Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/581 E. 2023/1946 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2023/581
KARAR NO : 2023/1946

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14.12.2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2019/687E., 2022/739K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalının, kooperatif üyesi olduğunu, kooperatif aidatlarını ödememek için istifa ettiğini, istifa ettiği takdirde aldığı konutu geri vermesi gerektiğini ancak davalının aldığı konutu da geri vermediğini ve ödediğini de geri almak istediğini, bağımsız bölümün üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulması gerektiğini ileri sürerek, istifa tarihinden bugüne kadar şimdilik 1.000,00 TL ecrimisilin faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı kooperatife verilmesini, davalının ödemiş olduğu aidatların tespitini, bu miktardan genel giderler düşüldükten sonra kalan kısmın davalı adına depo edilmesini, 13 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili kooperatif adına tapuya tescilini, davalının taşınmaza vaki müdahalesinin önlenmesini, taşınmazın boş olarak davacıya teslimini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin davacı kooperatife üye olduğu süre boyunca konutun üyelik aidatlarını ve kooperatifin genel giderlerini eksiksiz ve zamanında ödediğini, müvekkilinin istifasından sonra ana sözleşmenin 20. maddesi gereğince istifa tarihi olan 12/10/2015’den itibaren bu iki yıllık sorumluluk bedeli ödemesini de peşinen yaptığını, müvekkilinin sırf aidat ödememek için istifa ettiği iddiasının mantıklı bir iddia olmamakla birlikte bu gerekçeyle daha sonradan kendisine dava açılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, söz konusu bağımsız bölüm için dosyadaki tapu kaydından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin davacıdan tapu almadığını, tescil isteminin yersiz olduğunu, bu yüzden dava dilekçesindeki istemin imkansızlık durumda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince “Dava kooperatif üyesine tahsis edilen bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescili ile ecri misil talebine ilişkindir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/237 Esas, 2020/504 Sayılı kararı, dava konusu yerin tapu kaydı, davacı kooperatifin genel kurul tutanakları ve hazirun listesi dosyaya kazandırılmış taşınmazın değeri üzerinden harç ikmali yaptırılmış ve kooperatif defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Toplanan deliller sonucunda; davalının, davacı kooperatife ortak olduğu, dava konusu konutun halen davalı üzerine tapuda kayıtlı olduğu, davalının noter kanalı ile gönderdiği 12/05/2015 tarihli istifa yazısının kooperatif yönetim kurulunca “herhangi bir aidat borcu olmadığından kabulüne ve üyelikten düşürülmesine yönetim kurulunca oy birliğiyle karar verilmiştir.” denilerek istifasının kabul edildiği, davalının istifası sonrasında da kooperatif genel kurulunda belirlenmiş aidatların davalı adına tahakkuk ettirildiği, kooperatife üye 92 kişinin konut teslim almadığı, bunun ise kooperatifin yapabileceği konut sayısından fazla sayıda ortak alınmasından kaynaklandığı, konut tahsisi yapılmayan üyelerin mağduriyetinin giderilmesi için 05/07/2015 tarihli Genel Kurulda, konut tahsisi yapılan üyelere ek tahsilat ödeme yükümlülüğü getirildiği, davalının ek tahsilatı da ödediği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanılan deliller gözetildiğinde; davalının istifasının genel kurul kararına dayalı olarak yönetim kurulunca kabul edildiği, yönetim kurulu kararında davalının tüm aidat borçlarını ödediği, herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edildiği, bunun dışında konut sahibi olamayan ortaklar yönünden 05/07/2015 tarihli genel kurulda davalı ortağında dahil olduğu gruba fazla aidat yükümlülüğü getirildiği ve davalının genel kurul kararı doğrultusunda kendisinden talep edilen ek ödemeleri de gerçekleştirdiği, bu durumda davalının kooperatif ana sözleşmesi ve genel kurul kararlarına dayalı tüm ödemeleri yaptığı belirlendiğinden tapu iptal ve tescil talebi ile ecri misil talebinin yerinde olmadığı değerlendirilerek davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yargıtay’a göre “ortaklıktan çıkan ortağın, kooperatif ortaklığı nedeniyle edindiği hakları da kooperatife iade etmesi gerektiğini, bunun istisnasının ise Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesi olduğu yönünde kararların bulunduğunu, Kooperatifin 2019 yılı Genel Kurulunda tasfiye kararı aldığını ancak tasfiye kararının Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/237 Esas sayılı davası neticesinde iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini, dolayısıyla karar tarihinde kooperatifin tasfiye halinde olmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin istifanın geçerli olduğunu kabul ettiğine göre konutun da iadesine karar vermesi gerektiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve İlk derece Mahkemesi kararının sonucu itibariyle doğru olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer hususlara ilişkin istinaf sebeplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II-Dava, kooperatif ortaklığından istifa edilmesi nedeniyle ortak adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescili istemine ilişkindir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 13.12.2012 tarih ve 5200 E. 7357 K., 24.09.2012 tarih ve 4006 E., 5357 K. 18.10.2012 tarih ve 4162 E., 6134 K. sayılı kararlarında açıklandığı üzere;
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 1. maddesi uyarınca, yapı kooperatiflerinin amacı karşılıklı yardım ve dayanışma içinde ortaklarını konut veya işyeri sahibi yapmaktır. Kooperatifler giderlerini ortaklarından topladıkları aidatlar ile karşılamak zorunda olduklarından, ortağın da konut isteyebilmesi için yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi ve kooperatife borcu olmaması gerekir. İstifa eden ortak ise ancak Kanun’un 17. ve anasözleşmenin 15. maddesine göre kooperatiften istifa ettiği yıla göre genel gider payı düşüldükten sonra ödediği aidatın iadesini isteyebilir. Çıkan veya çıkarılan ortağın, kooperatif ortaklığı nedeniyle edindiği hakları da kooperatife iadesi gerekir. Bunun istisnası Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan kanun maddesinin 5983 sayılı Kanunu’nun 2. maddesi ile değiştirilen 2. fıkrası hükmüne göre; amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar.
Dosya kapsamından; davacı kooperatifin 14.04.2019 tarihli genel kurulunun 7/a maddesinde kooperatifin tasfiyesine karar verildiği, bazı kooperatif ortaklarınca Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesine anılan genel kurulun iptali istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 09.10.2020 tarih ve 2019/237 E., 2020/504 K. sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne, tasfiyeye ilişkin gündemin 7/a maddesindeki kararın nitelikli çoğunlukla alınmadığı gerekçesiyle bu maddenin iptaline karar verildiği, taraf vekillerince hükmün istinafı üzerine Dairemizin 16.03.2021 tarih ve 2020/2064 E., 2021/438 K. sayılı kararıyla HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği, UYAP kayıtlarına göre kararın Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nce onandığı anlaşılmıştır.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, davacı kooperatifin dava tarihi itibariyle tasfiye halinde olduğu, tasfiye halinde bulunan kooperatiflerde 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 81-2. maddesi uyarınca kooperatiften çıkan ortağın konutunun çıkma sebebiyle geri alınamayacağı, tasfiyeye ilişkin genel kurul kararının iptaline ilişkin Mahkeme kararının kesinleşmesi ile tasfiye halinden çıkan kooperatifin aynı taleple başvuruda bulunabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aidat alacağının tahsili istemiyle açılmış bir davaya uygun ve isteme uygun olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca İlk derece Mahkemesi kararının gerekçesini düzelterek, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin reddine,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.12.2022 tarih ve 2019/687, 2022/739 K. sayılı kararını DÜZELTEREK, YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 269,85 TL harcın, 44,40 TL peşin harç, 3.927,83 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 3.702,38‬ TL karar harcının kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından tapu iptal ve tescil talebi yönünden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/(2). maddesi uyarınca hesaplanan 43.250,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından ecrimisil talebi yönünden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,”
II-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine,
III-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
06.12.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 07.12.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …