Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2019/1385 E. 2021/813 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ
.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2017
NUMARASI …
Mahkemece verilen karara karşı davalı … ve katılma yoluyla başvuran davacı vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; ihalelerde yeterlilik sorunu yaşayan davacının sahibi olduğu müteahhitlik şirketlerinin, ihale yeterliliği olan …. hisselerini devralmaya talip olduğunu, davalılardan … ile …. hisselerinin, şirkete ait vergi, … ve diğer bütün borçlar ödenmiş şekilde devri hususunda 27/12/2010 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmeye şirket hisselerinin 25 gün içerisinde davacı ve göstereceği kişilere devredileceği, hisseyi devredenler adına davalılardan …’a 60.000,00 TL verildiğinin kararlaştırılıp yazıldığını, ödemenin davacının sahibi olduğu dava dışı … … … A.Ş.’nin banka hesabından davalı …’ın … …. A.Ş nezdindeki hesabına havale ile ödendiğini, … süreci yöneten kişi olup, hisse devri ile ilgili sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi için yedi emin sıfatı ile parayı aldığını, 25/02/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında şirket hisselerinin devrinin gerçekleştirildiğini ancak şirketin borcu bulunmadığına dair belgenin ibraz edilmediği gibi devir sonrasında şirketin vergi, … ve piyasa borçlarının, aleyhine devam eden dava ve icra takiplerinin bulunduğunun anlaşıldığını, bu durum üzerine davalılarla tekrar görüşme yapılarak hisselerin ve devir bedeli olarak ödenen paranın iadesi konusunda anlaşmanın sağlandığını, 13/05/2011 tarihinde yapılan olağan üstü genel kurul toplantısında devir alınan hisselerin iade edildiğini ancak davalıların ödenen paranın iadesinden imtina ettiklerini belirterek, davalılara hisse devir bedeli olarak ödenen 60.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davalının sözleşmeyi kendi adına değil, şirket yetkilileri adına vekâleten imzaladığını, bu nedenle sorumluluğunun söz konusu olamayacağını, davalının kendisine yedi emin olarak teslim edilen meblağı hisse devrinin yapılması ile ilgililere teslim ettiğini, davalının sadece sözleşmenin ifası neticesinde dava konusu meblağı ilgililere teslim etmek üzere uhdesinde tuttuğunu, sözleşmenin ifası neticesinde 60.000,00 TL’lik meblağın 40.000,00 TL’sini davalılardan …’ye teslim ettiğini, geri kalan ücretin ise devir işlerine ilişkin masraflara harcandığını, …’ye yapılan 40.000,00 TL ödeme ile ilgili belgenin sunulacağını, devir tarihi itibari ile …’nin vergi dairesine …’ya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalının hisse devrine ilişkin sözleşmeyi hissedarlar adına imzaladığını, davacının gerekli incelemeyi yapmadan hisse devir almasının basiretli bir tacir davranışına uygun olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 05/10/2017 tarih,…. sayılı kararı ile davalılardan …, …, …, … ve … aleyhine açılan davanın reddine, … aleyhine açılan davanın kabulüne, 60.000,00 TL’nin 15/10/2011 olan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, davalının sözleşmeye … …. A.Ş. adına temsilen imza attığını, taraflara yüklenen edimler konusunda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafa hisse devrinin sağlanmış olduğu gerçeği karşısında davacı tarafından davalı …’a yediemin olarak verilen hisse devir bedelini şirket yetkililerinin davalıdan teslim aldıklarının sabit olduğunu, 25/02/2011 tarihinde gerçekleştirilen hisse devir işlemi sona ermiş olup, taraflar arasında 13/05/2011 tarihinde anlaşma sağlanarak alınan hisselerin tekrar iade edildiğini, davacının iş bu davadaki taleplerini davalıya karşı ileri sürmüş olmasının hukuka aykırı olduğunu, dava dışı … ve şirket hissedarlarından davacının talepte bulunması gerektiğini, davalı açısından husumetin bulunmadığını, bilirkişi raporunun eksik inceleme sonucu hazırlandığını, bu raporun hükme dayanak alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama safhasında yeterli bilgi ve belge toplanmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Katılma yoluyla başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalı tarafça sözleşme hükümlerinin yerine getirilmediğini, davalı …’ın davacı tarafından ödenen bedeli davalı hissedarlara devrettiğine ilişkin bir belge sunmadığını, davacı tarafından 13/05/2011 tarihinde şirket hisselerinin eski hissedarlara devredilmesinin davalı …’ı borçtan kurtarmadığını, davalı …’ın yanı sıra diğer davalıların da davaya konu alacaktan sorumlu tutulması gerektiğini, diğer davalılar yönünden de karara karşı istinaf yoluna başvurduklarını ileri sürerek, davalı … yönünden kararın onanmasına, diğer davalılar yönünden kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, anonim şirket hisse devri için ödenen bedelin, hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece görüşüne başvurulan mali müşavir bilirkişi 01/12/2014 tarihli raporunda; 27/12/2010 tarihli sözleşme kapsamında, 08/03/2011 tarihinde davacı ve gösterdiği kişilere devredilen şirketin %49 hisselerinin 20/05/2011 tarihinde tekrar davalılardan … ve gösterdiği kişilere devrinin yapıldığının tespit edildiğini belirtmiştir.
TBK nun 77-82.(BK’nun 61-66.) maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geçersiz sözleşme ile ödenen bedelin iade edilmesi gerekir. Ödenen bedelin iadesi talep edilirken sebepsiz zenginleşme kurumunun en önemli özelliği olan “şahsilik prensibi” gereğince kime karşı ödeme yapılmış ise ancak o kişiden talep edilmelidir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacı, şirket hisselerinin devri için davalı …’a ödediği bedelin iadesini talep edebileceğinden, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davacı ve davalı … vekillerinin istinaf istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Eksik alınan 14,90 TL istinaf karar harcının istinaf yoluna başvuran davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.098,60 TL harçtan davalı tarafça yatırılan 802,00 TL nin mahsubu ile bakiye 3.296,60 TL nispi karar ilam harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362/(1)-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere, 29/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.