Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2020
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 23/09/2021
Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı firma ile dava dışı…. arasında düzenlenen 12/05/2016 tarihli protokol gereğine, dava dışı şirket sahibi davalıya protokol gereğince proje bedeli olarak 90.000,00 TL’yi EFT yolu ile gönderdiğini, ancak sonrasında davalının taahhüt ettiği proje ve işleri yapmayarak anlaşmaya uymadığını, bedelide iade etmediğini belirterek, davalıya banka havalesi ile ödenen likit alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davalıya gönderilen 90.000,00 TL’nin davalı firma yetkilisi …’in davacıya iade ettiğini belirterek, davanın öncelikle görevsizlik sebebiyle usulden reddine, aksi takdirde ise davanın esastan reddine ve davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, TTK’nın 5/A. maddesi ve 6325 sayılı Yasanın 18/A-2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, karar verilmiş, hükme karşı süresinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 18/06/2020 tarihindeki verilen görevsizlik kararı üzerine davacının 17/07/2020’de arabulucuk başvurusu yaptığını ve anlaşmazlık tutanağı düzenlendiğini, dosyanın 08/09/2020 tarihinde kesinleşerek görevli mahkemeye gönderildiğini ve karar kesinleşmeden arabulucuk başvurusu yapıldığını ve görevli mahkemeye gönderme talep dilekçesiyle görevli mahkemeye gönderildiğini, 6100 sayılı Yasa’nın 115/3. maddesi gereğince: “…Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez…” olarak düzenlendiğini belirterek, kararın kaldırılarak, talepleri doğrultusunda karar verilmesini beyan etmiştir.
GEREKÇE : Davada, davacı tarafından davalıya ödenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, davanın TTK’nın 5/A. maddesi uyarınca arabuluculuğa tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
19.12.2018 tarihli …. Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir.
Anılan maddeye göre; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır….” denilmiştir.
Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A. maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.
Ancak, Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/06/2020 tarih, ……sayılı Görevsizlik kararından sonra, taraflar arasında 17/07/2020 düzenlenme tarihli arabuluculuk tutanağının düzenlendiği, tutanağın incelenmesinde,……. arasında arabuluculuk görüşmesinin “Anlaşmama”olarak sonuca gidildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, dosyada arabuluculuk dava şartının gerçekleştiği anlaşıldığından, mahkemece; davanın esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,4 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-)ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin, 19/10/2020 tarih,…. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-) Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
4-)İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemece verilecek olan yeni kararda dikkate alınmasına,
5-) İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a,4 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
…
e-imzalıdır
Üye
…
e-imzalıdır
Üye
…
e-imzalıdır
Katip
…
e-imzalıdır
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.