Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2019/1081 E. 2021/523 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU :MADDİ TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 13/04/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı tarafından dava dışı borçlu…. aleyhine Ankara 18.İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyaları üzerinden icra takipleri başlatıldığını, ödeme emirlerine ilişkin tebligatların yapıldığını, ancak davalı Kurum elemanı tarafından tebligatların usulsüz yapıldığı gerekçesi ile Ankara 8.İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyalarına şikayette bulunulduğunu, şikayetin mahkemece kabul edilerek ıttıla tarihinin 06/12/2017 tarihi olarak kabulü şeklinde hüküm kurulduğunu, kararın istinaf edildiğini, icra dosyalarına haciz nedeniyle alacakların yatırıldığını, ancak … görevlisinin borçluya usulsüz tebligat yapması nedeniyle davacının alacaklarını tahsil edemediğini, bu nedenle kusurunun olduğunu belirterek, 270.217,88 TL maddi tazminatın 29/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, görev itirazı ve zamanaşımı def’inde bulunmuş, esas yönünden ise davacının hukuken dava dışı borçluya karşı gidebileceği hukuki yollar olmasına rağmen davalının borçlu konumuna sokularak borcun tamamından sorumlu tutulup aleyhine dava açılmasının doğru olmadığını belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın reddi ile 22.163,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, icra dosyasına yatırılan paranın tahsil edilememesi durumunun bir tacir için başlı başına zarar teşkil ettiğini, yargılama sırasında icra dosyasına yatırılan paranın tahsil edildiğini, bu nedenle davanın reddi yerine davanın konusuz kalması nedeni karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, davacı aleyhine vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu belirterek, bu yönler itibariyle kararın düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Yargılama sırasında 16/05/2019 tarihli duruşmada davacı vekili “İcra dosyasına yatırılan alacak dava tarihinden sonra tahsil edildiğinden dava tarihindeki haklılık durumunun tespiti ile yargılama giderinin davalıya yükletilmesini ” talep etmiştir.
Her ne kadar, davalı … görevlisi tarafından yapılan tebligatlar usulüne uygun değil ise de; dava tarihi itibariyle davacının zarar doğmadan bu davayı açtığı, zararın doğması için davalı … elemanı tarafından yapılan usulsüz tebligat nedeni ile davacının alacağına kavuşamaması gerektiği, dava tarihi itibariyle bu durumun oluşmadığı ve zararın henüz doğmadığı, davalının bu nedenlerle davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davanın niteliği itibariyle, davada kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettiren, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’si gereğince 2.725,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücretine karar verilmesi doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 4.bendinde yer alan ” 22.163,07 TL vekalet ücreti” rakamının silinerek yerine “2.725,00 TL maktu vekalet ücreti” rakamının yazılması suretiyle, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA karar vermek gerekmiştir.
İnceleme 6100 sayılı HMK’nun 355. md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İnfazda duraksamaya yol açmamak için hükmün kesinleşen kısımlarına kararda aynen yer verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-A)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE,
1-Davanın reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 4.614,65 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 4.570,25 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil edildiğinden AAÜT gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
II)-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç ve masraflar yönünden;
1)-İstinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvuran davacıya iadesine,
2)-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 33,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 12/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır
Üye

e-imzalıdır
Üye

e-imzalıdır
Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.