Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/273 E. 2021/316 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : ….
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2019
NUMARASI : ….


DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 12/03/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının elektrik abonesi olduğunu, davalı şirketin davacıdan bu aboneliklerden dolayı PSH bedeli altında haksız ücretler tahsil ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden geriye dönük 10 yıllık dönem için 50.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, husumet itirazı ile zaman aşımı def’inde bulunmuş, esas yönünden ise, davacının serbest tüketici olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davacının serbest tüketici olup olmadığı hususunun yeterince incelenmeden karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız yere tahsil edildiği iddia edilen PSH bedellerinin davalı … şirketinden gecikme zammı ve KDV’si ile birlikte istirdatı talebine ilişkindir.
Danıştay 13.Dairesinin 06.04.2011 tarih ve … Karar sayılı kararıyla, (EPDK)’nın 875 sayılı Kurul kararının ekinde yer alan 20 dağıtım şirketi için Gelir Gereksinimi Hesaplanması ve Tarife Metodolojisinin Perakende Satış Tarifesinin geçiş döneminde uygulanmasına ilişkin II. Bölümünün B bendi ; “Sayaç okuma ve faturalandırma hizmetlerine ilişkin maliyetlerin abone grubuna ve tüketilen enerji miktarına göre değişiklik gösterecek maliyetler olmadığı ve bu nedenle abone başına sabit bir ücret uygulanması gerektiğinin ortada olduğu, kaldı ki buna ilişkin maliyetlerin metodolojinin 1.Bölümünde abone başına sabit bir ücret olarak belirlendiğinin açık şekilde ifade edildiği” belirtilmek suretiyle iptal edilmiştir.
Danıştay 13.Dairesinin anılan kararı ise; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 24.05.2012 tarih ve…. sayılı kararı ile “Davacı şirketin ürettiği elektriği serbest tüketicilere sattığı ve perakende satış hizmet tarifesinin Kwh üzerinden alınmasına ilişkin kuralın “Serbest tüketiciler” yönünden hukuka aykırı olduğu iddiasında bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumda davacının dava konusu işlemlerin iptali isteminin “serbest tüketiciler”e yönelik olduğu dikkate alındığından, Daire kararının da “serbest tüketiciler”le sınırlı olarak uygulanacağı belirtilerek onanmıştır.
İptal kararları, iptali istenen tasarrufu ve ona bağlı işlemleri yapıldıkları tarihten itibaren ortadan kaldırır, geçmişe etkilidir, işlem hiç yapılmamış gibi hüküm ve sonuç doğurur, işlemden önceki hukuki duruma dönülür ve genel etkilidir.
Uyuşmazlık, fatura kapsamında ödenen PSH bedellerinin davalıdan istirdadı talebinde bulunan davacının 2006-2010 yılları arasında serbest tüketici olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosyada mevcut 18/05/2017 tarihli bilirkişi heyet raporundan ve tüm dosya kapsamından davacının Temmuz 2012 döneminden itibaren serbest tüketici vasfını kazandığı, başka bir deyişle dava konusu 2006-2010 döneminde serbest tüketici olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece; dava konusu dönemde davacının serbest tüketici olmaması nedeniyle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında davanın reddine ilişkin kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b, maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme 6100 sayılı HMK’nun 355. md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin, 27/06/2019 tarih,…..sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, fazla yatan 800,70 TL nispi harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 09/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

e-tebligat

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.