Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/1079 E. 2021/369 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ …
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2016
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ İLE
İHBAR OLUNAN … VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 09/04/2021

Mahkemece verilen karara karşı taraf ve ihbar olunan … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:

TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; 2006 eylül-2010 aralık döneminde davacı şirketin elektrik faturalarında fazladan PSH bedeli tahsilatı yapıldığını, davacı şirketin 2007 aralık döneminde fazladan alınan PSH bedelinin tahsili için dava açtığını, bu davanın temyiz aşamasında olduğunu, sayaç okuma bedelinin sabit ücret olması gerekirken nispi ücret olarak tahsil edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2007 aralık dönemi hariç, 2006 eylül-2010 aralık tarihleri arasında fazladan alınan 194.494,84 TL’nin ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı yasanın 51. Maddesine göre işleyecek gecikme zammı, işlemiş ve işleyecek gecikme zammının KDV’ si ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan Perakende Satış Sözleşmesi’nin 15. maddesine göre, …. Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının tacir olup TTK’nın 18, 21, 23. maddelerine göre, bu faturalara 8 günlük süre içerisinde itiraz edilmeksizin ödeme yapılması nedeniyle zamanaşımı ve hak düşürücü süreye uğrayan talepler yönünden davanın reddi gerektiğini, aynı dava konusuna ilişkin olarak Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Karar sayılı dosyasında, davaya konu fatura dönemi olan 2007 yılı Aralık ayında tarife hükümleri yürürlükte olup, herhangi bir iptal hükmü bulunmaması nedeniyle anılan tarife hükümlerine göre hesaplama yapılmasının yerinde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 29/11/2016 tarih, …. K. sayılı kararı ile davanın kabulüne, 194.494,84 TL ‘nin 21.04.2015 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, taraflar arasında uygulanması gereken faiz türünün 6183 sayılı kanunu 51. Maddesine göre işleyecek gecikme zammı olduğunu, ödeme tarihinden itibaren gecikme zammı işletilmesi gerektiğini, mahkemece faizin KDV sine karar verilmediğini, işlemiş ve işleyecek olan faizin KDV sine hükmedilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu ileri sürerek, karara “alacağa ödeme tarihlerinden itibaren 6183 sayılı yasanın 51. Maddesine göre işleyecek gecikme zammı işlemiş ve işleyecek gecikme zammının KDV si ile birlikte şeklinde” cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, yasa değişikliği olmasa idi davanın davalı açısından husumet nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacı hakkında tahakkuk ettirilen faturaların kurumun düzenleyici işlemlerine uygun olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, uyuşmazlığın faturadan kaynaklandığını, faturayı alan kişinin 8 gün içinde itiraz etme yükümlülüğü olduğunu, ticari iş niteliğinde olan fatura içeriğine davacının 8 gün içinde itiraz etmediğini, taleplerin zamanaşımı ve hak düşürücü süreye uğradığını ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … vekili istinaf dilekçesinde, yasal değişiklik sonrası açılmış ve açılacak perakende satış hizmet bedeline yönelik davaların anılan yasal değişiklik sonrası reddedilmesi gerektiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Davada, elektrik abonesi olan davacı şirketten fazladan tahsil edilen PSH bedelinin davalıdan tahsili talep edilmektedir.
1-İhbar olunan … vekilinin istinaf başvurusu yönünden;
Davalı yanında müdahil olmayan ve aleyhine hüküm kurulmayan ihbar olunanın kararı istinaf hakkı olmadığından, ihbar olunan vekilinin istinaf talebinin reddine,
2-Davacı ile davalı vekillerinin istinaf başvuruları yönünden;
Taraflar arasında elektrik abone sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Danıştay 13. Dairesinin 06.04.2011 tarih ve… Karar sayılı kararıyla, 5496 sayılı Elektrik Piyasası kanununda Değişiklik Yapılmasına dair kanun ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası kanuna eklenen geçici 9. madde uyarınca EPDK tarafından verilen 875 sayılı Kurul kararının ekinde yer alan 20 dağıtım şirketi için Gelir Gereksinimi Hesaplanması ve Tarife Metodolojisinin Perakende Satış Tarifesinin geçiş döneminde uygulanmasına ilişkin II.Bölümünün B bendi olan; “Sayaç okuma ve faturalandırma hizmetlerine ilişkin maliyetlerin abone grubuna ve tüketilen enerji miktarına göre değişiklik gösterecek maliyetler olmadığı ve bu nedenle abone başına sabit bir ücret uygulanması gerektiğinin ortada olduğu, kaldı ki buna ilişkin maliyetlerin metodolojinin 1. bölümünde abone başına sabit bir ücret olarak belirlendiğinin açık şekilde ifade edildiği” belirtilmek suretiyle iptal edilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ise Danıştay 13. Dairesinin 06.04.2011 tarih ve … sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine 24.05.2012 tarih ve 2…. sayılı kararı ile “davacı şirketin ürettiği elektriği serbest tüketicilere sattığı ve perakende satış hizmet tarifesinin Kwh üzerinden alınmasına ilişkin kuralın “Serbest tüketiciler” yönünden hukuka aykırı olduğu iddiasında bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumda davacının dava konusu işlemlerin iptali isteminin “Serbest tüketiciler”e yönelik olduğu dikkate alındığından, Daire kararının da “Serbest tüketiciler”le sınırlı olarak uygulanacağı belirtilerek onanmıştır.
Mahkemece görüşüne başvurulan elektrik yüksek mühendisi bilirkişi 19/08/2016 tarihli raporunda, davacının serbest tüketici olma koşullarını taşıdığını, davacının alacağının 165.172,57 TL+ %18 KDV = 194.903,28 TL olarak hesaplandığını, davacının dava tarihinden itibaren 6183 sayılı yasanın 51. maddesine göre işleyecek faizi talep edebileceğini belirtmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
A)1-İhbar olunan … vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2- İhbar olunan tarafça yatırılan peşin istinaf karar ve ilam harcının, istek halinde ihbar olunan tarafa iadesine,
B)1)-Davacı ile davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK.’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Eksik alınan 4,90 TL istinaf harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 13.285,95 TL harçtan davalı tarafından yatırılan 3.321,49 TL nin mahsubu ile bakiye 9.964,46 TL nispi karar ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 16/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.