Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2019/999 E. 2021/553 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
NUMARASI :..

DAVANIN KONUSU : ADİ ORTAKLIĞIN TASFİYESİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 28/04/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı banka ile davalı şirketler arasında ayrı ayrı genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmeleri imzalandığını, kullanılan kredilerin süresinde ödenmemesi üzerine hesapların katledildiğini, Ankara 17. Noterliğinin 30/12/2015 tarihli, …yevmiye numaralı ihtarnamelerin keşide edilmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile her iki şirket ve kefiller hakkında genel haciz yolu ile takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, ancak borcun halen tahsil edilemediğini, borcu karşılayacak teminatın bulunmadığını, davalı şirketlerin dava dışı……..i. ile imzalanan sözleşme kapsamında davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığın adı geçen diğer adi ortaklıktan alacaklı olduğunun öğrenildiğini belirterek, iş ortaklığının üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına haciz konulabilmesi amacıyla, …. adi ortaklığının tasfiyesine, adi ortaklık ortağı olmayan 3. bir kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye sonucunda borçlu şirketlerin kâr ve tasfiye payının haczi ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde, derdestlik itirazında bulunmuş ve davalılar hakkında Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası ile adi ortaklığın feshi için dava açıldığını, söz konusu dosyada verilen kararın halen kesinleşmediğini, icra dosyası kapsamında adi ortaklığı oluşturan davalı şirketler hakkında ilamsız takibe geçilip, payların haczine karar verilmesine rağmen, haciz paylarının cebri icra yoluyla paraya çevirme işlemi olmadığından dava ön koşulunun yerine gelmediğini, davacının usulüne uygun yetki belgesi de almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davalıların oluşturduğu adi ortaklıktaki paylarının haczine karar verildiği, ortaklıktaki paylarının TBK’nın 639/1-3. maddesi anlamında paraya çevrilmediği, bu nedenle davacının adi ortaklığın tasfiyesini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalıların borca batık olduğunu, her ikisinin de alacaklılardan mal kaçırmak için adi ortaklık adı altında işlerine devam ettiklerini, her ne kadar adi ortaklığın her iki ortağı da borçlu ise de adi ortaklığın tasfiye edilerek ortakların kâr ve tasfiye paylarının ayrı ayrı belirlenmesi zorunluluğunun bulunduğunu, davacı bankanın yüklü miktarda alacaklı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, davacı bankanın, ortak girişim ortakları olan davalı şirketlerden ödenmeyen kredi alacaklarının tahsili amacıyla adi ortaklığın tasfiyesi talep edilmektedir.
TBK’nun 639/3. maddesinde “ Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle …” ortaklığın sona ereceği ifade edilmiştir.
Yeni getirilen düzenlemede, sözleşmede ortaklığın buna rağmen devam edeceğinin belirlenebileceği ve ortağın tasfiye payına haciz konulmasının değil, payın paraya çevrilmesinin gerektiği açıkça ifade edilmiştir.
Bu durumda, sadece bir haciz vukuu yeterli olmayacak, payın paraya çevrilmesi esas alınacaktır. Çünkü bu ana kadar alacaklının alacağı payı haczedilen ortak tarafından ifa edilebilir. Şayet alacaklının alacağı ifa edilirse, adi ortaklığın aynı şartlarla devam edebileceğini kabul etmek gerekir(Oruç Hami Şener, Adi Ortaklık, Yetkin Yay., Ankara 2008, s.452).
Belirtilen nedenlerle; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59.30 TL harçtan peşin alınan 44.40 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 14.9 TL istinaf harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere 20/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.

.