Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2019/1334 E. 2021/681 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2017
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN :….
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 24/06/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili ile davalılar … Ltd. Şti. ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı …’ın tazminat alacaklarının tahsili için davacı şirkete ve … aleyhine İş Mahkemesinde açtığı davanın kabulüne ilişkin kararının kesinleştiğini, …’ın bu mahkeme kararına dayanarak Ankara 12.İcra Müdürlüğü’nün 2011/15049 sayılı dosyasında icra takibi yaptığını, bu dosyada davacı şirketin 18.300,00 TL ödeme yaptığını, oysa davacı şirketin sorumluluğunun sadece 200,00 TL olduğunu, davacı şirketin sorumlu olmadığı dönemlere ilişkin ödeme yaptığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı şirketin 200,00 TL’ lik sorumluluk kısmı hariç ödediği 18.100,00 TL tazminatın davalılardan kendi dönemleriyle orantılı ve sınırlı olmak üzere tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Hizmetler Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davanın sözleşmenin uygulanmasından kaynaklı bir dava olmadığını, sözleşmede rücuya ilişkin hiçbir hükmün olmadığını, yetkili ve görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, davada taraf teşkilinin dahi sağlanmadığını, adı geçen işçinin tek işvereninin davalı şirket olmadığını, Türk Borçlar Kanununa göre rücuen tazminat davalarının dosyaya ödeme yapılan tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu ve bu yönüyle davanın zamanaşımına uğradığını, davalı şirketin …’dan temizlik hizmeti işini alarak 2 dönem boyunca dava dışı işçiyi çalıştırdığını, son olarak 2009 yılı Nisan ayında çalıştırdığını, devreden işveren olarak sorumluluğunun devam ettiğini, azami 2 yıllık sürenin 2011 yılında dolduğunu, ihale suretiyle hizmet alımlarında personel çalıştırılması durumunda asıl işveren olan idareyle taşeron firma arasındaki sözleşmenin muvazaalı olduğunu, davacının kendi kusuruyla ödediği icra masrafları, icra vekalet ücreti ve icra takip tarihi sonrası faiz kalemlerinin davalı firmadan istenilmesinin Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; görev yönünden davanın reddinin gerektiğini, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davada taraf teşkilinin dahi sağlanmadığını, davanın muhatabının davalı şirket olmadığını, adı geçen işçinin tek işverenin davalı şirket olmadığını, asıl işveren sıfatıyla … Kurumunun olduğunu, Türk Borçlar Kanununa göre rücuen tazminat davalarının dosyaya ödeme yapılan tarihten itibaren 2 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunu ve bu yönüyle zamanaşımına uğradığını, davalı şirketin … Kurumundan temizlik hizmeti işini alarak 01.08.2008- 30.04.2009 tarihleri arasında işçiyi çalıştırdığını, son olarak 2009 yılı Nisan ayında çalıştırdığını, devreden işveren olarak sorumluluğunun devam ettiği azami 2 yıllık sürenin 2011 yılında dolduğunu, davacının kendi kusuru nedeniyle ödemek zorunda kaldığı icra harç ve masrafları, icra vekalet ücreti ile takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyen faiz kalemlerini düştükten sonra davacıyla davalı firma arasındaki alacak hesabının yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnşaat. San. Ve Tic. Ltd. Şti. usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 11/05/2017 tarih,… K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 3.581,33 TL’nin davalı ….’den; 587,11 TL’nin davalı … …. İnşaat san. ve Tic. Ltd. Şti.’den ve 1.451,21 TL’nin davalı … Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacı şirkete verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava dışı işçinin davacıda sadece 3 ay çalıştığını, davacı şirketin son işveren olması sebebiyle işçinin tüm alacaklarından davacı şirketin … ile birlikte müştereken ve müteselsilin sorumlu tutulduğunu, bilirkişi raporunda davacı son devralan şirket olduğundan tazminatları ödemesi gerektiğinden bahsedildiğini, bu hususun kesinlikle kabul edilemeyeceğini, davalı …. …’e vekalet ücreti hükmedilemeyeceğini, çünkü vekilinin olmadığını, faizlerin, yıllık izinlerin, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesinin haksız olduğunu, yıllık izni ödemeyenlerin diğer davalı şirketler olduğunu, mahkeme masrafları, faizlerin ve vekalet ücretlerinin şirketlere oranlanması gerektiğini, yıllık izinleri hangi şirket ödememişse bunların tespit edilip ve hesaplanıp davacı şirkete ödenmesi gerektiğini, diğer alacaklarında oranlanıp yine davacı şirkete ödenmesi gerektiğini, ayrıca kıdem tazminatının davacı şirket yönünden fazla hesaplandığını, asıl işverenlerin açmış olduğu rücu davalarında bu hesaplama yapılırken işbu davada bu hesabın kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …. ve vekili istinaf dilekçesinde; kıdem, ihbar ve sair tüm işçilik alacaklarından 6552 sayılı yasanın 8. maddesi ile 4857 S.Y.’nın 112. maddesinde yapılan yeni değişiklik sonrası amir hükmü karşısında dava dışı …’nın tek başına sorumlu olduğunu, 6552 sayılı yasa yürürlüğe girdikten sonra işçilik alacakları ile ilgili taşeron şirketlerin sorumluluğunun kaldırıldığını, işçilik alacaklarının tamamından asıl işveren kurumun sorumlu tutulduğunu, mahkeme kararından da anlaşılacağı üzere, asıl işveren ile alt işverenler arasındaki sorumluluğun yarı yarıya olduğunu, 6552 S.Y. sonrasında yükleniciye karşı açılan davaların reddedildiğini, bilirkişi kök ve ek raporunda muvazaa ilişkisinin değerlendirilmemesinin hatalı olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte tüm sorumluluğun davacı ile dava dışı …’ ya ait olmadığı düşünülse dahi davalı şirketlerin işçilik alacaklarından ancak kendi dönemleri ile sınırlı olmak üzere 1/2 oranında sorumlu tutulabileceğini, yani davalı şirketlere atfedilen sorumluluk miktarlarının ancak yarısından sorumlu olduklarının kabul edilebileceğini, davalı şirketler son alt işveren olmadığından yıllık izin ücretinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı için tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, her bir davalı açısından vekalet ücreti hesaplanamayacağını, davacının zamanında ödeme yapmayarak artmasına sebebiyet verdiği icra masrafları, icra vekâlet ücreti ve takip tarihinden ödeme tarihine kadar olan faizlerden dolayı artan zararından, davalı şirketlerin sorumlu olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı ve davalı şirketlerde dönemsel olarak çalışmış olan dava dışı işçiye, davacı tarafça ilama bağlı olarak icraen ödenen kıdem tazminatı ve yıllık izin alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Ankara 14.İş Mahkemesinin 02.11.2011 tarih ve … K. sayılı sayılı kararı ile ikramiye alacağı konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 5.800,65-TL brüt kıdem tazminatının 01.03.2010 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle, 2.810,70-TL brüt yıllık izin ücretinin 500,00-TL’lik kısmının dava, bakiyesinin 02.08.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine hükmolunduğu, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27.03.2014 tarih ve… 2014/10561 K. sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava dışı … tarafından Ankara 14. İş Mahkemesinin adı geçen kararı doğrultusunda söz konusu alacaklarının tahsili için Ankara 12.İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı icra dosyası üzerinden işlemiş faizleri ile birlikte toplam 12.831,19 TL alacağın tahsili için takip başlatılmıştır.
Mahkemece görüşüne başvurulan İş ve … Hukuku uzmanı bilirkişi 23/12/2016 tarihli ek raporunda, dava dışı işçinin kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarından davacı ile davalı şirketlerin her birinin kendi sorumluluk dönemleriyle sınırlı olarak sorumlu olduklarını, davacı şirketin son alt işveren olduğu dikkate alındığında ise dava dışı işçinin davalı şirketlerin nezdinde geçmeyip, dava dışı şirketler nezdinde geçen çalışma sürelerine ait kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinden sorumlu olduğunu, davacının davalı …’nden 3.581,33 TL; …. Şti’nden 587,11 TL; …. Şti’nden 1.451,20 TL talep edebileceğini, davacı şirketin rücuya esas alınan tutarın 7.211,55 TL’sinden bizzat sorumlu olduğunu ifade etmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davacı vekili ile davalılar … Ltd. Şti. ve … vekillerinin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı vekili ile davalılar … Ltd. Şti. ve … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Eksik alınan 27,90 TL istinaf harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 139,23 TL harçtan davalı tarafça yatırılan 96,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 42,83 TL nispi karar ilam harcının davalılar … Ltd. Şti. ve…. alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf yoluna başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362/(1)-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere, 01/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.