Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/741 E. 2023/748 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

ESAS NO : 2023/741
KARAR NO : 2023/748

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17.05.2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/536E., 2022/440K.
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – E-Tebligat
DAVALILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
VEKİLİ : Av. … – E-Tebligat
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalıların …’nin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, müvekkilinin kooperatife ortak olduğunu, kooperatife ödenen paralara ek olarak Samsun ortaklarının kurulacak tesis için 7.000,00-7.500,00 TL haricen masraflar yaparak kırmızı solucan temin ettiklerini, akabinde gübre üretimi için kendi bütçelerinden karşılamak suretiyle bir yer kiralandığını ve çalışmaya başlandığını, bu süreçte kooperatif yönetiminin birçok kooperatif ortağı ile kira ve hizmet sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeler ile Samsun’daki tesise gübre üretimi için makine ve malzeme alınacağı ile sigortalı işçi temin edileceği taahhüt edilmesine rağmen hiçbir yükümlülüğün yerine getirilmediğini, üretim için gerekli “ısıl işlem makinesi”nin teslim edilmesi gereken tarihten sonra fahiş bir rakamla fatura edilerek gönderildiğini, yapılan araştırmada fatura sahibi şirketin paravan şirket olduğunun ve böyle bir makine üretmediğinin öğrenildiğini, gerekli tedbirlerin alınmaması sonucunda binlerce kiralık solucan gübresinin çalındığını ve bu suretle zarara uğranıldığını, ortaklara gönderilen harcama tablosu incelendiğinde usulsüz ve belgesiz harcamaların bulunduğunun görüldüğünü, kar edilemediği belirtilerek kar payı ödemesi yapılmadığını, yöneticilerin kendi şahsi banka hesaplarına kooperatif adı altında para topladıklarını, 02/03/2020 tarihinde … adına 2.000,00 TL para yatırıldığını, bazı fuar ve satış işlemleri için sadece bazı ortakların haberdar edildiğini ve bunlara … tarafından 5.130,00 TL ödeme yapıldığını, defter ve kayıtlar gereği usulsüz işlem yapılması nedeniyle Kahramankazan C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, Savcılık tarafından inceleme yapılmadan takipsizlik kararı verildiğini, karara bir üst mahkemede itiraz edildiğini, salgın nedeniyle 2020 ve 2021 yılları genel kurulunun yapılmadığından geçerli bir ibra kararının bulunmadığını belirterek, şimdilik davalılar tarafından verilen 1.000,00 TL tutarındaki zararın davalılardan tahsili ile yasal faizi ile birlikte kooperatife ödenmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar vekili; kooperatifin 2016 yılında solucan gübresi üreten küçük üreticiler tarafından kurulduğunu, üretilen ürünler konusunda ortaklarına destek olunduğunu ve ürünün pazarlanmasında çatı organizasyon görevinin üstlenildiğini, kuruluş ve denetimi itibariyle Ticaret Bakanlığı’nın düzenlemelerine tabi olmakla birlikte, ürettiği ürün kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetimine tabi olduğunu, 2018 yılı Şubat ayından sonra ürüne bazı standartlar getirilmesi ve bu konuda bir yönetmelik düzenlemesi karşısında üretim için yeni yatırım yapılmasını zorunlu kıldığını, düşük sermayeli ortakların yönetmelik standardına uygun üretim yapabilmeleri için kooperatif bünyesinde Ankara, Sakarya ve Samsun’da 3 adet tesis kurulduğunu, Ankara ve Sakarya tesislerinin (şube statüsünde) sorunsuz şekilde yürürken Samsun tesisinin 37 ortağı arasında anlaşmazlıklar doğduğunu ve yönetim oluşturulamadığını, çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle ödemelerin yapılmamaya başlanması sonucunda sözleşmelerin feshedildiğini, …’nin her ne kadar Ankara Ticaret Odasına bağlı olsa da bir şirket olmayıp farklı illerde yine o illerin ticaret odalarına tescilli şekilde kurulmuş olan şubeler ile faaliyet yürüttüğünü, şubelerin yönetim fonksiyonunun ortaklarca seçilen şube yetkilisi sorumluluğunda ortaklar tarafından yürütüldüğünü, bu kapsamda kooperatifler mevzuatı ve ilgili ana sözleşme hükümlerine tabi olduğunu, davaya konu Samsun Şubesi yetkilisinin ise … olduğunu, sözleşmenin 5. Maddesi i bendinde belirtilen ödemelerin tesis ortaklarının çoğu tarafından aksatılması, ödenmemesi ve geç ödenmesi nedeniyle sürecin başarılı bir şekilde ilerleyemediğini, üretim tesisinin tam olarak faaliyete geçemediğini, iddiaların haksız ve hukuka aykırı, asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Dosya 18/04/2022 tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde ; defter ve kayıtlar gereği usulsüz işlem yapılması nedeniyle Kahramankazan C. Başsavcılığına suç duyurusunda da bulunulduğu, Savcılık tarafından yapılan inceleme sonucunda, iddia konuları hakkında takipsizlik kararı verildiği, Samsun’da kooperatife ortak olan 37 kişiden 7.250,00 TL para ve aidat toplandığı, bu paralara ek olarak Samsun ortaklarının kurulacak tesis için 7.000,00-7.500,00 TL haricen masraf yaparak kırmızı solucan temin etmeleri akabinde gübre üretimi için kendi bütçelerinden karşılamak suretiyle bir yer kiraladığı, bu süreçte kooperatif yönetiminin birçok kooperatif ortağı ile kira ve hizmet sözleşmesi imzaladığı, Samsun’daki tesise gübre üretimi için makine ve malzeme alınacağı ile sigortalı işçi temin edileceği taahhüt edilmesine rağmen hiçbir yükümlülüğün yerine getirilmediği, kooperatif yönetimince ortaklara gönderilen harcama tablosunda usulsüz ve belgesiz harcamaların bulunduğu, ortaklardan toplanan paraların belgesiz ve dayanaksız olarak başkalarının hesaplarına geçirildiği, toplanan paralar hakkında hiçbir bilgi verilmediği iddiasının incelenmesinden, Bafra Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 17/04/2019 günlü sicil tasdiknamesine göre, Bafra/Samsun Şubesinin ticaret sicil kaydının yapıldığı ve şube müdürü olarak …’un temsile yetkili kılındığı, zaman içinde …’nin söz konusu şubesinin, ortaklardan beklenen katılımın sağlanmaması ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca hazırlanan “Tarımda Kullanılan Organik, Mineral ve Mikrobiyal Kaynaklı Gübrelere Dair Yönetmelik’in esaslarının karşılanamaması üzerine, kooperatif yönetim kurulunun 28/04/2020 günlü 50 sayılı kararı ile kapatıldığı, davacı ile birlikte Samsun Şubesi ortaklafı ile “Kira Hizmet Sözleşmesi” imzalanmasını müteakip, tesis makine ve hizmet kullanım bedeli olarak 268.250,00 TL. tahsil edildiği, toplanan bu paralar sadece Samsun ortaklarından toplandığından, kooperatifin tüm ortaklarını kapsamadığı, kooperatifçe hizmet tesisi kurulması için bir yer kiralanarak, kiralanan bu yer üzerinde tesis kurulması için gerekli harcamalar yapıldığı, bu harcamaların Samsun Şubesi sorumlusunun gözetiminde yürütüldüğü, kooperatif tarafından şube için yapılan masraflar tutarının (71.482,08 TL+183.495,69 TL=) 254.977,77 TL olduğu, Şubenin yapılan masraflar sonunda kalan parasının 13.272,23 TL olarak kayıtlarda göründüğü, üretim aşamasına gelinmediğinden personel istihdamı gerekmediği, ihtiyaçların günlük olarak hizmet alınmak suretiyle karşılandığı, kooperatifçe, şube açısından ayrı defter tutulmadığından, ayrı bir bilanço düzenlenmediği ve harcamaların topluca kooperatif çatısında muhasebeleştirildiği, davacının konu ettiği tablonun, şube tarafından hazırlananan bir hesap pusulası olduğu ve bilgi amaçlı olarak düzenlendiği, söz konusu harcamaların bedelinin kooperatifçe karşılandığı, tabloda sıkıntı yaratan hususun, “ELDEN ÖDENEN MASRAFLAR” ibaresi olduğu, buradaki “elden” ibaresinin “nakit anlamında kullanıldığı, Samsun Şubesince düzenlendiği anlaşılan tabloda yer alan ödeme rakamlarının gruplar halinde topluca belirtimesi nedeniyle, hangi ödeme belgesinin hangi ödeme grubu içinde yer aldığını saptamanın mümkün olamadığı, gider belgeleri incelendiğinde harcamaların, bir kısmının fatura, bir kısmının gider pusulası, bir kısmının ise imza karşılığı yapıldığı, ödemeleri kanıtlar belgelerin kayıt müstenidatı olarak kooperatifte korunmakta olduğu, temin edilen ekipman ve makinelerin kooperatif kayıtlarına işlenmiş bulunduğu, bunların dışında, kooperatifçe 2017-2020 dönemi hesap ve işlemlerinin görüşüldüğü genel kurullarda kooperatifin 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 yılı hesap ve işlemleri ile harcamalarının görüşülerek kabul edildiği, yöneticilerin ve denetçilerin ibra gördüğü, incelenen yönetim kurulu faaliyet raporları ile denetim raporlarının Bakanlıkça hazırlanan tebliğe uygun surette açıklıkla düzenlendiği, bilanço ve gelir tabloları muhasebe usul ve tekniğine uygun olduğu, kayıtlarda, Samsun ortaklarının kooperatife teslim ettiği bir ürün bulunmadığı, sonuç olarak; kooperatif yöneticilerin sorumluluğunu gerektirecek bir tespitte bulunulmadığı, Üretim için gerekli “ısıl işlem makinesi’nin teslim edilmesi gereken tarihten sonra fahiş bir rakamla fatura edilerek gönderildiği, yapılan araştırmada fatura sahibi şirketin paravan bir şirket olduğunun ve böyle bir makine üretmediğinin öğrenildiği, davalıların bu yolla menfaat temin ettiğini iddiasının incelenmesinden; ilgili Bakanlıkça düzenlenen yönetmelik kapsamında gübre üretimi için zorunlu tutulan bu makinenin üretim bandında en son aşamada kullanılacak bir ekipman olduğundan geciktirilerek temin edilmiş olmasının üretimi etkileyemeyeceği, kaldı ki bir üretim olmadığından makineye ihtiyaç da duyulamayacağı, ısıl işlem makinesinin ihtiyaca göre özel olarak yaptırıldığının anlaşılması karşısında, bedelinin fahiş olup olmadığının uzmanlık alanı dışında kaldığı, Samsun ortakları tarafından önerilen kişilerin hiç birinin yönetıcı olarak kabul edılmedıgı bu husus bahane edilerek Samsun tesisinin kapatılmasıyla ortakların tehdit edildiği, buna paralel olarak ortakların istifaya zorlandığı ya da hukuka aykırı surette ortaklıktan çıkarıldıkları, bu konuda davalar açıldığı, Samsun ortaklarının bireysel çabaları ile ürettiği gübrelerin çeşitli bahanelerle alınmadığı sonrasında 1/20 oranında bir bedelle alınabileceğinin söylendiği, bu suretle 100 Ton gübrenin telef olduğu, gerekli tedbirlerin alınmaması sonucunda binlerce liralık solucan gübresinin çalındığı ve bu suretle kooperatifin zarara uğradığı iddiasının incelenmesinden; Samsun üretim şubesinin kooperatifin resmi şubesi olduğu, şube ihtiyacı makine ve teçhizatın bedelinin Samsun ortakları tarafından karşılandığı, kooperatif ve ortaklarca imzalanan kira ve hizmet sözleşmesinin 4/j maddesinde gereğince tesisin güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirleri almakla kooperatifin görevli kılındığı, bu paralelde, şube yetkilisi gözetiminde tesise kamera alınarak takıldığı, özetle kooperatifçe, üretim standardına uygun olamayan ürünün (yarı mamul) alınmaması sonucunda, ürünün kaybolduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla Samsun tesisi ortaklarının sorumluluğu kapsamında konunun değerlendirilmesi gerektiği, diğer yandan kooperatif defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, … adlı ortak için devir kararı alındığının görüldüğü, bunlar dışında ortaklığı sona eren (istifa) 15 ortağa sermaye paylarının iade edildiği, bu ortakların istifaya zorlandıkları yolunda bir kanıta tesadüf edilmediği, sonuç olarak iddianın incelenmesinden, kooperatif yöneticilerinin sorumluluklarını gerektirecek bir husus saptanamadığı, Kooperatifçe kâr edilemediği belirtilerek kâr payı ödemesi yapılmadığı iddiasının incelenmesinden; kooperatifin 2016-2020 yıllarına ait gelir/gider tabloları incelendiğinde zarar ettiğinin anlaşıldığı, mevcut olumsuz durum ortadan kaldırılmadan anasözleşme gereğince risturn dağıtılmasının imkânı bulunmadığı, salgın nedeniyle 2020 ve 2021 yılları genel kurulunun yapılmadığı, dolayısıyla geçerli bir ibra kararının bulunmadığı iddiasının incelenmesinden; 2016-2020 yıllarına ait toplantılarda bu yıllara ait hesap ve işlemlerin görüşülerek kabul edildiği, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin aklandığı, ibra kararları yeterli çoğunlukta karara bağlandığından uygulanabilir nitejikte olduğu, 2021 yılı toplantısının ise 2022 yılının ilk altı ayı içerisinde yapılması gerektiğinden, bu konuda kooperatif yöneticilerinin bir ihmali bulunmadığı, yöneticilerin kendi şahsi banka hesaplarına, kooperatif adı altında para topladıkları, 02/03/2020 tarihinde … adina 2.000.00 TL para yatırıldığı iddiasının incelenmesinden; sunuları 02/03/2020 günlü dekontlar ile … tarafından … hesabına 2.000,00 TL para gönderildiği anlaşılmakla birlikte, bu ödemenin kooperetifle ilişkisi anlaşılamadığından yapılacak bir işlem bulunmadığı, bazı fuar ve satış işlemlerinden, sadece bazı ortakların haberdar edildiği ve bunlara … tarafından 5.130.00 TL ödeme yapıldığı iddiasının incelenmesinden; iddianın somut bir delile dayanmadığı tespit edilerek tüm bu durumlar neticesinde; davalıların, niza konusu eylemlerinden dolayı ortaya çıkan zarardan sorumlu olduklarını kabul etmek doğru değildir. Davalıların, kooperatifi bile bile zarara uğrattığına ve kusurlu olduğuna dair delil bulunamadığından, açılan davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: yerel mahkemenin verdiği ara kararları yerine getirmeden eksik inceleme ile davanın reddine karar verdiğini, tanıkların dinlenmediğini, bilirkişi raporunun denetime elverişsiz, anlaşılmaz, üstünkörü düzenlenmiş bir rapor olduğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, kooperatif yöneticilerine karşı açılmış hukuki sorumluluk davasıdır.
5235 sayılı Kanun’un 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren, 6545 sayılı Kanunun 45. maddesiyle değişik 5/3. maddesi, “Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri üç yüz bin Türk lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın;
1. İflas, iflasın ertelenmesi, iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan davalara,
2. 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda hâkimin kesin olarak karara bağlayacağı işler ile davalara,
3. Şirketler ve kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalara, yönetim organları ve denetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına, organların azline ve geçici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yönelik davalara,
4. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, iptal davalarına, hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara, ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır. Heyet hâlinde bakılacak davalarla ilgili olmak üzere, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra talep edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirler de heyet tarafından incelenir ve karara bağlanır. Bu fıkrada belirtilen dava ve işler dışında kalan uyuşmazlıklar mahkeme hâkimlerinden biri tarafından görülür ve karara bağlanır. Başkan ve üye hâkimler arasında dağılıma ilişkin esaslar, işlerde denge sağlanacak biçimde mahkeme başkanı tarafından önceden tespit edilir.” hükmünü içermektedir.
Buna göre, kooperatif yöneticilerine karşı açılan sorumluluk davasının bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülüp sonuçlandırılması gerekirken, tek hakimle yürütülüp sonuçlandırılması doğru olmamıştır. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 19.04.2016 tarih ve 2015/15881 E., 2016/6840 K., 18.02.2016 tarih ve 2015/10218 E., 2016/2581 K., 28.01.2016 tarih ve 2015/6018 E., 2016/1020 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.)
HMK m. 353/1,a,3 uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için kararı veren Mahkemeye gönderilmesi gerekmektedir.
2-Kararın kaldırılması nedenine göre, davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile: HMK m. 353/1,a.3. gereğince, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/536E., 2022/440K. sayılı dava dosyasında verdiği 17.05.2022 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2- Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına
3-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
26.04.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28.04.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır