Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/154 E. 2021/1168 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 05/10/2021

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı şirketten satın aldığı ….. plakalı aracın satın alındıktan kısa bir süre sık sık arızalanması üzerine aracın davalı servise teslim edildiğini, gerekli bakım onarım işlemleri tamamlandıktan sonra gerçekleştirilen test sürüşü sırasında davalı şirket elemanlarının hatası nedeniyle meydana gelen kazadan dolayı aracın değer kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 23/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 7.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının aracında meydan gelen hasar nedeni ile oluşan değer kaybı için 3.000,00 TL ödemeyi teklif ettiklerini, ancak davacının 15.000,00 TL talep ettiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın kabulü ile 7.000,00 TL’nin 29/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararında HMK’nun 331. maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmediğini, HMK’nun 331/2. maddesi gereğince görevli mahkemede yapılan yargılama neticesinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın yalnızca vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: :Davada, araç tamiri (eser) sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini talep edilmektedir.
Dosya kapsamı itibariyle, davaya konu aracın gerekli bakım ve onarımının davalı şirket tarafından yapıldıktan sonra, test sürüşü sırasındaki kaza nedeniyle araçta değer kaybı meydana geldiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, görevsizlik kararı veren mahkeme tarafından hükmedilmeyen vekalet ücretine görevli mahkeme tarafından hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususuna ilişkindir.
Somut olayda, dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, anılan mahkemenin verdiği görevsizlik kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine yargılamaya görevli Asliye Ticaret Mahkemesinde devam edilmiştir. Görevsizlik kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesi kararında, HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine karar verilmiş, görevli mahkemede yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HMK’nın 331/2. maddesi hükmü, aynı Kanunun 326. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, görevsizlik kararı verilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, görevli mahkemece; yargılama giderlerinin davanın esası yönünden aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına hükmedileceği biçiminde yorumlanmalıdır. Bu itibarla, görevsizlik kararı verilmesi halinde, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin ancak davaya görevli mahkemede devam olunmaması haline münhasır olduğunun kabulü gerekir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 08/03/2017 tarih, 2016/2081 E.-2017/1355 K.sayılı kararı).
Bu nedenle, görevli mahkemece, daha önce verilen görevsizlik kararı nedeniyle davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru olduğundan, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 578,17 TL harçtan davalı tarafından yatırılan 144,55 TL’nin mahsubu ile bakiye 433,62 TL nispi karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/(1)-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere, 19/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.