Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/1 E. 2021/878 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2018
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 09/07/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 14/07/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında görülen Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin….. sayılı dosyasında, … kayıtlı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tapuya tesciline karar verildiğini ve bu kararın temyiz aşamasından geçerek kesinleştiğini, davacı şirket tarafından…. başvurularak taşınmazın davacı adına tescilinin talep edildiğini, ancak taşınmazın bir kısmının yol niteliğinde kamulaştırıldığı, bir kısmının da…. satıldığı belirtilerek talebin reddedildiğini, mahkeme kararına rağmen davalı taşınmazı üçüncü kişilere sattığından, taşınmaz üçüncü kişilere devredildiğinden, taşınmazın dava tarihi itibariyle bedelini talep etmek gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000,000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava sebebi olarak gösterilen mahkeme ilamının üzerinden 21 yıllık bir süre geçtiğini, zamanaşımının 10 yıl olduğunu, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacı şirketin 25.09.1992 tarih, 1992/6 sayılı yönetim kurulu kararı ile davalı şirkete verdiği yönetim yetkisini kaldırdığını, bunun üzerine taraf yetkililerinin alacak borç ilişkilerinin tasfiyesi için bir araya geldiklerini ve anlaşmaya vardıklarını, taraflar arasında düzenlenen 12/05/1993 tarihli protokol esaslarına göre belirlenen 8.221.792.000 TL rayiç bedel üzerinden satın alınması, bu tutarın kristal şekere endekslenerek davacının borcuna mahsup edilmesinin yönetim kurulunda görüşüldüğünü ve 10/06/1998 tarih ve…..sayılı kararla davacı şirketten olan alacaklarına karşılık söz konusu arsaların satın alındığını, taşınmazın davalı tarafından satın alındığına ilişkin 01/07/1998 tarih, … nolu davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı şirkete gönderildiğini, bu davanın bir benzerinin Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında derdest olduğunu, sonuç olarak davacı ile yapılan protokol gereği mahkemece davacı adına tesciline karar verilmiş olan taşınmazın her iki tarafın yönetim kurulları kararları doğrultusunda bedeli ödenmek ve faturası kesilmek suretiyle davacıdan satın alındığını, ticari defterlerde da mahsuplaşıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 24/10/2018 tarih, …. K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesinde delil olarak bilirkişi incelemesi taleplerinin olduğunu, taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin tespitinin yapılması gerektiğini, tarafların defter kayıtları ve dosya içeriğinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınması gerekirken bunun yapılmadığını, Kırşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin … K. sayılı kararı ile taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline karar verildiğini, bu kararın temyiz aşamasından geçerek kesinleştiğini, davacı şirket tarafından yapılmış bir satış olmadığını, kesinleşmiş mahkeme kararının uygulanmasının yasal zorunluluk olduğunu, hükmün kesinleşmesi ile beraber tapu kütüğünde isimleri yazılı şahısların mülkiyetlerinin son bulduğunu, davalı vekili tarafından sunulan belgelerin kabul edilmediğini, bir an için bu belgeler değerlendirmeye alınmış olsa bile bu durumun ayrı bir alacak verecek konusu olabileceğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, mahkeme kararı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilen dava konusu taşınmazın, tapu devri yapılmadan kamulaştırılması ve kayıt maliki olan davalı tarafından 3. kişiye satılması nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, dava konusu … sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali amacıyla açılan dava sonucunda Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/1996 tarih ve …. K. sayılı ilamı ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği, hükmün Yargıtay 14.HD.’nin 30/01/1997 tarihli ilamı ile kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmaz ile ilgili taraflar arasında düzenlenen 12/05/1993 tarihli “Protokol” ile davalı şirketin 01/06/1998 tarihli Yönetim Kurulu kararı gereğince dava konusu taşınmazın bedelinin davacının borcuna mahsup edilmesine karar verildiği ve bu amaçla davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen 01/07/1998 tarihli fatura ile taşınmaz bedelinin davacının borcundan mahsup edilmesi nedeniyle, davalının sebepsiz zenginleşmediği anlaşılmıştır.(Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, … sayılı dosyasına ilişkin Dairemizin…sayılı kararının onanmasına dair, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 20/01/2020 tarih, …. K. sayılı ilamı)
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Eksik alınan 14,90 TL istinaf harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 09/07/2021 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

….

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.