Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/373 E. 2021/1370 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 09/12/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında 16/04/2011 tarihinde … …. Sözleşmesi imzalanarak …. abone numarasna 69 adet hattın aktif edildiğini, son ödeme tarihleri geçen faturalar nedeniyle Ankara 2. İcra Dairesi’nin …… sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, takibe dayanak söz konusu faturaların aylık dönem tüketim faturalarından ibaret olmayıp, hatların 68’inin 30/07/2012 tarihinde başka bir operatöre taşınarak, aktif kalan tek hattın ise 22/10/2012 tarihinde davalı müşterinin talebi üzerine iptal edildiğini, 27/04/2011 tarihinde imzalanan 36 ay taahhüt süreli “Faturanla Kazan” sözleşmesi gereği aylık 1.000,00 TL fatura hedefi karşılığında davalıya ….. model cihaz verildiğini, ancak tüm hatların taahhüt süresi dolmadan 22/10/2012 tarihinde iptal edilmiş olması nedeniyle davalının son faturası olan Ekim 2012 dönem faturasına cayma bedeli olarak 6.500,00 TL yansıtıldığını, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek, Ankara 2. İcra Dairesi’nin …E. sayılı icra dosyasına vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili 31/05/2017 tarihli beyan dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuş, davalı şirket tarafından faturaya ek veya faturadan ari olarak herhangi bir cihaz alınmadığını, davalı şirketin çalışma alanlarından olan Kastamonu bölgesinde hattın kaliteli iletişimi sağlamaması üzerine sözleşmenin iptali için davacı şirkete başvurulduğunu, davalı şirketin ödenmemiş borcu söz konusu iken davacı şirket tarafından hat kapama işlemi yapılmayacağının açık olup, davalı tarafın ödenmemiş borcu bulunmadığı için davacı şirket tarafından sözleşmenin iptalinin gerçekleştirildiğini, cayma hükümleri ve cayma bedelleri ile ilgili olarak davacı şirket tarafından herhangi bir bildirim yahut da ihtarın söz konusu olmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün ……. sayılı dosyasındaki takibin 121,06 TL asıl alacak ile 11,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 132,66 TL alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin takibin iptaline, şartlar oluşmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu, faturaya yansıtılan 6.500,00 TL’nin cayma bedeli olmayıp Faturanla Kazan Kampanya Taahhütnamesinin 10. maddesi uyarınca davalının taahhüt etmiş olduğu fatura tutarına ulaşamamış olması sebebiyle ödenmesi gereken aradaki fark tutarı olduğunu, bu hususun müzekkere yazılarak davacıdan temin edilecek belgelerle ispatlanabileceğini, mahkemece kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davalının takip konusu miktardan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan 13/05/2019 tarihli kök bilirkişi raporunda özetle; “Davalı ……. davacı … firması arasında imzalanan Faturanla Kazan Kampanyası Taahhütnamesinin incelenmesi sonucunda, 27/04/2011 tarihinde 36 ay taahhüt süreli taahhütname gereği 3 ayda bir kontrol edilmek üzere aylık 1.000,00 TL fatura hedefi karşılığında davalı firmaya 16 adet …. model telefon verildiğine dair tutanakların mevcut olduğu görülmekle beraber, diğer ücretler başlığı altında …. Teklf. % 30 Fat. İndir. ve 12 ay sabit ücret indirimi (% 25) açıklamalarıyla yapılan indirimlerin, davalı tüketicinin davacı şirketin dava ile bedelleri talep edilen cihazları teslim tutanağı sunmuş olmasına rağmen kendilerine hiç teslim edilmediği, kampanya kapsamında verileceği iddia edilen cihazların bedellerinin aylık fatura tutarlarından düşülmesi konusunda anlaştıkları iddiasını doğrular nitelikte olduğunu, ….hattından 68’inin iptal edilmesi ve bu iptaldan hemen sonra tanzim edilen faturaya cayma bedelinin yansıtılmış olması (son ödeme tarihi 22/08/2012 olan faturaya diğer ücretler başlığı altında taahhüt cayma bedeli açıklamasıyla 1.061,37 TL yansıtılmıştır) … Faturanla Kazan Taahhütnamesinin sona erdiği anlamına geldiğini, kalan tek GSM hattının iptal edilmesinden sonra cayma bedeli olarak faturaya yansıtılan 6.500,00 TL’nin hediye olarak verilmesi gereken cep telefonlarının teslim edilmediği ve daha önce cayma bedeli yansıtılarak sözleşmenin sona erdirilmesi nedenleriyle iptalinin gerektiği, son ödeme tarihi 22/11/2012 olan 6.621,06 TL faturanın 121,06 TL’sinin ödenmesinin gerektiği, davalı tüketicinin 68 adet GSM hattını iptal edip, bir adet GSM hattını aktif bırakarak 69 adet GSM hattı varmış gibi ücret ödemesinin hayatın doğal akışına aykırı olduğu” belirtmektedir.
Davacının itirazı üzerine 18/07/2019 tarihli ek raporunda bilirkişi; davacının rapora itirazlarının yersiz olup, kök rapordaki görüş ve kanaatlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını bildirmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun ihtilaf çözücü, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dosya kapsamı, mevcut delil durumu, bilirkişi raporu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemece kurulan hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurunun ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Eksik alınan 4,90 TL istinaf harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.