Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/704 E. 2023/871 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/704 – 2023/871
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N
R E D D İ)
ESAS NO : 2023/704
KARAR NO : 2023/871
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05/10/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/381E., 2022/593K.
KONKORDATO İSTEYEN :
VEKİLİ :
ALACAKLILAR
VEKİLİ :

Konkordato talep eden ve bir kısım alacaklılar vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Konkordato talep eden vekili, Covid 19 salgınından dolayı gerek şirketin içinde bulunduğu sektörde gerekse genel ekonomik aktivitede ağırlıklı olarak yılın ikinci çeyreğinde yaşanan gelişmeler/yavaşlamalar ile paralel olarak şirketin faaliyet gösterdiği alanlarda tedarik ve satış süreçlerinde aksamalar yaşandığını, özellikle sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı dönemlerde ülkemizdeki üretim faaliyetlerinin geçici olarak duraklatılmış olduğunu, nakit akışlarında sorunlar yaşandığını, bütün bu olumsuz sürecin şirketin borçluluk duzeyini yükseltiğini, nakit akışının bozulduğunu, süregelen olumsuz koşulların etkiler neticesinde talepçi şirketin vadesi gelecek borçları zamanında ödeyememe riski ile karşı karşıya olduğundan borca batık duruma düşmemek için konkordato talep etme zorunluluğu doğduğunu, şirketin borca batık durumda olmadığını ileri sürerek, şirketin borçlarını 6 ay ödemesiz dönemli olmak üzere toplam 36 ay sürede ödemek üzere vade konkordatosu talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Davacı şirketin konkordato projesi tasdik tarihinden itibaren 6 ay ödemesiz dönemden sonra başlamak üzere borçların 36 ay eşit taksit halinde ödenmesine ilişkindir.
Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 302. Maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. Maddesinde düzenlenmiştir.
İİK’nın 302. Maddesinde ; ” Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir.
Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur.
Konkordato projesi;
a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya
b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini, aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.
Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206′ ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz.
Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar.
Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır.
Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur.
Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder, ” ve 305. Maddesinde ; ” 302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).
c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.
d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir. ” hükmü yer almaktadır.
İİK 302/4 maddesine göre konkordato projesi için oy kullanabilecek alacaklıların alacak miktarlarının toplam 62.863.467,16 TL olduğu, alacaklı sayısının 108 olduğu, 70 alacaklının konkordato projesini kabul oyu verdiği, kabul oyu veren alacaklıların alacak miktarının 38.782.034,53 TL olduğu ve bu şekilde konkordato projesinin İİK 302/3 maddesindeki çoğunlukla kabul edilmiş olduğu ve İİK 305/1 maddesindeki tasdik şartının gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Komiserler kurulunun raporuna göre şirketin iflas etmesi halinde alacaklıların alacaklarını % 51,99 oranında alabilecekleri ve bu şekilde İİK 305/1-a maddesinde ön görülen adi konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması şartının gerçekleştiği tespit edilmiştir.
Komiserler kurulu nihai raporda şirketin varlık-borç oranının 1.15 olduğu, şirketin ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle maliyetlerde oluşan ciddi artışların önceki yıllara göre karlılıklarında azalmalara neden olmuş ise de 2022 yılının 7 aylık dönemini kapsar satışlarının önceki yılların çok üzerinde olduğu, bu durumun şirketin tedarik sıkıntısı yaşamadığı ve aynı zamanda ciddi bir müşteri potansiyelinin bulunduğunu düşündürdüğü, sermayesini koruyan şirketin bu aşamada faaliyetlerinden kaynaklı olarak giderlerini karşılayabildiği, şirketin tedariklerde sıkıntı yaşamaması ve ciddi müşteri potansiyelinin bulunduğu dikkate alındığında, ödeme teklifinin kaynakları ile orantılı olduğu şeklinde görüş bildirildiği, komiserler raporu dikkate alındığında İİK’ nın 305/1-b maddesinde yer alan teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartının gerçekleştiği anlaşılmıştır.
İİK’ nın 305/1 d maddesi gereğince 206. Maddenin birinci sırasındaki alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izni ile akdedilmiş borçlarının ifasının alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması tasdik şartı olarak ön görülmüştür.
İİK’ nın 206/1. Maddesinin birinci sırasında işçilerin iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içindi tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları birinci sıra alacak olarak kabul edilmiştir. Hükmün kıyaslanması suretiyle geçici mühlet tarihinden önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş söz konusu işçilik alacaklarının birinci sırada değerlendirilecek alacaklar olduğunun kabulü gerekir. Bir yıl içinde tahakkuk etmenin de geçici mühletten önceki bir yıl içinde Mahkeme ilamına bağlı işçilik alacağının olduğunun kabulü gerekir.
Komiserler kurulu raporuna göre şirketin işçilerine yönelik olarak geçmiş bir borcun bulunmadığı, cari dönem borç toplamının 7.085.449,88 TL olduğu ve bu alacaklıların sunmuş oldukları dilekçeler ile teminat talebinde bulunmadıklarının bildirildiği, bu şekilde İİK 305/1-d maddesindeki şartın da gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından alacaklara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken konkordato tasdik harcının mahkememiz veznesine depo edilerek İİK 305/1 – e maddesindeki şartın yerine getirildiği anlaşılmıştır.
Açıklanan duruma göre İİK 305 maddesinde düzenlenen konkordatonun tasdiki şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla kesin mühlet süresi içerisinde konkordatonun İİK 308 maddesi gereğince tasdikine karar verilmiştir.
Her ne kadar bir kısım alacaklar vekili tarafından borçlu şirket yetkilisinin kardeşinin misakta dikkate alınmaması gerektiği, bir kısım alacaklarının muvazaalı olduğu ve alacaklı …’nun hamili bulunduğu çekin dikkate alınmadığı iddia edilmiş ise de komiserler kurulunun 03/10/2022 tarihli ek raporunda belirtilen tespitler dikkate alındığında muvazaa iddiasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer taraftan alacaklı … …. A.Ş vekili tarafından temliknamedeki imzaların inkar edilmesi ve imza incelemesi yapılması talep edilmiş ise de söz konusu şirket tarafından çekişmeli alacak kapsamında İİK 302/6 maddesine göre mahkememize bir başvurunun yapılmadığı, kabul edilmeyen alacağın hesaba katılıp katılmamasına ilişkin mahkemece verilen kararın sadece konkordato nisabı için değerlendirildiği, çekişmeli alacak ile ilgili mahkememizce verilen kararın alacağın varlığı veya yokluğu konusunda maddi anlamda kesinlik teşkil etmediği dikkate alınarak, temliknamedeki imza incelemesi yapılması talebinin reddine karar verilmiştir.
İİK 308/b-2 maddesine göre tasdik kararı veren mahkeme konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payı kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir.
Anılan hükümle çekişmeli alacaklara isabet eden payın bankaya yatırılmasına karar verilmesi konusunda mahkemeye takdir yetkisi verilmiştir.
Mahkememizce tüm çekişmeli alacakların değil sadece mahkeme ilamına, kesinleşmiş takibe, kambiyo senedine veya kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren senede dayalı çekişmeli alacakların depo edilmesi gerektiği bu kapsamda alacağı kambiyo senedine bağlı olup çekişmeli hale gelen alacakların İİK 308/b-2 maddesi gereğince depo edilmesine karar verilmiş…” ve konkordatonun tasdiki yönününde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Konkordato talep eden şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle: İİK 308/b maddesi gereği çekişmeli alacaklardan bir kısmı için depo kararı verildiğini, yerel mahkemenin gerekçeli kararında tüm çekişmeli alacaklar için değil alacakları kambiyo senedine bağlı olan alacaklar için depo kararı verildiğini, bu gerekçe ile depo kararı vermesinin doğru olmadığını, hüküm altına alınan alacaklıların İİK. 308/b maddesi uyarınca 1 ay içerisinde dava açmadıklarını, hatta arabuluculuk başvurusu dahi yapmadıklarını, bu hali ile depo kararının pratik bir faydasının kalmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının bu yönden kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı …. Şti.vekili istinaf dilekçesinde özetle: talepçi şirketin borcuna karşılık … Bankasına ait 06.07.2021 tarihli 323.329 TL bedelli 4523017 sayılı çeki verdiğini, verilen ürünlere yönelik fatura ile çek suretini müdahale dilekçelerinin ekinde mahkemeye sunduklarını, ilgili dilekçenin 26.08.2022 tarihinde verildiğini,26.08.2022 tarihli dilekçelerinin karardan sonra dikkate alınarak sisteme fer’î müdahil olarak eklenmeleri ile dosya safahatı hakkında bilgi sahibi olmalarının engellediğini, bu durumun adil yargılanma hakkının açık ihlalini oluşturduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil etme imkanının zora girdiğini, alacaklarının hesaba katılmadığını, yerel mahkemece alacaklılar listesinde yer alan muvazaalı alacaklılara yönelik herhangi bir araştırma yapılmaksızın konkondato talebinin kabul edildiğini, konkordatonun tasdiki için öngörülen yasal koşulların oluşmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı … Aş vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkemece alacaklılar listesinde yer alan muvazaalı alacaklılara yönelik iddialarına ilişkin herhangi bir araştırma yapılmaksızın konkordato talebinin kabul edildiğini, alacaklılar listesinde yer alan yüksek meblağlı alacağın gerçeği yansıtmadığı gibi tamamiyle oy nisabında çoğunluğu sağlamak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını, … …’ın 8.185.000,00 TL’lik alacağının 5.544.257,00 TL’si müvekkili firma olan …. A.Ş.’ne ait olup, buna yönelik müdahillik taleplerinin, temlik edildiğinden bahisle reddedildiğini, ancak bahse konu alacağa yönelik … … ile herhangi bir temlik sözleşmesi imzalanmadığını, alacaklılar listesinde 81. sırada yer alan ve 8.745.000,00 TL alacağı görünen …. Şti.’nin yetkilisi …’nin, … firmasında muhasebe biriminde çalıştığının taraflarınca bildirildiğini, buna ilişkin alınan ek raporda da …’nin 11.05.2018-01.05.2021 tarihleri arasında ilgili şirketin muhasebe biriminde çalıştığının kabul edildiğini, dolayısıyla bahse konu alacağı doğuracak bir iş potansiyeline sahip olmadığının sabit olduğunu, yine bu işlemin de oy nisabında çoğunluğu sağlamak adına muvazaalı olarak oluşturulduğunu dile getirdiklerini, ancak buna yönelik de herhangi bir araştırma veya incelemenin yapılmadığını,müvekkillerinden … … Şirketi’nin alacağının depo edilmesinin sehven unutulduğunu, buna ilişkin taleplerinin, mahkemece 16.11.2022 tarihinde duruşmalı olarak değerlendirilmesine karar verilmişse de istinaf tarihi olan 31.10.2022 tarihi itibariyle bir karar verilmediğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı… Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkili ile konkordato talep eden firma arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, imzalanan sözleşme çerçevesinde firmaya krediler kullandırıldığını, ödeme koşullarının alacaklıları zarara uğratıcı nitelikte olduğunu, konkordato ile teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olmamasına rağmen tasdik kararı verilmiş olmasının açık şekilde hukuka aykırı olduğunu,İİK 286. maddede borçlunun konkordato talebine eklemesi gereken belgelerin detaylı şekilde sayıldığını, bu madde uyarınca sunulan malî tabloların tarihinin, başvuru tarihinden en fazla kırk beş gün önce olabileceğinin belirtildiğini, davacı tarafından konkordato talebine ekli olarak sunulan ve geçerlilik şartları İİK. 286. maddesinde belirlenen belgelerin, kanunun belirlediği şartları taşımadığını, komiserler kurulunca tanzim edilen raporlarda davacı şirketin faaliyetine devam etmesine ve mühlet sebebiyle borçlarını ödeme işlemlerini durdurmuş olmasına rağmen kâr oranının geçmiş yıllar nazara alındığında düşüş gösterdiğini, bu haliyle projenin uygulanma ihtimalinin bulunmadığını, davacının finans kurumlarına olan borçlarını yapılandırılması için müracaat etmeden konkordato talebiyle mahkemeye başvurusunun kötü niyetli, sırf alacaklıları zarara uğratmak ve hatta malvarlığını kaçırmaktan ibaret olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı … A.Ş.
vekili istinaf dilekçesinde özetle: konkordatonun tasdiki için iik’da öngörülen yasal koşullar oluşmadığını, konkordato ile teklif edilen tutar borçlunun kaynakları ile orantılı olmamasına rağmen tasdik kararı verilmiş olmasının açık şekilde hukuka aykırı olduğunu, firmanın konkordato projesinin ciddi ve inandırıcı olmamakla birlikte projede gösterilen kaynakların doğup doğmayacağı hususunun dahi belirsiz alacaklara dayandırıldığını, projenin bu haliyle hiçbir şekilde netlik içermediğini, öte yandan proje ile öngörülen vadenin hayatın olağan akışına aykırılık teşkil edecek ve alacaklıların zararına neden olacak derecede uzun olduğunu, tasdik kararında 6 aylık ödemesiz dönem tanınması yönünde hüküm tesisinin hakkaniyete açık şekilde aykırı olduğunu, konkordatonun bu haliyle tasdik edilmesinin alacaklıların açık şekilde zararına olduğunu, davacı borçlu firmayı korumak adına alacaklıların büyük ölçüde zararına sebep olunduğunu, davacı borçlu firmanın konkordato talebinin İİK’nun 286., 287. ve ilgili diğer maddelerinde yer alan yasal düzenlemelere uygun bulunmaması nedeniyle de reddi gerekirken, tasdik kararı verilmesinin açık şekilde usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacı borçlunun mahkemeye sunmuş olduğu konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün gözükmemesi nedeniyle konkordato talebinin de reddi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkili banka ile davacı firma arasında akdedilen Kredi Genel Sözleşmeleri uyarınca anılan firmaya krediler kullandırıldığını, kredilerden kaynaklı edimlerin yerine getirilmemesi üzerine sözleşmelerin feshedildiğini, hesapların kat edildiğini, usulüne uygun ihtarnameler keşide edilerek bankalarının alacağının muaccel hale geldiğini, ön proje ile borçların tamamının 6 ay ödemesiz 36 ay vadede faizsiz olarak ödeneceğinin belirtildiğini, fakat firmanın 2018- 2021 yılları arasındaki net kârının net satışlarının oranlarına bakıldığında çok yüksek oranlarda olduğunun görüleceğini, 2022 yılının ilk yedi aylık döneminde dönem net kârının ise net satışların %0,07′ si olduğu ve diğer dönemlerden daha iyi olduğunun belirtiliğini, kârın diğer yıllara oranda artmadığını, 6 ay gibi ödemesiz geçirilecek bir dönem hesaplandığında firmanın kâr etmesinin iki yüzden fazla firmanın zarar etmesine sebep olacağını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Talep, konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
1-Alacaklı… Bankası A.Ş vekili yasada sayılan belgelerin usulünce ve tam olarak sunulmamasına rağmen borçlulara mühlet verilmesinin hukuka aykırı olduğu yönünde bir istinaf sebebi ileri sürmüştür.
İcra ve İflas Kanunu’nun 287’nci maddesinin son fıkrası uyarınca geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı gibi aynı Kanun’un 293’üncü maddesinin birinci fıkrasına göre de kesin mühlet talebinin kabulüne ilişkin kararlara karşı yasayoluna başvurulamaz.
Bu iki düzenleme yasayollarını sadece bu kararların verildiği tarihte değil yargılama sonunda verilen nihai karar aşamasında da kapatmıştır.
Açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle mahkemece alacaklılar …, …, …. AŞ., …. Şti., … … San. ve Tic.Ltd. Şti ve …. AŞ. Vekillerinin tavzih talepleri hakkında 16.11.2022 tarihinde talebin reddine dair karar verilmiş olmasına göre;
Alacaklı …, …, …. AŞ., …. Şti., ….San.ve Tic.Ltd. Şti,… Aş ve …. AŞ. , alacaklı… Bankası A.Ş., alacaklı … A.Ş., alacaklı …. ve konkordato talep eden şirket vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Alacaklı …. Şti. İstinafı yönünden;
Konkordatonun tasdiki kararları ancak toplantıda olumsuz oy kullanan ve tasdik duruşmasına kadar itirazlarını bildiren alacaklılar tarafından istinaf edilebilir (İİK m.308/a). Konkordatoya itiraz kurumu İcra ve İflas Kanunu’nun 304’üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiş ve duruşma tarihinin gösterildiği ilanda alacaklıların duruşmadan en az üç gün öncesine kadar yazılı olarak itiraz etmek suretiyle duruşmada hazır bulunabilecekleri hususunun ayrıca gösterileceği düzenlenmiştir. Bu şekilde itiraz etmeyen alacaklıların duruşmaya katılma hakkı bulunmadığı gibi karara karşı yasa yollarına başvurma hakkı da bulunmamaktadır.
Öğretide “itiraz eden alacaklı” kavramı ile “konkordatoya kaydedilmiş olsun ya da olmasın konkordatonun tasdiki talebinin incelendiği duruşmaya gelerek konkordatonun tasdiki talebinin reddine karşı itirazlarını dile getiren alacaklı”nın kast edildiği ve özellikle konkordatoya red oyu kullansalar bile duruşmaya gelmemiş olan alacaklıların tasdik kararına karşı yasa yoluna gitme yetkilerinin bulunmadığı konusunda fikir birliği vardır (bkz. Postacıoğlu , İ. E.: Konkordato, Ankara 1965, s.93, n.64; Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2.b., Ankara 2013, s.1502; Tanrıver, S./Deynekli, A.: Konkordatonun Tasdiki, Ankara 1996, s.158; Altay, S./Eskiocak, A.: Konkordato ve Yeniden Yapılandırma Hukuku, 5.b., İstanbul 2019, s.354, n.354; Buruloğlu, E./Reyna, Y.: Konkordato Hukuku ve Tatbikat, İstanbul 1968, s.74).
Nitekim Yargıtay da İcra ve İflas Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 04.09.1932 tarihinden bu yana aynı yönde karar vermektedir (Yargıtay 11. HD. 09.10.1989/6449-5145; Yargıtay 19. HD. 03.10.1995/7350-7821).
Diğer yandan Dairemizce Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin bozma kararlarına direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da itiraz etmeyen alacaklının karara karşı yasa yoluna başvuramayacağına karar vermiştir (Bkz. 10.03.2022 gün ve 2022/(15) 6-71 E., 2022/284 K.; aynı gün 2021/(15) 6-699 E, 2022/283 K.).
İstinaf yasa yoluna başvuran …. Şti. bu gereklilikleri yerine getirmediğinden İcra ve İflas Kanunu’nun 308/a maddesi uyarınca alacaklının istinaf hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle bu alacaklının istinaf dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-ç düzenlemesi uyarınca reddi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/381E., 2022/593K. sayılı dava dosyasında verdiği 05/10/2022 tarihli kararına yönelik Alacaklı …, …, …. AŞ., …. Şti., ….San.ve Tic.Ltd. Şti,… Aş ve …. AŞ. , alacaklı… Bankası A.Ş., alacaklı … A.Ş., alacaklı …. ve konkordato talep eden şirket vekillerinin İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE.
2-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle,…. Şti vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE.
3-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90’ar TL maktu istinaf karar harcından eksik kalan 99,20 şer TL nin alacaklı …, alacaklı… Bankası A.Ş., alacaklı … A.Ş., alacaklı …. ve konkordato talep eden şirketten tahsili ile Hazine ye irat kaydına,
Eksik olan 179,90 TL istinaf karar harcının Alacaklı … Aş den tahsili ile Hazine ye irat kaydına,
Diğer alacaklılardan alının harçlar yeterli olduğundan ayrıca karar verilmesine yer olmadığına,
b)…. Şti.’nden peşin olarak alınan istinaf karar harcının idesine.
4-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
5- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
17/05/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK m. 308/a gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2023

Başkan Üye Üye Katip