Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/159 E. 2021/1216 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 22/11/2021

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde, …..sayılı arama ruhsatının %100’üne sahip olan davacı şirket ile davalı şirket arasında düzenlenen 18/02/2014 tarihli sözleşme gereğince, ruhsatta taraflarca mutabık kalınan lokasyonda davalı şirket tarafından 1750+-250 metre derinlikteki arama kuyusunun (1. kuyu) açılıp, test edilerek tamamlanacağının, … öncesi lokasyon hazırlığı, …, test ve tamamlama maliyetleri toplamından ibaret olan 1. kuyu maliyetinin tamamının davalı şirkete ait olup, 1. kuyunun sözleşmede belirlenen şartlara uygun şekilde tamamlanması halinde davacı şirketin sahip olduğu ruhsattaki % 100 hissenin taraflar arasında ortak olarak kurulacak şirkete devredilececeğinin, davalının belirtilen yükümlülükleri süresinde ve eksiksiz olarak yerine getirmemesi halinde yeni kurulacak şirkete hisse devrinin gerçekleştirilmeyeceğinin kararlaştırıldığını, akabinde, sözleşme uyarınca kuyuda … çalışması yapılması için 31/03/2014 tarihinde her iki şirket ile dava dışı … ……imzalandığını, işbu sözleşme uyarınca yüklenici … …… tarafından …-1 kuyusu … faaliyetinin gerçekleştirildiğini, 08/05/2014 tarihinde davacı şirketin % 40, davalı şirketin % 60 hisseye sahip olduğu … AŞ. ünvanlı ortak şirketin ticaret siciline tescil ve ilan ile kurulduğunu, davalı şirketin 18/02/2014 ve 31/03/2014 tarihli sözleşmeler ile üzerine aldığı 1. kuyunun maliyetine ilişkin yükümlülükleri gereği yüklenici şirket ile yapılan sözleşmeden doğan bedelleri karşılaması gerekirken bu edimini yerine getirmediğini, bakiye 353.000,00 TL için dava dışı yüklenici şirket tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacı şirketin petrol sektöründeki itibarının zedelenmemesi için icra dosyasına 220.000,00 TL ödeme yaptığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 22.500,00 TL alacağın, 500,00 TL munzam zararın ve alacağın tahsili masrafları için ödenen 120.00 TL olmak üzere toplam 23.120,00 TL’nın davalıdan tahsilini talep etmiş, 30/05/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 220.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalı şirket tarafından davacı şirkete toplam 1.769.204,24 TL (1.515.000 TL ve 119.801,45 USD ) ödeme yapıldığını, söz konusu kuyu için yapılan masraf bedelinin bilirkişi ile tespitinin gerektiğini, taraflar arasında yapılan 18/02/2014 tarihli sözleşmeye göre davacı şirkete ait ruhsatın taraflar arasında ortak olarak kurulan şirkete devrinden sonra davalı şirketin herhangi bir yükümlülüğünün kalmadığını, yükümlülüğün yeni kurulan … AŞ. ünvanlı ortaklık şirketine ait olduğunu, bu sebeple ruhsat devrinden sonra yapılan masrafların davalı şirketten talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, dava dışı … … … açmış olduğu kuyunun yine 18/02/2014 tarihli sözleşmenin 2., 3. ve 4. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde davalı şirket tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığının, buna karşın dava dışı şirketin kuyu ile ilgili maliyetinin 220.000,00 TL’lik kısmının davacı şirket tarafından ödenmesi nedeni ile davacının davalı şirkete rücû etme hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 220.000,00 TL’nin 22/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili süresi içinde istinaf talebinde bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde, taraflar arasında düzenlenen 18/02/2014 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin nihai amacının tarafların ortak olduğu yeni bir tüzel kişilik kurmak olduğunu, taraflar arasında … A.Ş’nin kuruluşu ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin nihai amacına ulaşıp sona erdiğini, davacının sözleşmeden kaynaklanan alacak talebinde bulunamayacağını, davacı şirketin kurulacak olan yeni şirkete sermaye olarak taahhüt ettiği arama ruhsatının devrini, davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan ödeme yükümlülüklerini tamamlama şartına bağladığını, şartın gerçekleştiğini ve davacının taahhüt ettiği ruhsatı devrettiğini, ruhsat devri esnasında davacının hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, bu durumda dava konusu borcun yeni kurulan … A.Ş. ünvanlı ortaklığa ait olup husumetin anılan ortaklık şirketine yöneltilmesi gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, taraflar arasında imzalanan 18/02/2014 tarihli ortaklık sözleşmesi gereğince davalı tarafça karşılanması kararlaştırılan arama kuyusu (1. kuyu) masraflarının davacı tarafça karşılanmasından kaynaklanan alacağın rücuen tahsili talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, davalının dava konusu alacak tutarından rücûan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece görüşüne başvurulan ve hükme esas alınan mali müşavir, petrol mühendisi ve hesap bilirkişisinden oluşan bilirkişi kurulunun 15/05/2018 tarihli rapor ve tarafların itirazlarını karşılar mahiyetteki 28/01/2019 tarihli ek rapor içeriğinde; “Taraflar arasında imzalanan 18/02/2014 tarihli sözleşmenin 2., 3. ve 4. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde 3. maddede yer verilen 1. kuyu maliyetinin ne olursa olsun davalı şirket tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığı, ancak davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan, davalı şirketin de operatör ortak olarak imzaladığı sözleşmeye istinaden ödenmesi gereken KDV dahil 1.053.000,00 TL … giderinin 700.000,00 TL’lik kısmının banka havalesi yoluyla ödendiği, kalan 353.000,00 TL’nin ödenmemesi üzerine dava dışı … …. tarafından önce davacı ile davalı şirkete 27/01/2015 tarihli ihtarname keşide edildiği ve sonrasında 03/02/2015 tarihinde davacı şirket aleyhine Ankara 31. İcra Müdürlüğünün…E. sayılı dosyasında 353.000,00 TL asıl alacak olmak üzere ilamsız icra takibinin başlatıldığı, bu icra takibine istinaden davacı şirket tarafından toplam 220.000,00 TL ödendiği, davacının talep edebileceği meblağın bu miktarla sınırlı olduğu, davacı ile davalı tarafın müşterek gaye içerisinde hareket ettikleri ve hizmet sunan asıl alacaklının dava dışı … AŞ. olduğu hususu dikkate alındığında faizin başlangıç tarihinin davacı şirket tarafından Ankara 16. Noterliğinden keşide edilen, 12/04/2016 tarihli ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ edildiği 14/04/2016 tarihini izleyen 7. günden sonraki 22/04/2016 tarihi olarak dikkate alınması gerektiği, icra takibi baskısı altında haricen tahsil edilen 220.000,00 TL’nin alım gücünün düşmesinden kaynaklı faizle karşılanamayan bir zararın (munzam zararın) söz konusu olmadığı, somut olayda TTK.’nun 1530. maddesinin uygulama alanının bulmayacağı, bu nedenle davacı tarafça 120,00 TL üzerinden talep edilen alacağın tahsili masrafları için asgari giderim tutarı talebinin kabulünün mümkün olmayacağı, 01/06/2018 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alındığında davacı şirketin dava tarihi itibariyle davalı şirketten 220.000,00 TL asıl alacak ve 1.329,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 221.329,04 TL talep etme hakkını haiz olduğu” belirtilmektedir.
Raporun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece taraflar arasında kurulan 18/02/2014 tarihli sözleşme gereğince kurulan hükümde usul ve esas yönünden isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 15.028,20 TL harçtan davalı tarafça yatırılan 2.820,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 12.208,20 TL nispi karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 26/10/2021tarihinde oy birliği ile karar verildi. ….

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.