı için davacının 25.07.2016 tarihinde onay verdiği, aracın onarımının ise 40 günde bitirilerek 16/09/2016 günü teslim edilmesi gerekirken, 06/10/2016 tarihihinde araç malikine teslim edildiği 20 gün gecikme ile teslim edildiği, davacıya ait ticari defterlerin incelenmesi neticesinde 20 günlük gelir kaybının 6.239,44 TL olacağı” belirtilmiştir.
Raporun; hüküm kurmaya ve istinaf denetimine elverişli bulunduğu anlaşılmış ise de, dosya kapsamından aracın davacıya 06/10/2016 tarihinde değil 26/09/2016 tarihinde teslim edildiği anlaşıldığından, 10 günlük gecikme bedeli 3.119,70 TL yönünden mahkemece; davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak kurulan hükümde isabetsizlik görülmemiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Ancak, davacı vekili dava dilekçesinde alacağın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği halde mahkemece faiz hakkında bir karar verilmemiş ise de belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan “1.300,00TL ayıplı iş, 3.119,70TL kâr kaybı bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ” cümlesinin silinerek, yerine “1.300,00TL ayıplı iş ve 3.119,70TL kâr kaybı bedelinin dava tarihi olan 19/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle, HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğince hükmün DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA karar verilmesi, davalı vekilinin istinaf talebinin ise, HMK.’nun 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar verilmesi gerekmiştir.
İnfazda duraksamaya yol açmamak için hükmün kesinleşen kısımlarına kararda aynen yer verilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-A)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE,
1-1.300,00TL ayıplı iş ve 3.119,70TL kâr kaybı bedelinin dava tarihi 19/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 301,91 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 278,37 TL’nin mahsubu ile 23,54 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma ve 278,37 TL peşin harç toplamı 314,27 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 67,00 TL tebligat/müzekkere masrafı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.567,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 424,89 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 9,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 6,56 TL’nin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
II)-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç ve masraflar yönünden;
1-Alınması gerekli 301,91 TL harçtan peşin alınan 75,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 226,41 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
2-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı vekilince yatırılan istinaf peşin harcının istek halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.