Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 30/09/2021
Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıya ait iş makinesinin tamir edilerek fatura düzenlendiğini, bakiye 9.247,00 TL’nin ödenmediğini, ödenmeyen bedel için davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının ayıplı ifa nedeniyle takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalıya ait bir takım makinelerin pompa bakım ve tamirinin davacı şirkete yaptırıldığını, tamir sonrası makinelerin tekrar arızalandığını, tamirin bu kez başka şirket tarafından yapıldığını, davacı tarafından talep edilen tüm alacakların ödendiğini, borcun bulunmadığını, borcun olmamasına rağmen davalı aleyhine başlatılan icra takibinin kötüniyetli olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davalıya ait iş makinesinin davacı tarafından tamir edildiği, bakiye bedelin ödenmediği ve davalının ayıplı hizmet verildiğine ilişkin iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, bakiye kalan bedelin sadece davacı beyanı ile tespit edildiğini, teknik aksaklıklara dikkat edilmediğini, davacının edimlerini yerine getirmediğini, ayıplı hizmet verildiğini, bakiye bedelin ödeneceğinin ihtaren bildirildiğini, bilirkişi raporunda beton pompasının bilgilerinin olmadığının tespitinin mümkün olmadığını, malın ayıplı olduğunun açıkça belli olduğunu, ayıp ihbarı ve bilgilerinin noter ihbarnamesi ile mevcut olduğunu, raporun sadece ticari defter üzerinden tespit ile düzenlendiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, davacı tarafından davalıya ait iş makinelerinin tamir edilmesi nedeniyle ödenmeyen bakiye 9.247,00 TL’nın tahsili talep edilmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda; ” Davacı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinin eksiksiz olarak kanuna uygun tutulduğunu, davacı şirketin davalı şirketten 08/11/2017 takip tarihi itibariyle 9.427,00 TL tutarında alacak bakiyesinin oluştuğunu, davacı takip talebinin ise 9.247,00 TL tutarında olduğunu, 08/11/2017 takip tarihinden dava tarihi olan 03/01/2018 tarihine kadar 3095 sayılı Faiz Kanunu’nun 1.maddesine göre hesaplanan yasal faizin 127,68 TL tutarında olduğunu, davalının beton pompası-transmikser aracını davacıya ait işyerine arızalarından dolayı tamiri için götürdüğünü, davacı tarafından tanzim edilen faturada belirtilen parçaların tek tek incelendiğinde, bedellerin fahiş olmadığını ve piyasa rayiçlerine uygun olduğunu, davacının davalıya ait beton pompasının bakım ve onarımını yapmış olduğunun tarafların kabulünde olduğunu, ancak davalının davacının ayıplı hizmet verdiğini ileri sürmüş ise de, ayıplı hizmetin verilmiş olduğunun dosya kapsamında henüz kanıtlanamadığını, sonuç olarak davacı tarafından davalıya aleyhine başlatılan Ankara 22. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyası ile başlatılan 9.247,00 TL’lık takibin devamına hükmedilmesi gerektiğinin” bildirildiği görülmüştür.
Raporun, ihtilafı çözücü, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b, maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-.Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b, maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 631,66 TL harçtan peşin alınan 160,99 TL’nın mahsubu ile geriye kalan 470,67TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.