Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/997 – 2023/907
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2023/997
KARAR NO : 2023/907
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15.03.2023
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/785 E., 2023/171 K.
TALEP EDEN/DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı alacaklı vekili, davalı şirketin teklif etmiş olduğu konkordatonun mahkemenin 04.11.2020 tarihli ve 2018/840 E., 2020/605 K. sayılı kararı ile tasdik edildiğini, ……Limited Şirketi’nin konkordatoya tabi alacaklarının 20 Haziran 2021 tarihinden başlamak üzere 3 ayda bir 10 eşit taksit halinde ödenmesine karar verildiğini, davalının konkordato projesine aykırı davranarak ödeme planına uymadığını, borçlu şirket tarafından müvekkili şirkete yalnızca 29.12.2021 tarihinde 2.600,00-TL ödeme yapıldığını, bu ödemeyi de 20.06.2021 tarihinde yapması gerekirken geciktirerek 29.12.2021 tarihinde yaptığını, konkordato projesine göre müvekkili şirketin 13.050,00-TL alacağı bulunduğunu, borçlunun zaman kazanmak amacı ile konkordatoyu kabul etmiş bulunduğunu beyan ederek yasal sebepler doğrultusunda davalının konkordato şartlarını ihlal etmesi nedeniyle konkordatonun müvekkili hakkında feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının bahsettiği çek bedellerinin konkordato projesi kapsamında kabul edilmiş alacak olup esasen ödemelerin konkordato projesi kapsamında yapılması gerektiğini, mükerrer ödeme yapılmaması adına davacıya ödeme yapmak için IBAN bilgilerinin sorulduğunu, davacıdan çekin iadesinin talep edildiğini, ancak iade edilmediğini, davacının çek bedeli nedeniyle oluşan alacağının, hem “çek” bakımından hem de “konkordato dosyası kapsamında alacak” niteliğini haiz olduğunu, davacıya olan alacağını konkordato projesi kapsamında ve projeye uygun olarak ödeyeceğini içeren yazıyı ilettiğini ancak davacının müvekkili şirketin bu haklı ve hukuka uygun çabasını sonuçsuz ve süreci de sürüncemede bıraktığını, müvekkili şirketin konkordato projesinin borçlusu olarak alacaklıların menfaatlerini korumak ve alacaklılar arasında eşitliği bozacak davranışlardan kaçınmakla yükümlü olduğunu, davacının, elinde bulundurduğu çeki müvekkiline iade etmeksizin ödeme yapılmasını talep ederek mükerrer ödeme yapılmasını gündeme getirdiğini, bu durumun konkordato alacaklıları arasında eşitliği bozacağının aşikar olduğunu, üstelik müvekkili şirket tarafından ödemelerin yapılmasına rağmen huzurdaki davayı ikame ettiğini, söz konusu husular gözetildiğinde davacının kötüniyetli olduğunun ortada olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…İİK 308/e maddesine göre; kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.
…
İİK’nın 308/c – 3 maddesine göre bağlayıcı hale gelen konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün borçlan için mecburidir.
Yapılan yargılama sonucunda, konkordatonun tasdik tarihinin 04/11/2020 olduğu, taksit başlama tarihinin 20/06/2021 olduğu, dava tarihine kadar tasdik edilen konkordato projesi kapsamında ödenmesi gereken tasdik sayısının 6 olduğu ve davacının alacağına göre her bir taksit miktarının 3.305,00 TL olduğu, buna göre dava tarihine kadar ödenmesi gereken alacak miktarının 7.830,00 TL olduğu, davalı tarafından ise dava tarihine kadar 5.200,00 TL ödendiği, ödenmeyen 2.630,00 TL alacağın bulunduğu, İİK 308/e maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı konusundan kaynaklandığı, alacağın tamamının ödenmeden kambiyo senedi olan çekin alacaklı tarafça borçluya teslim edilmesinin gerekmediği, bu nedenle çekin teslim edilmemesi nedeniyle ödeme yapılmamasında davalı tarafın haklı olmadığı, davalı tarafından tasdik edilen konkordato kapsamında ifada bulunulmaması nedeniyle İİK 308/e maddesi kapsamında konkordatonun kısmen feshi talebinde davacının haklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacının bahsettiği çek bedellerinin konkordato projesi kapsamında kabul edilmiş alacak olup esasen ödemelerin de konkordato projesi kapsamında yapılması gerektiğini, mükerrer ödeme yapılmaması adına davacıya ödeme yapmak için IBAN bilgilerinin sorulduğunu ve davacıdan çekin iadesinin talep edildiğini, ancak çekin müvekkiline iade edilmediğini;
Davacının da konkordato projesi ile bağlı olup kendisine proje kapsamında ödeme yapılacağını, zira konkordatonun hem alacaklı hem de borçlu bakımından sonuçlar doğurduğunu, her iki tarafı da koruduğunu; müvekkili şirketin konkordato projesi borçlusu olarak alacaklıların menfaatlerini korumak ve alacaklılar arasında eşitliği bozacak davranışlardan kaçınmakla yükümlü olduğunu, davacıya yapılan ödemelere ilişkin dekontların dilekçeler ekinde mahkemenin dikkatine sunulduğunu, ancak mahkemece dekontların değerlendirilmediğini; davacının, müvekkili şirket tarafından ödemeler yapılmasına rağmen huzurdaki davayı ikame ettiğini ve söz konusu hususlar gözetildiğinde davacının kötüniyetli olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Talep, İİK m 308/e uyarınca konkordatonun kısmen feshine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/785 E., 2023/171 K. sayılı dava dosyasında verdiği 15.03.2023 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
17.05.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK m. 308/e,2 gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 18.05.2023
Başkan Üye Üye Katip