Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/5 E. 2023/442 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/5 – 2023/442
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R) (İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N
R E D D İ )
ESAS NO : 2023/5
KARAR NO : 2023/442

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/11/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/505E., 2022/920K.
KONKORDATO İSTEYEN :
VEKİLİ :
ALACAKLI :
VEKİLİ :

Alacaklılar vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Konkordato talep eden vekili, müvekkili şirketin 1996 yılında … tarafından kurulduğunu, … müteahhidi olarak inşaat, taahhüt sektörlerinde faaliyet göstermeye başladıklarını, …’nin işveren olduğu birçok projenin müvekkili tarafından tamamlandığını, baraj, sulama ve gölet konularında ihtisaslaştığını, müvekkili şirketin kurulduğu günden bu yana yurt içinde ve yurt dışında ellinin üzerinde projeyi başarıyla tamamladığını, 2018 yılı Haziran ayında yaşanılan ekonomik sıkıntılar sonrası oluşan döviz dalgalanmaları sonucu inşaat sektöründeki negatif etkilerin şirketi ciddi şekilde etkilediğini, Mart 2020’den beri etkisini gösteren pandemi sürecinin de müvekkili şirketi olumsuz etkilediğini ileri sürerek, konkordatonun tasdikini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Konkordato talep eden davacı şirket yönünden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, Mahkememizin 02/09/2021 tarihli kararı ile, İ.İ.K.’nun 286. maddesinde sunulması zorunlu olan belgelerin sunulduğu ve gider avansının yatırıldığı anlaşılmakla; İİK’nun 287/1. maddesi gereğince davacı şirket hakkında 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilerek üç kişilik konkordato komiserler kurulu görevlendirilmiştir.
Geçici mühlet süresinin sonunda, Mahkememizin 25/11/2021 tarihli ara kararı ile; davacı şirket tarafından sunulan belgeler, alacaklıların dilekçeleri, konkordato komiserler kurulunun raporları dikkate alındığında, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması nedeniyle İ.İ.K.’nun 289/3. maddesi gereğince davacı şirket hakkında 1 yıllık konkordato kesin mühlet kararı verilmiş, konkordato komiserler kurulu tarafından kesin mühlet içerisinde dönemsel raporlar sunulmuştur.
Konkordato komiserler kurulu İ.İ.K.’nun 302. maddesi gereğince, 1 yıllık kesin mühlet süresi sonunda Mahkememize ibraz ettikleri 03/10/2022 tarama tarihli nihai raporlarında sonuç olarak; davacı … Şti’nin konkordatoya tabi borçlarının tamamının konkordatonun tasdik tarihinden itibaren ilk 12 ayı ödemesiz sonraki 48 ay vade ile garameten ödenmesine ilişkin teklifinin oy çokluğuyla alacaklılar tarafından kabul edildiğini, konkordato teklifinin kabulü halinde adi alacaklıların şirketin iflas etmesinden daha fazla kazanç sağlayacağını, konkordato teklifinin kabulü ile ödenmesine kararlaştırılan adi alacak tutarının 44.860.160,89 TL olduğunu, mahkemece konkordato teklifinin kabulüne karar verilmesi halinde ise hükümden önce onay harcının 101.834,84 TL olduğunu, konkordato tasdikine ilişkin koşulların oluştuğunu belirtmişlerdir.
Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 302.maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde belirtilmiştir.
Konkordato komiserler kurulunun 03/10/2022 tarihli nihai raporu ve önceki raporları da dikkate alındığında; Davacı şirket yetkililerinin gerek konkordato teklifi öncesi, gerekse konkordato mehil sürecinde alacaklıları zarara sokacak işlem ve eylemlerde bulunmadığı, şirketin iflas etmesi durumunda, imtiyazsız alacaklıların herhangi bir tahsilat yapamayacakları gibi, imtiyazlı alacaklıların da alacaklarının tamamına kavuşamayacağı ihtimalinin güçlü olduğu, konkordato revize tasdik projesine göre “konkordatonun tasdik tarihinden itibaren ilk 12 ayı ödemesiz, sonraki 48 ay vade ile garameten ödenmesine”, ilişkin teklifin, İ.İ.K’nun 302/3. maddenin gerektirdiği kaydedilmiş alacaklıların dörtte birini ve adi alacaklıların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edildiği ve 2004 sayılı yasanın 302. maddesi uyarınca teklifin kabul edilmiş sayılacağı, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, kabul edilen konkordato projesine göre teklif edilen ödeme tutarının borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek miktardan fazla olacağı, rapor tarihi itibariyle 206. maddenin 1. sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödendiği ve mühlet içerisinde komiserin izniyle akdedilmiş ödenmemiş borçların bulunmadığı anlaşılmıştır.
(Şirketin 31.08.2022 tarihli rayiç bilançosunda, şirketin toplam borçlarının 45.682.772,18 TL olduğu, bu borcun 25.629.144,03 TL’sinin eski ortak …’e ait alacak olduğu, bu alacağın şirket kayıt ve belgeleri ile gerçek olduğunun sabit olduğu, iş bu alacaklının sunmuş olduğu kabul ve taahhüt beyanında şirketten olan alacağını ön projede gelir kaynağı olarak belirtilen … bünyesinde yürütülen işlerden ve devam eden hukuki süreçten gelir geldiği takdirde son alacaklı olarak alacağını almayı kabul ve taahhüt ettiği, hal böyle olunca toplam borçtan eski ortağın alacağı düşüldüğünde 20.053.628,15 TL bakiye borç kaldığı, 31.08.2022 tarihli rayiç bilançosunda şirketin varlık toplamının 16.461.573,03 TL olduğu dikkete alındığında arada oluşan 3.592.055,13 TL’lik farkın şirketin revize projede dayandığı kesin mühlet içerisinde akdedilen işlerden beklediği kar ile ödenme ihtimalinin olduğu; yine ayrıntısı komiser raporunda belirtildiği üzere, ön projedeki işlerden Ambar Barajı sulama işinin taraflarca feshedilmediği, bu işten beklenen muhtemel kar tutarı da düşünüldüğünde kaynaklarının eski ortak dışındaki borç toplamı olan 20.053.628,15 TL’yi şirket varlıkları, devam eden, başlanacak işlerden beklenen muhtemel kar ile ödenme ihtimalinin olduğu görülmüştür.)
Böylece; Davacı şirketin 05/09/2022 tarihli konkordato revize projesinin 17/09/2022 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısında ve iltihak süresi içerisinde İ.İ.K.’nun 302/2. maddesinde aranan nisabın üzerinde adi alacaklılar tarafından kabul edildiği, konkordato projesinin gerçekleşmesi için İ.İ.K.’nun 305.maddesindeki konkordato tasdik şartlarının oluştuğu, 101.834,84 TL tasdik harcının tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiği anlaşılmakla; davacının konkordato projesinin tasdiki talebinin kabulü ile; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … ticaret sicil numarasında kayıtlı davacı …Şirketi’nin konkordato tasdik projesine göre, adi alacaklıların alacaklarının, “konkordatonun tasdik tarihinden itibaren ilk 12 ayı ödemesiz, sonraki 48 ay vade ile garameten ödenmesine”; Komiserlerin görevine son verilmesine ve kayyım tayinine, tedbir kararlarının kaldırılmasına…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Alacaklı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle: faiz bile işletilemeyecek olan alacaklarının ilk taksidinin ödenmesine 12 ay sonra başlanarak ve 48 ay boyunca ödemelerin süreceğini, basit bir matematik hesabında dahi ödemesi 5 yıl sonra tamamlanacak olan alacak tutarlarının 2027 yılındaki değerinin şu ankinden katbekat aşağıda olacağının ortada olduğunu, borçlu ile müvekkili banka arasında akdedilen genel kredi sözlesmesine istinaden teminat mektupları düzenlendiğini, gayrinakdi alacakların da konkordatoda alacak kaydının yapılacağı hususunun Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğunu, teminat mektupları yönünden alacaklarının hesaba dahil edilmemesinin hatalı olduğunu, gayrınakdi riskler yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken aksi yönde proje ve ödeme planının tasdikinin yerinde olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı …. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle: müvekkilinin alacağının kıymetli evraka bağlı olduğunu, davacı tarafından keşide edilen çekin 28.05.2021 tarihinde teslim alındığını ve ticari tedavüle sokulduğunu, müvekkilinin anılan çeki 01.06.2021 tarihli faturasına istinaden teslim aldığını, anılan faturaya karşılık gelen ham maddenin borçluya teslim edildiğini, müvekkilinin ticari ilişki gereği edimini ifa ettiğini ve alacağını tahsil etmeye çalıştığını, bu anlamda müvekkilinin alacağının doğduğu ve bu alacağını temsil eden kıymetli evrakın kendisine verildiği tarihte davacının bir konkordato talebi bulunmadığını, müvekkilinin kıymetli evraka ve çekin niteliğine güvenerek anılan çekin ciro yoluyla ticari hayata çıkması sebebiyle çek hamillerine borçlu duruma düştüğünü, konkordato talebinden önce doğmuş bu alacağı temsil eden çekin ödenmesine karar verilmesi talep edilmişse de mahkemece bu taleplerin değerlendirilmediğini, alacaklıların yasal haklarının korunmadığını, şirketin borca batık olmadığını, konkordato tasdik kararının usul ve yasaya uygun şekilde verilmediğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle: söz konusu kararda ödemelerin çok uzun bir vadeye yayıldığını, üstüne üstlük bu vadenin başlangıcının da 12 aylık ödemesiz dönem sonundan başlatıldığını, bu kararın alacaklılara zarar vereceğini, konkordato projesinin gerçekçi ve uygulanabilir olmadığını, firma hakkında konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal olmadığını, yerel mahkemece İİK 308/b-2 gereği depo kararı verilmemesinin de oluşan ve alacaklıların menfaatlerine uygun bir karar olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle: İİK’nın 292. maddesine aykırı olarak karar verildiğini, yerel mahkemenin 24.11.2022 tarihinde verilen konkordato projesinin tasdik talebinin kabul kararına ilişkin duruşmada davacı firma temsilcisinin İİK 292/Son fıkrası gereği duruşmaya iştirak etmediğini, kesin komiser kurulu nihai raporunun eksiklikler barındırdığını, davacı firmanın en büyük alacaklısı ve eski ortak …’in konkordatosunun tasdikine karar veren Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/524 E. sayılı kararının gözardı edilerek hüküm tesis edildiğini, şirketin toplam borcunun 45.682.772,18 TL olduğu yerde bu borcun sadece 25.629.144,03 TL’nin bir alacaklıda ve özellikle eski ortak üzerinde olmasının şaibeli olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı …. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle: kararda belirtilen şekilde yapılacak ödemelerin müvekkili şirketle birlikte tüm alacaklıları telafisi imkansız zararlara sokacağını, sürenin uzun olduğunu, kararın alacaklılara zarar vereceğini, çekişme yaratılan meblağ üzerinden oy kullanma haklarının bulunduğuna dair karar verilmesinin yerel mahkemeden talep edilmişse de bu taleplerinin yerel mahkemece haksız ve hukuka aykırı şekilde reddedildiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle: istemci şirket ortaklarının konkordato başvurusundan önceki iki dönemde malvarlıklarını eksiltme çabası içinde olup olmadıklarının tespiti bakımından devir edilen menkul ve gayrimenkul var ise tespiti ve huzurdaki dosya kapsamında bu hususun da değerlendirilmesi gerektiğini, anılan hususun gerek bahsi geçtiği üzere borçlunun iyiniyetinin varlığının tespiti bakımından gerekse konkordato kararı verilebilmesi için gerekli olan aciz halinde olma durumunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti bakımından önem arz ettiğini, konkordato başvurusunda geçici mühlete karar verilebilmesi için kanunda sayılan belgelerin eksiksiz olarak mahkemeye sunulması gerekir iken borçlu tarafından bu kural yerine getirilmediğini, her ne kadar gerekli bilgi ve belgelere dava dilekçesi ekinde yer verildiği izah edilmiş ise de tüm alacak ve borçları vadeleri ile gösteren detaylı tablo ile konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı gösteren tablonun da dosya içerisinde mevcut olmadığını, öte yandan konkordato ön projesi çerçevesinde verilen bilgilerin de oldukça genel geçer ifadelerden ibaret olup, projenin ne şekilde başarıya ulaşacağı hususu detaylandırılmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı … Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle: Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27.12.2021 tarihli ara kararında; davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile toplam 5.865.000,00 TL bedelli, 4 adet teminat mektubunun paraya çevrilmesinin engellenmesi yönünde karar verildiğini ancak, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin koşulları oluşmadığı gibi teminatlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasının hukuka ve taraflar arasındaki sözleşmeye de aykırı olduğunu, söz konusu karara karşı itiraz edilmişse de mahkeme kararında istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmesi nedeniyle ayrıca işbu istinaf dilekçesinin de sunulmuş olup mahkemenin bahse konu tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerin beyan ederek, ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
İstem, konkordatonun tasdikine ilişkindir.
1-…. A.Ş., …. Şti., … A. Ş. ve … Genel Müdürlüğü istinafı yönünden;
a-Konkordatonun tasdiki kararları ancak toplantıda olumsuz oy kullanan ve tasdik duruşmasına kadar itirazlarını bildiren alacaklılar tarafından istinaf edilebilir (İİK m.308/a). Konkordatoya itiraz kurumu İcra ve İflas Kanunu’nun 304’üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiş ve duruşma tarihinin gösterildiği ilanda alacaklıların duruşmadan en az üç gün öncesine kadar yazılı olarak itiraz etmek suretiyle duruşmada hazır bulunabilecekleri hususunun ayrıca gösterileceği düzenlenmiştir. Bu şekilde itiraz etmeyen alacaklıların duruşmaya katılma hakkı bulunmadığı gibi karara karşı yasa yollarına başvurma hakkı da bulunmamaktadır.
Öğretide “itiraz eden alacaklı” kavramı ile “konkordatoya kaydedilmiş olsun ya da olmasın konkordatonun tasdiki talebinin incelendiği duruşmaya gelerek konkordatonun tasdiki talebinin reddine karşı itirazlarını dile getiren alacaklı”nın kast edildiği ve özellikle konkordatoya red oyu kullansalar bile duruşmaya gelmemiş olan alacaklıların tasdik kararına karşı yasa yoluna gitme yetkilerinin bulunmadığı konusunda fikir birliği vardır (bkz. Postacıoğlu , İ. E.: Konkordato, Ankara 1965, s.93, n.64; Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2.b., Ankara 2013, s.1502; Tanrıver, S./Deynekli, A.: Konkordatonun Tasdiki, Ankara 1996, s.158; Altay, S./Eskiocak, A.: Konkordato ve Yeniden Yapılandırma Hukuku, 5.b., İstanbul 2019, s.354, n.354; Buruloğlu, E./Reyna, Y.: Konkordato Hukuku ve Tatbikat, İstanbul 1968, s.74).
Nitekim Yargıtay da İcra ve İflas Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 04.09.1932 tarihinden bu yana aynı yönde karar vermektedir (Yargıtay 11. HD. 09.10.1989/6449-5145; Yargıtay 19. HD. 03.10.1995/7350-7821).
Diğer yandan Dairemizce Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin bozma kararlarına direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da itiraz etmeyen alacaklının karara karşı yasa yoluna başvuramayacağına karar vermiştir (Bkz. 10.03.2022 gün ve 2022/(15) 6-71 E., 2022/284 K.; aynı gün 2021/(15) 6-699 E, 2022/283 K.).
İstinaf yasa yoluna başvuran alacaklılar …. A.Ş., …. Şti., … A. Ş. Genel Müdürlüğü ve … Genel Müdürlüğü vekilleri bu gereklilikleri yerine getirmediğinden adı geçenlerin İcra ve İflas Kanunu’nun 308/a maddesi uyarınca istinaf hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle adı geçenlerin esasa yönelik istinaf dilekçelerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-ç düzenlemesi uyarınca reddi gerekmiştir.
b-Alacaklı … vekilinin tedbire yönelik istinafı yönünden;
İcra ve İflas Kanunu’nun 287’nci maddesinin son fıkrasına göre “Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.” yasal düzenlemesi çerçevesinde, tedbire ilişkin istinaf itirazı yönünden de istinaf dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2- a-Alacaklı …. vekillerinin geçici mühlet kararı ile ilgili istinaf itirazları yönünden;
Adı geçen alacaklı vekili istinaf sebebi olarak kanunun aradığı belgeler ve diğer şartlar bulunmaksızın borçluya geçici mühlet mühlet verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
İİK’nın 287/son maddesi uyarınca geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı gibi aynı Kanun’un 293/1 maddesine göre de kesin mühlet talebinin kabulüne ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.
Bu iki düzenleme kanun yollarını sadece bu kararların verildiği tarihte değil yargılama sonunda verilen nihai karar aşamasında da kapatmıştır.
Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 346/1. ve 352/(1)-b maddeleri uyarınca, alacaklının istinaf dilekçesinin bu yöne ilişkin kısımlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
b- Alacaklı …….. vekillinin diğer istinaf itirazları yönünden;
İcra ve İflas Kanunu’nun 300. maddesi uyarınca konkordato komiseri yazdırılan alacaklara karşı borçlunun beyanını alır. Borçlunun itiraz ettiği alacaklar çekişmeli hale gelir. Bu durumda alacaklının yapması gereken şey, alacağının itirazlı kısmının ne şekilde nisaba dahil edileceği hususunda mahkemeden karar almaktır (İİK m.302/VI). Nitekim somut olayda mahkemece bu yönde verilen kararlar dosyaya yansımıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, mahkemenin bu konuda verdiği kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği için çekişmeli alacakların ayrıca dava konusu edilmesine imkân sağlanmıştır (İİK m.308/b).
Açıklanan nedenlerle çekişmeli hale gelmiş alacakların istinaf sebebi yapılmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Bu açıklamalara; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; alacaklı … A.Ş., … A.Ş. vekillerinin tüm ve …. vekilinin diğer istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
3-HMK ‘nın 355.maddesi uyarınca resen yapılan inceleme ile;
Konkordato, dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün adi borçlarının alacaklılar tarafından yasada gösterilen nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi ve yetkili makamın (mahkemenin) onayı ile gerçekleşen ve borçlunun borcun bir kesiminden kurtulmasını ve/veya ödeme şeklinin borçlu yararına değişmesini sağlayan bir kolektif icra biçimidir (Kuru, B.: İcra İflas Hukuku, C.IV, 3.b., İstanbul 1997, s.3585; Arslan, R./Yılmaz, E./Taşpınar Ayvaz, S.: İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 3.b., Ankara 2017, s.541; Ulukapı, Ö.: Konkordatonun Feshi, Konya 1991, s.8; Tanrıver, S./Deynekli, A.: Konkordatonun Tasdiki, Ankara 1996, s.29; Kale, S.: Sorularla Konkordato (İflas Dışı ve İflas İçi Adi Konkordato), İstanbul 2017, s.2).
Konkordato vade verilmesi, tenzilat yapılması ve bu ikisinin birlikte istendiği kombine/karma konkordato şeklinde olabilir. Borçlu bu seçenekleri değerlendirirken alacaklılar arasındaki eşitliği ya da en azından denkliği sağlayacak ve onların kabul oyunu alacak uygun bir kombinasyona ulaşmaya çalışacaktır.
Konkordatonun alacaklılar arası eşitlik ilkesine göre kural olarak hiçbir alacaklı diğerinin zararına olarak öncelik ya da ayrıcalık elde edemez. Borçlu açısından bakıldığında ayrıcalık sağlama yasağı hem proje aşamasında hem de konkordatonun tasdikinden sonraki süreçte söz konusudur.
Nitekim yasa koyucu gerek eşitlik ilkesinin korunması gerek diğer tasdik şartlarının sağlanması bağlamında mahkemeye, yetersiz gördüğü konkordato projesinin düzeltilmesini isteme yetkisini de vermiştir.
Somut olayda; İlk derece mahkemesince; “…konkordatonun tasdik tarihinden itibaren ilk 12 ayı ödemesiz, sonraki 48 ay vade ile garameten ödenmesine…” hükmedildiği görülmüştür. Alacaklılara garameten yani alacak miktarının oranına göre ödeme yapılması sonucu alacaklılar arasında eşitsizlik yaratılacağından kararın bu yönüyle HMK m. 353/1,b,2 uyarınca düzeltilerek yeniden hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1/a ve b) nolu bentte açıklanan nedenlerle alacaklılar …. A.Ş., … A.Ş. Genel Müdürlüğü, …. Şti. ve … Genel Müdürlüğü vekillerinin İSTİNAF DİLEKÇELERİNİN REDDİNE,
II-Yukarıda (2-a) nolu bentte açıklanan nedenlerle, HMK’nın 346/1. ve 352/(1)-b maddeleri uyarınca, alacaklı …. vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN GEÇİCİ MÜHLET KARARINA İLİŞKİN KISMININ REDDİNE,
III-Yukarıda (2-b) nolu bentte açıklanan nedenlerle; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/505E., 2022/920K. sayılı dava dosyasında verdiği 24/11/2022 tarihli kararına yönelik alacaklı …….. vekilinin diğer hususlara ilişkin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
IV-Yukarıda (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle;
HMK m. 353/1,b,2 ve 355 gereğince, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/505E., 2022/920K. sayılı dava dosyasında verdiği 24/11/2022 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre:
“1-Konkordato projesinin TASDİK TALEBİNİN KABULÜ İLE; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … ticaret sicil numarasında kayıtlı istemci …Şirketi’nin konkordato tasdik projesine göre, adi alacaklıların alacaklarının, ” 24/11/2022 tarihinden itibaren ilk 12 ayı ödemesiz, sonraki 48 ay vade ile eşit olarak ödenmesine”,
2-Konkordato komiserler kurulunun görevine son verilmesine,
3-a.İİK’nun 306/2. maddesi gereğince tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli olarak SMMM …’ın kayyım olarak görevlendirilmesine,
b.Kayyım tarafından borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda 2 ayda bir Mahkememize rapor sunulmasına,
c.Kayyıma aylık 1.000,00 TL ücret takdirine, kayyımın göreve başlama tarihinden itibaren ödenecek iki yıllık ücretin(24.000,00 TL) konkordato talep eden şirket tarafından mahkeme veznesine depo edilmesine,
4-Kesin mühletin sona ermesi ile kesin mühlet kararı ile doğan ve İ.İ.K.’nun 294,295,296 ve 297. maddesinde düzenlenen sonuçların kalkmış olduğunun tespitine,
5-Tüm tedbirlerin 24.11.2022 tarihi itibari ile kaldırıldığının tespitine,
6-İ.İ.K.’nun 308/b maddesi uyarınca alacakları itiraza uğramış olan tüm alacaklılara tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren 1 ay içerisinde dava açabileceklerinin ihtarına, dosya kapsamı itibariyle İ.İ.K.’nun 308/b-2 maddesi gereğince depo kararı verilmesine yer olmadığına,
7-İ.İ.K. 306/son maddesi gereğince, hüküm fıkrasının İ.İ.K.’nun 288.maddesi uyarınca ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
8-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 120,60 TL harcın istemciden alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Alınması gerekli konkordato tasdik harcı istemci tarafından yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
10- İstemci tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının H.M.K.’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde iadesine,
11- Yargılama giderlerinin istemci üzerinde bırakılmasına,”

V-a)Peşin alınan istinaf karar harcının …. … iadesine,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90’ar TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 80,70’er TL’nin mahsubu ile kalan 99,20’ar TL’nin … A.Ş., … AŞ ve ….’dan ayrı ayrı alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
VI-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
VII-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
08/03/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
İİK m. 308/a gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2023

Başkan Üye Üye Katip