Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/210 E. 2021/1233 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2019
NUMARASI :……
DAVANIN KONUSU : MENFİ TESPİT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ-DAVALI … VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 02/11/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının kiracı olarak ikamet ettiği işyerinde kaçak elektrik kullandığı iddiası ile davacı hakkında kaçak elektrik tutanakları düzenlendiğini, ancak tahakkuk ettirilen bu faturalardan davacının sorumlu olmadığını belirterek, 22/11/2013 tarih 7.294,16 TL, 8.493,50 TL ve 21.720,89 TL tutarında olmak üzere toplam 37.507,75 TL tutarında üç adet cezalı kaçak tüketim faturasından davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde, görev ve husumet itirazı ile zamanaşımı def”ine bulunarak öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiş, esas yönünden ise davacının iş yerine taşınma tarihi 12/09/2012 olup, davalı tarafından tanzim olunan kaçak elektrik tutanaklarının bu tarihten sonraya ait olduğunu, bu nedenle davacının sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, elektrik sayacının kimin adına kayıtlı olduğu araştırılmadan, bu sayacın kim tarafından kullanıldığı tespit edilmeden kaçak elektrik faturalarından davacının sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili ise istinaf dilekçesinde, karar da sehven …’nın davalı olarak gösterilerek dahili davalı olan … lehine vekalet ücretine hükmedildiğini,ancak dahili davalı hakkında hüküm kurulamayacağı gibi onun lehine vekalet ücretine karar verilmesinin de doğru olmadığını, diğer yandan görevsiz mahkemede verilen görevsizlik kararı için davalı lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini belirterek, hükmün bu yönler itibariyle düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, davalı tarafından davacı hakkında tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinden davacının sorumlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davalı tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik faturalarından davacının sorumlu olup olmadığı, eğer sorumlu ise tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedellerinin yürürlükteki yasal mevzuata uygun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesi neticesinde;
Davacının dava konusu yerde 01/10/2012 tarihinde faaliyete başladığı ve 19/04/2014 tarihininde bu faaliyetini terk ettiği, davalı tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik faturalarının 12/09/2012-04/11/2013 dönemine ilişkin olduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Yargılama sırasında dosyaya kazandırılan 19/01/2015 tarihli … bilirkişi raporunda” Davalı tarafından davacı hakkında tahakkuk ettirilen kaçak elektrik faturalarının 12/09/2012-04/11/2013 dönemine ilişkin olduğu, bu döneme ilişkin olarak sayacın toplamda 71.230 KWH elektrik tüketimi kaydettiği, tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan…..Hizmetleri Yönetmeliği ve …… 622 sayılı Kurul kararı gereğince yapılan hesaplama neticesinde tahakkuk ettirilen 37.507,75-TL elektrik bedelinin mevzuat hükümlerine uygun olduğu, yapılan tahakkukların abonesiz elektrik nedeni ile yapılan endeks esaslı ve cezalı tahakkuklar olduğu, elektrik faturalarının doğru olarak hesaplandığı ve davacı tarafından ödenmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Raporun;hüküm kurmaya ve istinaf denetimine elverişli bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik faturalarının davacının taşınmazı kullandığı döneme ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebeplerine gelince;
Davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazının incelenmesi neticesinde; davalı vekili görevsiz mahkemede görülen dava için davalı lehine ayrıca vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği halde mahkemece davalı … lehine tek vekalet ücretine karar verildiğini belirterek, bu husus yönünden kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 331/2. maddesi hükmü, aynı kanunun 326. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, görevsizlik kararı verilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, görevli mahkemece; yargılama giderlerinin esas yönünden aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına hükmedileceği biçiminde yorumlanmalıdır. Bu itibarla, görevsizlik kararı verilmesi halinde, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin ancak davaya görevli mahkemede devam olunmaması haline münhasır olduğunun kabulü gerekir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 08/03/2017 tarih, 2016/2081 E.-2017/1355 K.sayılı kararı).
Bu nedenle davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin dahili davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği şeklindeki istinaf itirazının incelenmesi neticesinde ise;
Her ne kadar Yerel Mahkemenin gerekçeli karar başlığında … … …. A.Ş. davalı olarak gösterilmiş ve mahkemece her iki davalı lehine vekalet ücretine karar verilmiş ise de; bir kimseye ihbar yoluyla taraf sıfatı verilmesine olanak yoktur. Diğer taraftan; hüküm, davada taraf sıfatı olanların lehinde veya aleyhinde kurulur. Davada sıfatı olmayan hakkında karar verilemeyeceği tartışmasızdır. Ayrıca, ihbar yolu ile davaya icabet edenin davada vekille temsil edilmesi de neticeye etkili olmayıp, vekalet ücreti takdir ve tayin edilmesini gerektirmez.
Öyle ise; ihbar olunan ve dahili davalı sıfatını kazanan … … SATIŞ A.Ş. lehine vekalet ücretine karar verilmesi doğru değil ise de; bu yöne ilişkin davalı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 5.bendinde yer alan “AAÜT uyarınca 4.475,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine” cümlesinin silinerek, yerine “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 4.475,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine” ibaresinin yazılması suretiyle davalı … vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA karar verilmesine, davacı vekilinin istinaf talebinin ise, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden HMK’nun 353/1-b, maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar verilmesi gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İnfazda duraksamaya yol açmamak için hükmün kesinleşen kısımlarına kararda aynen yer verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-A)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
B)Davalı … vekilinin istinaf başvuruşunun HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KISMEN KABULUNE,
1-Davanın reddine,
2-Peşin alınan nisbi harçtan red harcının mahsubu ile fazladan alınan 596,15 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Dahili davalı … … Satış Anonim Şirketi tarafından yapılan 181,30 TL giderin davacıdan alınarak dahili davalıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 4.475,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
6-Bakiye avansın hükmün kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç ve masraflar yönünden;
1)-İstinaf başvurusu sırasında davalı …’dan alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalıya iadesine,
2)-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı … tarafından yapılan 55,13 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3)-Eksik alınan 14,90 TL istinaf harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4)-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oyçokluğu ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/10/2021 tarihinde karar verildi.
…..

MUHALEFET ŞERHİ

Sayın çoğunluğun; aşağıda belirtilen nedenden dolayı “taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine” ilişkin kararına karşı, kısmen karşı oyumun gerekçeleri aşağıda sunulmuştur.
Dava, ilk olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, Ankara 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. K. sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek, Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemede dikkate alınmasına karar verilmiştir.
Bu görevsizlik kararları üzerine, görevli Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından, davanın esası hakkında karar verilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 331/2. maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise, talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder” hükmünü içermektedir.
Somut olayda dava görevli mahkemede görülmüş olup, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı gereğince HMK’nun 331/2.maddesi gözetilerek, görevsiz Asliye Hukuk Mahkemesinde kendisini bir vekille temsil ettiren davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Nitekim Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 05.09.2018 tarih, …. K. sayılı kararı da bu yöndedir.
Davalı şirket vekilinin görevsiz mahkemelerde kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettiren davalı şirket lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf talebi yerinde olup, mahkeme kararı bu yön itibariyle düzeltilmesi gerekmektedir.
Sayın çoğunluğun, davalı şirket vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine ilişkin kararına bu nedenler ile katılamıyorum.

MUHALİF ÜYE
HALE METİN(33920)

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.