Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2019/973 E. 2021/458 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/973
KARAR NO : 2021/458

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2019
NUMARASI : .

.

.
.

DAVANIN KONUSU : ADİ ORTAKLIĞIN TASFİYESİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 31/03/2021

Mahkemece verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek kesinleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/11/2015 tarih,……. Esas, ….Karar sayılı tenfiz ilamına istinaden Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin. D. İş sayılı dosyasında davalı…. Şti. aleyhinde ihtiyati haciz kararı verildiğini ve bunun üzerine Ankara 25. İcra Müdürlüğünün…. sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini, icra emri 10/03/2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığını, icra takibinin kesinleştiğini, borçlu ……Enerji şirketinin ticari faaliyetlerini adi ortaklık olarak yürüttüğünü, .ezdinde 73.557,320 TL hak edişlerinin olduğunu ancak borcunu kasten ödemediğini, adi ortaklıktaki tasfiye payının haczedildiğini ve adi ortaklığın tasfiyesi için İİK’nun 121. maddesi gereğince yetki alındığını belirterek, .. Ltd. Şti.-. Şti. adi ortaklığının tasfiyesine, davalı.şirketinin adi ortaklıktaki tasfiye payının paraya çevrilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı.. Tic. Ltd. Şti. cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, aktif husumet yokluğu nedeniyle davacının adi ortaklığın tasfiyesi talebi ile mahkemeye başvurmasının mümkün olmadığını, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davanın esasına girilebilmesi için Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki Kanunun Teminat Gösterilmesi başlıklı 48. maddesinde belirtilen teminatın mahkeme tarafından tespit edilecek teminatın depo edilmesi için davacıya süre verilmesi gerektiğini, her ne kadar davacı şirket tarafından adi ortaklığın mahkeme kararı ile tasfiyesi talep edilmiş ise de, tasfiyenin adi ortaklık sözleşmesinde belirtilen usul ve esaslara göre gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı . İnş. San. A.Ş vekili cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının bu dava açısından dava açma ehliyetinin bulunmadığını, ortaklık sözleşmelerinde adi ortaklığın işin bitimine kadar her koşulda devam edeceğine dair hükümler bulunduğundan tasfiye payının cebri icra yoluyla paraya çevrilmesi halinin somut olay açısından uygulanabilmesinin mümkün olmadığını, hukuki yarar noksanlığından davanın reddi gerektiğini, bu davanın açılmasına diğer davalı sebebiyet verdiğinden davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, İİK.’nun 94. maddesinin uygulama alanının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 03/04/2019 tarih.E, ve .K. sayılı kararı ile davanın reddine ve 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davacı şirket tarafından borçlu şirketin adi ortaklıktaki payına haciz konulduğunu, haciz işlemlerine borçlu . Tic. Ltd. tarafından itiraz edilmediğini, davacı şirket tarafından davalı şirketlerin oluşturdukları adi ortaklığı belirtmelerinin yeterli olduğunu, davalı şirketlerin kurucuları, ortakları, faaliyet alanları ve şirket merkezlerinin aynı olduğunu, davalıların oluşturdukları adi ortaklığın ..’de üstlendikleri işleri üçüncü kişilere devir ve temlik ettiklerini, adi ortaklığın tasfiye payına haciz konulmasının TBK 639/3 gereğince adi ortaklığın sona erme sebebi olduğunu, bu hükümde tasfiye payının haczinin hangi şekil şartlarına bağlı olduğunun belirtilmediğini, ilgili hüküm ile gerekçe arasında herhangi bir bağlantı bulunmadığından söz konusu gerekçenin hükme esas alınmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı.t A.Ş vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece adi ortaklığın tasfiyesi talebinin reddedildiğini, bu kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, ancak vekalet ücreti yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, her bir davalı açısından ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir maktu vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek, mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı . Tic. Ltd. vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece davanın reddine karar verildiğini, bu kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, ancak maktu vekalet ücretini hükmedildiğini, her bir davalı yönünden ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, borçlu ortak .Ltd. Şti.’nin alacaklısı Japonya merkezli davacı şirket tarafından açılan adi ortaklığının tasfiyesi ve borçlunun adi ortaklıktaki tasfiye payının paraya çevrilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece; davalıların oluşturduğu iş ortaklıklarının ayrı ayrı işler için kurulduğu ve….’den her bir ortaklığın ayrı iş aldığı ve işi yüklenici olarak yaptığı veya yapmaya devam ettiği, davacının icra dosyasında her bir iş için oluşturulan adi ortaklığın paylarına haciz konulduğuna ilişkin haciz yazısı gönderilmesi gerekirken genel olarak adi ortaklığın tasfiye payının haczedildiğini belirten yazı gönderildiği, bu şekilde yapılan hacizle de adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TBK’nun 639. maddesi “Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer: 1. Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle. 2. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle. 3. Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle. ….” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, sözleşmede ortaklığın devam edeceğinin belirlenebileceği ve ortağın tasfiye payına haciz konulmasının değil, payın paraya çevrilmesinin ortaklığı sona erdireceği, davada talebin adi ortaklığın tasfiyesine yönelik olup, para alacağına ilişkin olmadığı, ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek maktu avukatlık ücretine hükmedildiği, kararda isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile
1- Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK.’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2)-Eksik alınan 14,90 TL istinaf harcının davacı ve davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3)-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 30/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.