Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/972 E. 2023/1137 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/972 – 2023/1137
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2023/972
KARAR NO : 2023/1137

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2014/357 E.-2022/237 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Müflis davalı şirket iflas idare memuru tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonunda,
Dosyanın Dairemize Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi tarafından davanın “kayıt kabul davası olup, alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne dair hüküm kurulmuş olmakla” gerekçesiyle gönderildiği (13.09.2022/736 E.-815 K),
Dairemizin 08.03.2023 gün ve 2022/1633 E.-2023/444 K sayılı kararında yasal ve bilimsel gerekçeleri ayrıntıları ile gösterilerek uyuşmazlığın “eser sözleşmesi”nden kaynaklandığı düşüncesiyle dosyayı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’na gönderdiği,
Başkanlar Kurulunun ise davanın davanın kayıt kabul davasına dönüştüğünün kabulü gerektiği gerekçesi ile dosyayı Dairemize gönderdiği (10.04.2023/172 K.) anlaşılmıştır.
Dairemiz bu karara rağmen uyuşmazlığın, “eser sözleşmesi”nden kaynaklandığı kanısındadır. Ancak bu konuda uzmanlığı bulunmamaktadır. Açıklanan durumun göreve ilişkin kamu düzeni kuralları ile kanuni hakim, mahkemeye erişim ve adil yargılanma haklarına temas ettiği düşünülmektedir.
Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu kararları, bunlar aleyhine gidilecek bir yasa yolu bulunmadığından kesin nitelikte sayılmakta ve dosyanın gönderildiği Daireyi bağlamaktadır.
Bu çekince altında yapılan yargılama üzerine dosya esastan incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili 20.11.2009 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan 18.06.2007 tarihli sözleşme ile davalı tarafça yapılan Afyon Gazlıgöl mevkiindeki villaların ve sosyal tesisin “Isıtma ve Mekanik Tesisat Sistemi İşlerinin 637.355,00 Euro karşılığında müvekkili şirket tarafından yapılmasının; 30.03.2008 tarihli sözleşme ile de Afyon Gazlıgöl mevkiinde inşaatı davalı tarafça yapılan Türk Hamamları ve Yüzme Havuzları Binası, Sosyal Tesis Binası, bina dış yangın tesisatı ve soğuk termal su ile ilgili yapılacak olan mekanik işlerin müvekkili şirket tarafından 407.190,54 Euro (KDV Hariç) bedelle yapılmasının kararlaştırıldığını, termal tatil köyünün 25 villa hariç tüm tesisleri ile birlikte faal olduğunu, müvekkilince yerden ısıtması ve merdiven altı bağlantıları ve sözleşmeler gereği diğer işleri 18.09.2009 tarihinde bitirilen 25 adet villanın ise halen davalının diğer inşaat işleri devam ettiğinden davalı yanca faaliyete sokulmadığını, müvekkilince 25 adet villanın davalıya teslim edilmek istendiğini ancak ihtara rağmen teslim alınmadığını ve talep ettikleri ödemelerin yapılmadığını,
Sözleşmeden kaynaklanan alacakları: sözleşme tarihlerindeki Merkez Bankası Efektif satış kuru üzerinden yapılan hesaplama ile müvekkilinin iki sözleşmeden kaynaklanan alacağının KDV dahil 2.062.666,00 TL olduğunu, davalı tarafça müvekkiline 1.810.579,00 TL. ödendiğini, bakiye alacağının 247.039,00 TL. olduğunu,
Fazla yapılan iş bedelinden kaynaklanan alacakları: müvekkilince davalının talepleri doğrultusunda sözleşmede bulunmayan birçok işin yapıldığını, taraflar arasındaki 25.03.2009 tarihli prokolde proje harici yapılan işlerin bedellerinin proje birim fiyatları üzerinden fiyatlandırılacağının kararlaştırılacağını, buna göre müvekkilinin sözleşme dışı yapılan işlerden kaynaklanan alacağının 263.812,00 (KDV hariç) TL. olduğunu,
Kur artışından kaynaklanan alacakları: 18.06.2007 tarihli ilk sözleşmenin 6. maddesinde dövizde meydana gelebilecek %5’in üzerindeki fiyat artışlarının; 30.03.2008 tarihli ikinci sözleşmenin 6. maddesinde dövizde meydana gelebilecek %3ün üzerindeki fiyat artışlarının aşırı döviz artışı olarak kabul edilip fiyatlara aynen yansıtılacağının kararlaştırıldığını, dövizde bu oranların üzerinde artışlar meydana geldiğini, buna göre ilk sözleşme bedeli olan 637.355,00 Euro’nun %5’i olan 31.850,00 Euro’dan; ikinci sözleşmenin bedeli olan
407.199,54 Euro’nun % 3’ü olan 12.215 Euro bedelden az olmamak kaydıyla bu artış tutarlarının ödenmesi gerektiğini,
İleri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sözleşmeler bedelinden bakiye alacaklarından 20.000,00 TL; sözleşme dışı yapılan iş bedellerinden 20.000,00 TL. ve kur farkından kaynaklanan alacakları 5.000,00 TL.’nin 08.10.2009 temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;
24.11.2011 harç tarihli ıslah dilekçesiyle; sözleşme bedelinden kaynaklanan alacaklarına ilişkin talepleri 376.876,54 TL, sözleşme dışı fazla yapılan iş bedeli için talepleri 234.445,06 TL ve kur artışından kaynaklı talepleri 282.064,35 TL olmak üzere toplam alacak taleplerini 893.766,66 TL’ye artırdıklarını belirmiştir.
Davalı vekili; cevap dilekçesi sunmamış; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, davacı firma tarafından anılan sözleşme hükümlerinin yerine getirilmediğini, tam tersine müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müvekkili firmaya ait tesiste 150 adet villa ve sosyal tesis içerisinde de ısı merkezi bulunduğunu, davacının tüm bu villaların ve sosyal tesisin ısıtma ve mekanik tesisat sisteminin yapılması işini anahtar teslim ve götürü bedel ile üstlendiğini, müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği tüm ödemeleri yerine getirdiğini, ilk sözleşme kapsamında ödeme karşılığı olarak davacı firma büyük ortağı ve dolayısıyla sahibi olan …’e G Blok 2 nolu dublex villanın satış gösterildiğini, davacının sözleşme ile üstlendiği edimlerini yerine getirmediğini, eksik, kusurlu ve ayıplı iş yaptığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamı, dava, cevap, taraflar arasındaki sözleşmeler ve protokol hükümleri ile tespit dosyası, tapu kaydı, Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/353 esas sayılı dosyası, iflas kararı, talimat mahkemesince keşif yapılarak hazırlanan bilirkişi rapor ve ek raporu ile mahkememizce alınan hesap bilirkişisi raporu, ihtarnameler hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalıdan taraflar arasında yapılan sözleşmeler ve protokol kapsamında yapıp teslim ettiği iş nedeniyle, sözleşmeler kapsamında ödenmeyen iş bedeli 367.876,54 TL’yi, fazla iş nedeniyle ödenmeyen 234.445,06 ve sözleşme hüküm gereğince kur artışından kaynakla olarak 282.064,35 TL olmak üzere toplam 893.376,95 TL’yi talep edebileceği tespit edilmiştir. Her ne kadar sözleşmede yapılan iş nedeniyle bir adet villa verileceği kararlaştırılmış ise de verilmediği dosya kapsamınca anlaşıldığından bakiye ödenmeyen iş bedelinin tamamının talep edilebileceği kabul edilmiştir.
Davacı vekili 24.11.2011’de dava miktarını 893.766,66-TL olarak ıslah ettikten sonra davalının 18.11.2015 tarihinde iflasına karar verilmesiyle, davanın kayıt kabul davasına dönüşmesi ve davacı vekilinin masaya bu miktar üzerinde başvurması neticesinde talebinin reddedildiği, bilirkişice tespit edilen bu miktar alacağa, davadan önce davalının temerrüte düşürülmediği de nazara alınarak, dava ve ıslah tarihinden iflas tarihine kadar hesap edilen avans faizi 507.325,07 TL’de dahil olmak üzere toplam 1.400.711,02 TL’nin davalı müflis masasına kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca davalı vekilinin ıslah dilekçesi ile; ıslah ile arttırılan alacaklarının tamamına davalının temerrüde düştüğü tarih olan 08.10.2009 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini talep ettiği ancak temerrüde düşürecek içerikte bir ihtarnamesi bulunmadığından bu istem yönünde davanın reddi gerektmiştir.
Yine kayıt kabul davasında müflis aleyhinde maktu harç ve vekalet ücretine hükmedileceği, ayrıca reddedilen istem faize ilişkin olup, davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine gerek olmadığı” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 1.400.711,02 TL’nin davalı Müflis …. Şti iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Müflis davalı şirket iflas idare memuru istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporlarının hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığını, davacının temerrüt ihtarnamesi bulunmadığını, davacının sözleşme ile üstlendiği edimlerini yerine getirmediğini, Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.11.2015 tarih ve 2013/358 E. esas sayılı kararı ile davalının iflasına karar verildiğini, , İİK’nın 195. maddesi uyarınca iflasın açıldıı güne kadar işlemiş faiz ile takip masraflarının anaya zammolunduğunu, buna göre faizin iflas tarihine kadar hesaplanması gerekirken iflas kararının kesinleşme tarihinin esas alındığını, faizin hesap şeklinin belli olmadığını, davacının alacağını kabul etmemekle birlikte davanın iflas tarihinden önce açılmış olduğu gözetilerek, ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden iflasın açıldığı tarihe kadar hesaplama yapılması gerektiğini, müflis davalının davacıya karşı edimlerini yerine getirdiğini, bilirkişinin davalı vekilince sunulan beyan ve delilleri göz önüne almadığını belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı olarak bakiye iş bedeli alacağı, fazla yapılan iş bedeli ve kur farkı alacağının tahsili istemlerine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ve davacının iflas tarihi itibariyle alacağını öncesine dayalı temerrüt ihtarı olmaması ihtimaline göre dava ve ıslah tarihi dikkate alarak hesaplama yapan 08.22.2022 tarihli ek bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı şirket iflas idare memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı şirket iflas idare memurunun İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubuyla kalan 99,20 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
21.06.2023 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza