Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2019/907 E. 2021/980 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2019
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 22/09/2021
Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında adi ortaklık kurulduğunu, dava dışı arsa malikleri ile inşaat yapma konusunda anlaşıldığını, inşaatın yapımı sırasında toplam 108.075,00 TL masraf yapıldığını, 15.172,00 TL’sinin davalı tarafça kalan 92.903,00 TL’sinin davacı tarafından karşılandığını, ayrıca adi ortaklığın doğal sonucu olan kâr ve zarar paylaşımında davacının hak ettiği bir daireyi alamadığı gibi satılarak masrafların karşılanması konusunda anlaşılan 3 nolu dairenin de davalı tarafından kullanılmakta olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 25.000,00 TL’nin yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, 07/02/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 34.953,50 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde,taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesine göre inşaatın bitirildiğini, davacının 2 ve 12, davalının 6 ve 11, davalının babasının 8 nolu daireleri aldıklarını, 3 ve 9 nolu dairelerin ise müteahhit Satılmış Kahyaoğlu’na verilen daireler olduğunu, 3 nolu dairenin müteahhide verileceğinin davacı, davalı ve müteahhit arasında akdedilen sözleşmede kararlaştırıldığını, buna ilişkin belgelerin Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin… sayılı dosyalarının içinde olduğunu, davacının iddia ettiği harcamaların ortaklık adına yapıldığını, yatırılan paraların ortaklığın parası olduğunu, taraflar arasında düzenlenen adi ortaklığın 18.02.2005 tarihinde başlayıp 30.06.2006 tarihinde sona erdiğini, davacının alacağının var olması halinde bile 5 yıllık zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini talep etmiş, ıslah talebine karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
MAHKEME KARARI: Mahkemece; davacının 92.803,00 TL davalının ise 15.172,00 TL ödediği dikkate alındığında 38.815,50 TL’nin davalıdan tahsili gerektiği, davacının makbuzlar ile tespit edilen değer olan 34.953,50 TL üzerinden davasını ıslah ettiği, ancak ıslah edilen fazlaya ilişkin talep yönünden TBK’nın 147/4 bendi uyarınca bu davalar 5 yılda zamanaşımına uğradığından fazlaya ilişkin talep yönünden alacağın zamanaşamına uğradığı anlaşılmakla (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/1047E., 2018/12876K.) 25.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davacının alacağını bilirkişi raporu ile öğrendiğini ve ıslah ettiğini, zamanaşımı süresinin dolmadığını,Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … K.sayılı kararında belirtildiği gibi zarar doğuran eylem ve işlemlerin zarar gören tarafından bilgi sahibi olunması ile zamanaşımının başlayacağını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacı tarafın hukuka aykırı belge ve ifadelerle mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, alacakların tamamının zamanaşımına uğradığını, ortağı olduğu taksinin satıldığını, bedelinin ortak hesaba yatırıldığını, harcamaların buradan yapıldığını, harcamaların davacının parası ile yaptığının kabul edilmesinin hatalı olduğunu, tanık dinletme taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, davacının 31/12/2009 tarihli ihtarnamesinde 36.818,00 TL ödeme yaptığını iddia ettiğini, yeni iddiaların kabulünün edilemeyeceğini, davacının Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 150.000,00 TL harcama yapıldığını, 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde müteahhite 180.000,00 TL ödendiğini beyan ettiğini, bu paraların müştereken ödendiğinin mahkeme kararı ile sabit olduğunu, tarafların ticari taksiyi satıp inşaat işine girdiklerini Erdal Baş’a ait belgenin sahte olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, taraflar arasında düzenlenen adi ortaklıktan kaynaklanan alacak talep edilmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi ek ve kök raporlarında; “1-Davalının savunmasında dava dilekçesinde zikredilen harcama tutarlarına yönelik bir itiraz ileri sürmemesi, bu harcamaların yapılmadığını ileri sürmemesi aksine bunların yapıldığını kabul edip bu harcamaların adi ortaklık kasasından yapıldığını ileri sürmesi ve adi ortaklığa sermaye konulduğun ispatlayamaması karşısında takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacının dava dilekçesinde talep edilen toplam 107.975,00 TL’den davlının yaptığı masraf toplamı olan 15.172,00 TL’nın mahsubundan sonra kalan 92.803,00 TL’nın yarısı olan 46.401,50 TL’den davalının yaptığı harcamaların yarısı olan 15.172,00/2=7.586,00 TL’nın mahsubu ile 46.401,50-7.586,00=38.815,50 TL’nı davalıdan talep edebileceği, 2-ancak hukuki takdir mahkemeye ait olmakla mahkemece dava dilekçesinde ileri sürülen harcama iddialarından belgesiz olanlara itibar edilemeyeceği, belgeli olanların esas alınması gerektiği sonucuna varıldığı takdirde davacının davalıdan talep edebileceği bedelin … ödemesi 3.100,00 TL yerine davacının talebiyle bağlı kalınarak 3.000,00 TL esas alınmak suretiyle (100.251,00-15.172,00) 2-7.586,00=34.953,50 TL olacağı” şeklinde açıklanmıştır.
Tanzim edilen kök ve ek raporların, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belgeler ve beyanlar doğrultusunda yapılan harcama tutarının 107.975,00 TL olduğu, dava dilekçesinde ileri sürülen harcama tutarlarına yönelik iddialarda davalı savunmasında bir itiraz ileri sürülmediği, aksine harcamaların adi ortaklık kasasından yapıldığının ileri sürülmesi ve adi ortaklığa sermaye konulduğunu davalının ispatlayamaması karşısında, bu bedelin yarı yarıya taraflarca ödenmesi gerektiği, davacının 92.803,00 TL davalının ise 15.172,00 TL ödediği sabittir.
TBK.’nun 147/4.maddesinde ” Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar.” alacaklar için beş yıllık zamanaşımı uygulanır hükmü getirilmiştir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen adi ortaklığın 30/11/2009 tarihinde sonra erdiği, davanın 31/01/2013 tarihinde açıldığı, ıslah talebinin ise 07/02/2019 tarihinde yapıldığı, davalı vekilinin süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece; 25.000,00 TL’sının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b, maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b, maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.707,75-TL harçtan peşin alınan 426,94 TL’nın mahsubu ile geriye kalan 1.280,81 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Alınması gereken 59,30 TL’nın mahsubu ile davacı tarafından fazla yatırılan 115,70 TL’sı harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.