Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2019/758 E. 2021/312 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : MENFİ TESPİT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH :29/03/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra DURUŞMALI OLARAK YAPILAN inceleme neticesinde dosya incelendi, gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı … tarafından davacı şirket aleyhine düzenlenen kaçak elektrik tutanağı gereğince 17.508,75 TL tutarında fatura düzenlendiğini, davacı firmanın ön abone olduktan sonra mühürlü sayacın elektriğinin davalı kurum personeli tarafından açıldığını, sayacın mühürlü olduğunu, açma kapama işlemlerinin dağıtım şirketi personeli tarafından gerçekleştirildiğini, söz konusu sayaçtan usulsüz veya kaçak kullanımının söz konusu olmadığını belirterek, dava konusu faturadan dolayı davacının elektriğinin kesilmesinin tedbiren durdurulmasını ve davalı şirkete 17.508,75 TL kaçak elektrik borcunun olmadığının tespitini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, yargı yolu itirazında bulunmuş, esas yönünden ise, davacının elektrik abonesi olmadan elektrik kullanmaya başladığını, bu nedenle yapılan tahakkukun mevzuata uygun olduğunu belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalı … ile ön abonelik sözleşmesinin imzalanmasının ardından sayacın davalının elemanları tarafından kullanıma açıldığını, davalı firmaya ait sayacın mühürlü olduğunu, sayaca dışarıdan herhangi bir müdahalenin söz konusu olmadığını, ön abonelik borcunun ödenmesine rağmen davalı firma tarafından ceza-i işlem başlatıldığını, herhangi bir kesme ihbarı gönderilmeden uygulanan cezanın yasaya aykırı olduğunu, mahkemece; bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazların dikkate alınmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, davalı … tarafından davacı hakkında tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinden davacının sorumlu olmadığının tespiti talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan ön abonelik sözleşmesi gereğince elektrik kullanımının kaçak elektrik kapsamında kalıp kalmadığı, kaçak kullanım kapsamında kalması halinde tahakkuk ettirilen bedelin mevzuata uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamından, davacı şirketin 08/09/2015 tarihinde dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması’nın yapıldığı, daha sonra 21/08/2017 tarihinde Perakende Satış Sözleşmesi’nin imzalandığı, 31/05/2017 tarihli Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağında, “Abone olmadan enerji kullanıldığının tespit edildiğinin” yazıldığı anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ödemesi gereken miktarın 17.508,74 TL olduğu açıklanmış, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlar nedeniyle, Dairemizce; HMK’nun 356. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Elektrik Mühendisi Bilirkişinin 26/01/2021 tarihli raporunda; ” Davacının Elektrik Abone Sözleşmesi yapılmadan elektrik kullanmaya başlaması nedeni ile kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiği, kaçak tutanak tarihinde yürürlükte bulunan EPTHY gereğince yapılan hesaplama sonucunda 31/05/2017 kaçak tutanak tarihi itibariyle davacının borcunun 24.960,52 TL olduğu”belirtilmiştir.
Raporun; ihtilafı çözücü, hüküm kurmaya ve denetime uygun olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, tüm dosya kapsamı, 26/01/2021 tarihli uzman bilirkişi raporu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece; davanın reddine ilişkin olarak mahkemece kurulan hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, duruşma yapılarak HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Eksik alınan 14,90 TL istinaf harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın istinaf kanun yolu aşamasında vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17/6.maddesi gereğince tek duruşma nedeniyle takdir olunan 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.