Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 15/09/2021
Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı firmaya ait iş makinesinin tamir ve bakımının yapıldığını, makine teslim edilerek yapılan işin bedelinin tahsili için düzenlenen faturanın davalıya tebliğ edilmesine rağmen, ödeme yapılmaması üzerine davalıya ihtarname gönderildiğini, davalının cevabi ihtarnamesinde ürünün arızasının giderilmediğini, faturanın kabul edilmediğini ve borcunun olmadığının bildirildiğini, alacağın tahsili amacıyla Ankara 27.İcra Müdürlüğü’nün….sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe kötüniyetli olarak itiraz edildiğini belirterek, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalı firmaya ait ….. arıza kodu vermesi üzerine 22.02.2018 tarihinde davacıya ait servise sevk edildiğini, davacı servisin tespitleri doğrultusunda belirlenen arıza bedeli 4.484,91TL. bedelin kabul edildiğini, ürünün arızasının giderildiği belirtilerek makinenin 16/03/2018 tarihinde şantiyeye sevk edildiğini, makinenin 20.03.2018 tarihinde yeniden arızalandığını, bu defa dava dışı ….. tarafından arızanın giderildiğini, davacı firmanın arızayı gideremediğini, iş makinesini tamir edemediğini ve davacıya borcunun olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davalıya ait iş makinesinin davacı tarafından tamir edilerek teslim edildiği, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere tamiratın tam yapıldığını ve davacının faturaya bağlı alacağı talep etmekte haklı olduğu ve likit alacak için başlatılan icra takibe yapılan itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Ankara 27. İcra Müdürlüğü’ …sayılı takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna gidilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz, gerekçesiz olduğunu, denetime açık olmadığını, davacı firmanın tamirat işini yerine getirmediğini, davalı firma hakkında başlatılan icra takibinin haksız olduğunu, iade edilen faturaların haksız olarak icra takibine konu edilmesi nedeniyle icra takibine itiraz edildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada, iş makinesi tamir sözleşmesinden (eser sözleşmesinden) kaynaklanan alacağın tahsili talep edilmektedir.
TBK.’nun 470.maddesinde;”Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” hükmü düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 471.maddesine göre “Yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır” denilmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün ….sayılı icra takip dosyası ile 06/08/2018 tarihli faturaya dayalı 27.058,09 TL araç tamir bedelinin talebine ilişkin takibe karşı davalı tarafından 01/06/2018 tarihinde borca itiraz edilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı tarafından düzenlenen 08/03/2018 tarihli belgede, dava konusu aracın motorunda kulak takozlarında yarılma, radyatör pervanesinde kırılma, ana hidrolik pompada yağ kaçakları…vs.hususlarının tespit edildiği, 15/03/2018 tarihinde davalı tarafa fiyat teklifine ilişkin belge ibraz edildiği, 22/02/2018 tarihli yapılacak işlemlere ilişkin davalının 26/02/2018 tarihli “Uygundur” şeklinde kabulü olduğu, aracın davacı tarafından tamir edilmesi için bu şekilde anlaşma sağlandığı, tarihsiz “Tutanak” başlıklı belgede giderilmeyen arızalar ile ilgili “Motorun geç çalışmasından dolayı E.700 arıza kodu ve geç çalışmasının giderilemediği”nin açıklandığı dava dışı … A.Ş tarafından düzenlenen 24/03/2018 tarihli “İş Emri” ile davalıya ait iş makinesinin “Motor geç çalışıyor, makinede E.700 arıza kodunun aktif olduğu” hususunun açıklandığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hakim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Makine Yüksek Mühendisi bilirkişinin 25/06/2019 tarihli raporunda; “Tutanakda belirtilen hususların, davacının yaptığı tamirat ile farklı olduğu” açıklanmış, bilirkişi raporunun incelenmesinde, tamirat yapıldıktan sonra makinede ortaya çıkan arızaların tespitine ilişkin tutanak ile taraflar arasındaki sözleşme, faturalar ve iş emirlerinin karşılaştırılmadığı, davacının tamirata ilişkin edimlerini tam ve ayıpsız olarak yerine getirip getirmediğinin net olarak açıklanmadığı ve tamirattan sonra iş makinesinde ortaya çıkan arızaların tamirat kapsamında olup olmadığının açık ve net olarak tespit edilmediği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunun, ihtilafı çözücü, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı kabul edilmiştir.
Bu durumda, mahkemece; yukarıda açıklanan hususlar ile ilgili ihtilafları gidermek amacıyla konusunda uzman bilirkişi tayin edilerek, dava konusu eser sözleşmesi gereğince davacının (yüklenicinin) sözleşme gereğince yaptığı tamiratlar ile söz konusu iş makinesinde tamirat sonrasında ortaya çıkan arızalar ve yapılan tamiratın ayıplı olup olmadığı hususlarının ayrıntılı, hüküm kurmaya elverişli, denetime açık ve usule uygun olarak düzenlenecek rapor ile davacının yaptığı işler ve almaya hak ettiği alacak miktarı ile ilgili tespit edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, mahkemece; dava konusu ihtilafı çözücü nitelikte bilirkişi incelemesi yapılmadan, gerekli deliller toplanmadan, yeterli inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
İnceleme 6100 sayılı HMK’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-) Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 08/07/2019 tarih,… sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4)Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
…
e-imzalıdır
Üye
…
e-imzalıdır
Üye
…
e-imzalıdır
Katip
…
e-imzalıdır
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.