Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2019/1073 E. 2021/516 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 14/04/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı eczane sahibinin davalı şirketten sürekli olarak eczanesi ve çalışanları için telefon hatları satın aldığını, bir eczane çalışanı için telefon hattı almak istediği sırada davacıdan habersiz onun kimlik bilgileri kullanılarak bu hattın yanı sıra dört adet hat daha açıldığını öğrendiğini, açılan hatların müvekkilinin rızası dışında kimlik bilgileri kullanılarak ve hukuka aykırı yollarla açılmış olduğunu, hatlar nedeni ile ödenen fatura bedellerinin davacıya iadesinin gerektiğini, ayrıca davacının fahiş fiyatlardan rahatsız olduğunu ve hattı kullanan çalışanı ile büyük sıkıntılar yaşadığını, hattın gereksiz ve düzensiz kullanıldığı düşüncesiyle çalışanını işten çıkarma kararı aldığını, davalı tarafla müvekkilinin işini aksatarak yaptığı uzun telefon görüşmeleri sonucunda davalı tarafın hatasını anladığını ve hatları iptal ettiğini, davacının bu olay nedeni ile maddi ve manevi yönden yıprandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL maddi tazminat ve 5.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek en yüksek faiz ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 22/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 818,28 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, teknik inceleme sonucunda hat açılış formundaki imzaların dilekçede bulunan imza ile benzerlik gösterdiğinden evraklarda usulsüzlük tespit edilmediğini, sözleşme ya da faturanın abone tarafından kontrol edilmesi gerektiğini, bu yükümlülüğün davacı tarafından yerine getirilmediğini, tazminat talep edilebilmesi için haksız fiilin bulunması gerektiğini, bayilerin kendi tüzel kişilikleri olduğundan davalı şirkete bağlı şube olmadığını, kendi kusurlarından sorumlu olduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 818,28 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, mahkeme kararında gerekçe olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada, davacının kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle adına açılan telefon hatları nedeni ile davacının uğradığı maddi ve manevi zararın davalı şirketten tahsili talep edilmektedir.
Uyuşmazlık; … operatörü olan davalının, davacı abonenin talebi dışında onun kimlik bilgileri kullanılarak telefon hatlarının açılması eylemi nedeni ile davacının uğradığı maddi ve manevi zararlardan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından manevi tazminat talebine ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Manevi zarar, bir kişinin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmeyi ifade eder. Hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, isim, resim, şeref, haysiyet, ticari itibar gibi değerler, kişilik değerlerini oluşturur. Bu değerlere saldırı, objektif eksilmeyi ifade eder. Manevi zararın tazmin edilebilmesi için objektif unsur yanında bir de sübjektif unsurun gerçekleşmesi gerekir. Sübjektif unsur ise, zarar görenin söz konusu ihlal sonucu kişiliğinde, manevi varlığında objektif olarak meydana gelen bu eksilmeyi yaşaması, duyması, onu hissetmesi, bunun sonunda da acı, elem, ızdırap duymasıdır. Sübjektif unsur yoksa manevi zarar da yoktur.
TBK. nun 56. maddesi hükmüne göre; hâkimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir.
Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Bu durumda, davalının eylemi ile davacının kişilik haklarının zarar gördüğü, davacıda manevi zarara sebebiyet verdiği ispatlanamadığından mahkemece davacının manevi tazminat talebinin reddine ilişkin olarak kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 14,90 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a ve 362/1-c maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere, 12/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır
Üye

e-imzalıdır
Üye

e-imzalıdır
Katip

e-imzalıdır
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.