Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/394 E. 2021/1407 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 22/12/2021

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde… plakalı kamyon üzerinde vincin bakımı, kaynak ve şase tamiri için tarafların anlaştığını, yapılan işlemler sonrasında davalı tarafça düzenlenen 22/10/2016 tarihli ve 5.900,00 TL tutarındaki fatura bedelinin davacı tarafından ödendiğini, araç teslim alındıktan kısa bir süre sonra tamirat ve kaynak işlemlerinin yapıldığı yerlerin tekrar arızanlandığını, durumun davalı tarafa bildirilip tekrar tamir edilmek üzere aracın tamir için bırakıldığını ancak davalı tarafça uzun süre aracın yeniden tamir işleminin gerçekleştirilmemesi üzerine aracın tamirhaneden alınarak, Gölbaşı (Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin….. sayılı dosyası ile araç üzerinde tespit yaptırıldığını, söz konusu tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalı tarafça tekniğine uygun olmayan hatalı tamirat sonucu araç şasesinin tekrar kırıldığının tespit edilmesi üzerine ödenen fatura bedelinin iadesinin talep edildiğini ancak davalı tarafça iadenin yapılmaması nedeniyle davalı aleyhine Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20 ‘den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu vincin tamir için getirildiğinde kamyondan kopmuş vaziyette olduğunu, davalı tarafça vince 8 adet saplama/bağlantı yapıldığını, araçta ve vinçte bulunan yağ kaçaklarının tamir edildiğini, vincin 35 ton yük kaldırma kapasitesine sahip olmayıp, şase numarasının bulunmadığını, 22/10/2016 tarihinde davalı tarafça tamir edilen vinç üzerinde 30/12/2016 tarihinde mahkemece tespit yapılmış olup, aradan geçen 40 günlük süre zarfında araçta ağır yük kaldırmaktan veya başka sebeplerden dolayı kırılmalar meydana gelmiş olabileceğini ve bu sorumluluğun davalı tarafa yüklenemeyeceğini, fatura bedelinin sadece kaynak işinden kaynaklanmadığını belirterek, davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davanın kabulü ile, Ankara 18 İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı dosyasında davalının 5.900,00 TL fatura bedeli alacağa ve 721,10 TL tespit dosyası masraflarına ilişkin olmak üzere toplam 6.621,10 TL’ye yaptığı itirazın iptaline, 5.900,00 TL asıl alacak miktarına 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesinde belirtilen şekilde değişen oranlarda (% 10.75 oranını aşmayacak şekilde) avans faiziyle, 721,10 TL’nin işbu karar tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, davacı vekilinin icra inkâr tazminatı ile davalı vekilinin kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yolunabaşvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde, vincin davalı tarafça tamir edildikten sonra sağlam olarak davacı tarafa teslim edildiği, sorunsuz olarak davacı tarafından kullanıldığı ve ikinci defa tamir için davalıya getirilmediğinin tanık beyanları ile sabit olduğunu, tamirden sonraki arızaya ilişkin olarak davalıya herhangi bir bildirim yapılmadığını, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olup davalının rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, kaynak işleminde hata yapıldığı düşünülse dahi davalı tarafından yapılan diğer bakım ve onarımlara ilişkin ödenen bedellerin iadesi yönündeki talebin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddi ile davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, taraflar arasındaki araç tamiri (eser sözleşmesi) gereğince uğranılan zararın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali talep edilmektedir.
Dosya kapsamından, dava konusu aracın bakım, kaynak ve şase tamirinin davalı tarafça yapıldığı, ancak kısa bir süre sonra aracın tekrar arızalandığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık TBK.’nun 470.vd.maddelerine göre düzenlenen eser sözleşmesi gereğince dava konusu araçta hatalı bakım ve tamir yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; “…. değerlendirildiğinde davalı tarafından, dava konusu kamyon şasesi üzerine, vinç şasesinin bir çok yerden tekniğine uygun olmayan şekilde ve birçok noktada kaynak yapıldığı ve bu yapılan kaynakların kısa süre sonra kırılmış olduğu, her iki şasenin bağlanması için birçok noktada uygulanan kaynak işlemi sırasında şasenin ısıl işleme maruz kalması nedeniyle şasenin teknik kapasitesinin olumsuz yönde etkilenerek yapılan tamiratın araca daha fazla zarar verdiği, vinç şasesinin kamyon şasesi üzerinde kontrolsüz bir şekilde kayması nedeniyle kontrolsüz yük dağılımının kamyon şasesinde eğilmelere ve burulmalara sebebiyet verebileceğini, bu nedenle davalı tarafından yapılan tamirden sonra tamir ve kaynak edilen yerlerde tekrar arıza oluştuğu, davalı tarafından yeniden tamir yapılması gerekirken yapılmadığı ve davalı tarafından düzenlenen faturada yapılan işlerin detayları yer almadığından davalıya ödenen 5.900,00 TL bakımından davalının itirazının iptali ile davalı ihtarla temerrüde düşürülmediğinden takip tarihinden sonra faiz yürütülmesi gerektiği” belirtilmektedir.
Konusunda uzman bilirkişilerce düzenlenen raporunun, ihtilafı giderici, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 452,29 TL harçtan davalı tarafça yatırılan 113,10 TL’nin mahsubu ile bakiye 339,19 TL nispi karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.