Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/432 E. 2023/1517 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/432 – 2023/1517
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2023/432
KARAR NO : 2023/1517

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/7 E.-2022/743 K.
DAVACILAR :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLLERİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi …’in 20.03.2020 tarihinde Ankara ANKARAY Bahçelievler metro istasyonunda iki vagon arasına düşerek hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde gerekli güvenlik tedbirlerini almayan … ve… ile tren sürücüsü …’ın kusurlu olduğunu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/67092 Soruşturma 2020/70616 K. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda müteveffaya herhangi bir kusur atfında bulunulmadığını, raylı sistem maliki… İşletme Müessesesi tarafından davalı sigorta şirketine kaza sigortası yaptırıldığını, kazanın davalı sigorta şirketine ihbar edildiğini ileri sürerek, belirsiz alacak davalarının kabulüyle şimdilik 10.000,00 TL.’nin kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;
01.10.2022 tarihli dilekçesiyle; taleplerini davacı davacı … için 91.292,18 TL.’ye, davacı … için 16.136,21 TL.’ye çıkardıklarını belirterek, alacaklarının sigorta şirketine yapılan 20.03.2021 tarihli bildirim dikkate alınarak faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; davacılar ile sigortalı arasında derdest olan ve aynı kaza nedeniyle açılan Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 2020/271 E. sayılı davanın işbu dava ile sıkı bir bağı bulunduğunu, bu davada alınacak bilirkişi raporları ve belirlenecek kusur oranlarının bu dosya nezdinde de müvekkilinin sorumluluk oranını belirleyeceğini, bu nedenle davaların birleştirilmesini talep ettiklerini, birleştirme taleplerinin reddi halinde ise anılan davanın işbu dosya için bekletici mesele yapılmasını talep etiklerini,
Müvekkili ile dava dışı… İşletme Müessesi arasında 31.12.2019-31.12.2020 vadeli Muhtelif Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, poliçe kapsamındaki teminat bedeli, bir poliçe vadesi içinde ve tüm hasarlar toplamında 13.500.000,00 TL. olduğunu,
Yine müvekkili ile dava dışı… İşletme Müessesesi arasında 31.12.2019-31.12.2019 vadeli Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, poliçe kapsamındaki teminat bedelinin, bir poliçe vadesi içinde ölüm başına kişi başı 165.000,00 TL, tedavi giderleri için ise kişi başına 16.500,00 TL olduğunu, Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarına göre, işbu poliçenin işlerlik kazanması için ani ve harici bir hadisenin tesirile sigortalının iradesi dışında sigortalının ölmesi veya cismani bir arızaya maruz kalmasının gerektiğini, huzurdaki ihtilafta ilk olarak vuku bulan olayın sigorta genel şartları kapsamında bir kaza olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği olduğunu,
Kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirket sigortalısının kusurunun varlığı ve oranının belirlenmesi için öncelikle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/67092 Soruşturma nolu dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini,
Müvekkil sigorta şirketinin, davalı şirketin kusurlu olması ve bu kusurun ispat edilmiş olması halinde ve ispatlanabilmiş gerçek zarar miktarının sigortalısının kusuru oranına tekabül eden kısmı için ve poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olabileceğini,
Sigortalının bildirim yükümlülüğünü TTK’nın 1475. maddesindeki süre içerisinde yerine getirmediğini, müvekkili şirkete 20.03.2020 tarihinde meydana gelen olay ile ilgili bildirimin 24.02.2021 tarihinde yapıldığını, bu kapsamda müvekkiyi şirketin tazminat ödeme yükümlülüğü bulunduğunun kabulü halinde tazminat miktarından indirim yoluna gidileceğini,
Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin TTK’nın 1427. maddesi uyarınca ihbar tarihinin kırk beş gün sonrasından itibaren faiz ile sorumlu olduğunu, kaldı ki müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediğinden hakkında faize hükmedilmesinin haksız olduğunu,
Kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin poliçede yazılı teminat limitleri ile sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini,
Savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamından deliller toplanmış davaya konu kazanın oluşumunda Ankaray İşletme Kurumunun meydana gelen ölümlü kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, davacılar desteği mütevvefa …’in meydana gelen ölümlü kaza olayında izafe edilecek herhangi bir kural ihlali olmamakla kusursuz olduğu aldırılan kusur bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Mahkememizce de tespit oluşa uygun kabul edilmiştir. Mahkememizce tazminat yönünden aktüer bilirkişiden rapor alınmış mütevffa …’in dava konusu trafik kazasında hayatını kaybetmesi sonucu hak sahipleri lehine toplam 2.065.619,44 TL destekten yoksun kalma zararı hesaplanmış, davalı … Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen Ferdi Kaza Sigorta Poliçesinde kişi başı ölüm teminatının 165.000,00 TL olduğunun toplam zararın poliçe limitini aşması sonrasında, garameten dağıtma yapıldığında, davacı … lehine 91.292,18 TL ve davacı … lehine 16.136,21 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı görülmüştür.
Davacının dayandığı dosya içerisinde bulunan sigorta poliçesinin teknik şartnamesinin incelenmesinde Ankaray ve metro işletmesinin hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında 3. kişilerin zararlarının özel ve genel şartlar kapsamında teminat altına alındığı görülmüştür. Yine idarenin ulaşım araçlarında yolculuk yapmak için durak ve civardayken bekleyen yolcuların da teminata dahil edildiği görülmüştür. Davacılar desteği müteveffanın da olay günü trene binmek isterken iki vagon arasına düşmesi neticesinde kaza meydana geldiğinden kazanın teminat kapsamında olduğuna şüphe yoktur. Yine ferdi kaza sigortası başlıklı 6. maddede belirlenen tanımdan da müteveffanın yolcu olarak kabulü gerekir.
Buna göre tüm dosya kapsamından davalının davacıların hesaplanan zararlarından sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren yasal faiz istenmiş ise de dava tarihinden önce davacının 20.03.2021 tarihli başvurusu dikkate alınarak davalı temerrüt tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulmuştur.” denilerek, 91.292,18 TL’nin 01.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e; 16.136,21 TL’nin 01.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Ferdi Kaza Teminatının sadece yasal mirasçılara miras payları oranında ödendiğini, oysa ki bilirkişi tarafından destekçiler belirlenerek hesaplama yapıldığını,
Müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, tespit edilen ve hesaba esas alınan kusuru kabul etmediklerini, Adli Tıp Kurumu’ndan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini,
Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarına göre, işbu poliçenin işlerlik kazanması için ani ve harici bir hadisenin tesirile sigortalının iradesi dışında sigortalının ölmesi veya cismani bir arızaya maruz kalması gerektiğini, huzurdaki ihtilafta ilk olarak vuku bulan olayın sigorta genel şartları kapsamında bir kaza olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğinin belirlenmesi gerektiğini, bilirkişilerce işbu husus değerlendirilmeksizin müvekkili şirketin sorumlu tutulacağına ilişkin görüş belirtildiğini,
Bilirkişinin davacının varsayımsal olarak asgari ücretin 1,938 katı üzerinden geliri olacağı düşüncesiyle hesaplama yapmasının Yargıtay içtihatlarına aykırı ve dayanaksız olduğunu, bilirkişi raporunda dava dilekçesinde müteveffanın mesleği ve gelir düzeyi hakkında bilgi verilmediği, dava dilekçesinin ekine müteveffanın gelir düzeyini ispatlar somut belge sunulmadığı belirtilmesine rağmen dosyada gelire ilişkin belge bulunmadığı, bu nedenle Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben düzenlenen bilirkişi raporundaki gelirin esas alındığı belirtilerek hesaplama yapıldığını, davayı ve bilirkişi raporunu kabul etmemekle birlikte asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasını ve ek rapor alınmasını talep etiklerini,
Sigortalının bildirim yükümlülüğünü TTK’nın 1475. maddesindeki süre içerisinde yerine getirmediğini, müvekkili şirkete 20.03.2020 tarihinde meydana gelen olay ile ilgili 24.02.2021 tarihinde bildirim yapıldığını, bu kapsamda müvekkil şirketin tazminat ödeme yükümlülüğü bulunduğunun kabulü halinde tazminat oranından indirim yoluna gidileceğini,
Kaldı ki Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/271 Esas sayılı dosyasında alınan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin aktüer raporunda toplam 801.621,55 TL tazminat hesabı yapılmışken işbu bilirkişi raporunda toplam hesaplanan 2.065.6129,44 TL tazminat hesabının kabulünün mümkün olmadığını,
Yerleşik Yargıtay içtihadı uyarınca, anne babanın çocuklara destek olma süresi, erkek çocukları için çocuk 18 yaşına gelinceye kadar, kız çocukları içinse kırsalda 18, şehirde 22 yaşına gelinceye kadar olduğunu, bilirkişi tarafından destek sürelerinin bu husus dikkate alınmadan belirlenmesinin isabetsiz olduğunu,
KTK md.90’ın iptalinin, genel şartlara “yasa gücü” verilmemesi ve normlar hiyerarşisine dayandığını ancak Genel Şartların geçerliliğinin devam ettiğini, gerek KTK md.93 gerekse de halen yürürlükte olan genel şartlar uyarınca sigorta şirketinin sorumluluğunun genel şartlarla sınırlı olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun anılan genel şartlara göre belirlenmesi, tazminat hesabının yapılması gibi hususlar, Borçlar Kanununa aykırılık teşkil etmediği gibi, Yargıtay emsal kararlarına göre “Genel İşlem Koşulu” niteliğinde de olmadığını, dolayısıyla hesaplamaların, müvekkili şirket yönünden “Aktüeryal yöntem” ve “1,8 teknik faiz” uygulanarak yapılması gerektiğini ancak hesaplamaların progresif rant esasına göre hesap yapıldığını,
Ayrıca AYM iptal kararında KTK md. 97’nin iptal edilmediğini, anılan hüküm ve genel şart ilgili hükmü uyarınca, tazminat hesabı için istenecek belgeler arasında özürlülük ölçütüne göre düzenlenmiş sağlık heyet raporunun yer aldığını, bu nedenlerle bilirkişi raporunda meslekte kazanma gücü kaybının hesaba esas alınmış olmasına da itiraz ettiklerini,
Diğer yandan, KTK md.90’ın iptalinin hesaplama yönteminin değişmesi için gerekçe olmadığını, bu durumun, ZMM genel şartlarının halen yürürlükte olduğu gerçeğini değiştirmediğini, üstelik genel şartların yasal dayanağını oluşturan KTK md.93’ün de halen yürürlükte olduğunu,
Kaldı ki hesaplamanın hangi yöntemle yapılacağına ilişkin yasa boşluğunun 19.06.2021 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 7327 sayılı yasanın 18. maddesi ile giderildiğini, yapılan düzenleme ile, KTK md. 90’ın kabul edildiğini,
Dolayısıyla bir yasa boşluğu kanun koyucu tarafından doldurulduğunda derhal uygulanacağı; üstelik boşluk bulunan dönemde de genel şartların ve genel şartların dayanağı olan KTK md.93’ün yürürlükte olduğu dikkate alındığında, hesaplamaların TRH tablosu ve 1,8 teknik faiz ile “aktüeryal yöntem” kullanılarak yapılması gerektiğini,
Aktif ve pasif dönem hesabının, davacılara ayrılan destek paylarının açık ve denetime elverişli şekilde dökümlerinin yapılmasının gerektiğini, ayrıca her yıl için yapılan yüzde on indirim ve arttırım işleminin de iskontoyu doğru şekilde gösterecek ve denetime elverişli yapılmasının zorunlu olduğunu, nitekim kişiye, bakiye ömrü boyunca ödenecek tutarların peşin olarak verilmesi karşısında esasen peşin ödeme iskontosunun yapılması gerektiğini,
Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Dosyadaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve istinaf yoluna başvuranın sıfatına göre davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II-Dava, murislerinin ANKARAY Bahçelievler metro istasyonunda iki vagon arasına düşerek hayatını kaybetmesi sebebiyle sigortalı… Genel Müdürlüğünün sigortacısı olan davalıdan teminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından;
Dava dışı… İşletme Müessesesi ile davalı sigorta şirketi arasında 31.12.2019-31.12.2020 tarihleri için Muhtelif Sorumluluk Sigortaları Poliçesi imzalandığı, poliçe kapsamındaki teminat bedelinin 13.500.000,00 TL. olduğu, teminatın kapsamının “İdarenin ve/veya taşeronları ve/veya alt taşeronları ile özel işleticiler T.C. hudutları dâhilindeki Trafık Kanununa konu araç işletimi ve kurum tarafından yapılan her türlü faaliyet ve hizmetler sırasında (otobüs ve ulaşım düzenlemesine yönelik her türlü faaliyetleri, Ankaray İşletmesi, Metro İşletmesi ve Teleferik İşletmesi vb. ) bu hizmetlerin yerine getirilmesinden kaynaklanan her türlü şahıs, resmi, tüzel kişi, kurum vb. 3. şahıslara verilecek zararlara kârşı maddi, manevi ve bedeni ile iş göremezlik ödeneği talepleri (mahkemenin öngördüğü ve/veya uzlaşma yolu ile belirlenen tazminat ve hasarlar) tazminat taleplerini karşılamak üzere, aşağıdaki genel ve özel şartlar doğrultusunda, herhangı bir tazminat limiti ayırımı yapılmaksizin sigorta teminatı verilecektir. Toplam zarar üzerinden ödeme yapılacaktır.” şeklinde belirlendiği, “İş bu poliçe Özel Şartları için 2019/501755 nolu İhale Teknıik Şartnamesi dikkate alınarak değerlendirme yapılacaktır.” hükmünün kabul edildiği, … Kuruluş Varlıklarının (Taşınır-Taşınmaz) Muhtelif Risklere Karşı 2020 Yılı İçin Sigortalanması Hizmet Alımı İşi Teknik Şartnamesinin 2.1. maddesinde Üçüncü Şahıs Mali Mesuliyet Sigortasının genel ve özel şartları ile ilgili düzenlemelerin yapıldığı,
Yine dava dışı… İşletme Müessesesi ile davalı sigorta şirketi arasında 31.12.2019-31.12.2020 tarihleri için Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi imzalandığı, poliçe kapsamında ölüm teminatının 165.000,00 TL. olarak belirlendiği, GENEL ŞARTLAR başlığı altında “Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları”, ÖZEL ŞARTLAR başlığı altında “İş bu poliçe özel şartları için 2019/501755 nolu İhale Teknik Şartnamesi dikkate alınacaktır.” düzenlemesinin yapıldığı, … Kuruluş Varlıklarının (Taşınır-Taşınmaz) Muhtelif Risklere Karşı 2020 Yılı İçin Sigortalanması Hizmet Alımı İşi Teknik Şartnamesinin Ferdi Kaza Sigortası ile ilgili 6. maddesinde,
“Ferdi Kaza Sigortası (Taşınan Yolcular):
İdare ve taşeronları ve/veya alt taşeronları tarafından toplu taşımada kullanılan Otobüs, Ankaray İşletmesi, Metro İşletmesi, Teleferik işletmesi ve Akaryakıt taşımacılığı ile görevli 2 adet personel dâhil şehir içi yolcu taşıma sırasında oluşabilecek tüm riskler için yıllık vaka başı ve toplamda azami 750 kişi ile sınırlı olarak yapılacaktır. Ferdi kaza sigortası genel şartları dışında aşağıda belirtilen özel şartlar geçerli olacaktır.
ÖZEL ŞARTLAR:
Otobüs, tren ve teleferik kabinleri hareket halinde iken, otobüslere, trenlere ve teleferik kabinlerine binilirken ve inilirken otobüs durağında Metro, Ankaray ve Teleferik istasyonlarda beklerken yolculuk hizmetinin başlangıcından bitimine kadar araçlarda meydana gelecek her türlü kaza, yangın ve terör olayları neticesinde araçta ayakta veya oturarak seyahat eden tüm yolcular ile otobüs, tanker ve tren sürücüleri (vatman) teminat kapsamında sayılacaktır.
Ayrıca otobüs sürücüsü veya tren vatmanının ani fren yapması veya durması sonucu araç, tren ve teleferik kabini içerisinde yolculuk yapanların yaralanmaları, vefat etmeleri neticesinde İdareden talep ettikleri tedavi masrafları, iş göremezlik talepleri ile teminata dahil edilmiştir.
İdarenin kiralama (leasing), sözleşme veya protokol karşılığı kurumlardan veya özel işletmelerden deneme amaçlı aldığı otobüs, tren, vb. araçlar kullanılırken araç içerisinde yolculuk yapan yolcuların uğrayacağı her türlü zarar teminata dâhildir.
Kişi sayısı otobüs ulaşımında olay başına 15 kişi olup, 15 kişiden fazla olması halinde ödenecek toplam tazminat paylaştırılacaktır.
Kişi Başına Ölüm ve Daimi Sakatlık: 165.000,00 TL.
Kişi başına Sağlık giderleri : 16.500,00 TL.” düzenlemesi yapılmıştır.
Buna göre davalı sigorta şirketince hem zarar sigortası niteliğinde sorumluluk sigortası, hem de meblağ sigortası niteliğinde Ferdi Kaza Sigortası yapıldığı anlaşılmaktadır.
Ferdi Kaza Sigortasında sigortacının ödeyeceği tutar sigorta poliçesinde yazılı “sigorta bedeli” iken, zarar sigortasında sigortacının ödeyeceği tutar sigortalıların veya üçüncü kişilerin uğradığı “zarar tutarı”dır.
Ferdi Kaza Sigortasında yolcu veya görevli ölmüşse, sigorta bedelinin tamamı, herhangi bir indirim söz konusu olmaksızın eksiksiz hak sahiplerine (mirasçılara) miras payları oranında ödenir. Bir hesaplama (destek tazminatı hesabı) yapılmaz ve mirasçı olmayan destekten yoksun kalanlar Ferdi Kaza Sigortasından yararlanamazlar. Buna karşılık, sorumluluk sigortalarından tazminat alabilmek için, destekten yoksun kalındığı ve maddi zarara uğranıldığı kanıtlanmalıdır. Ayrıca sorumluluk sigortaları birer “meblâğ sigortası” değil “zarar sigortası” oldukları için, destekten yoksun kaldıklarını kanıtlayanlar, sigorta bedelinin tamamını değil, yalnızca hesaplanan zarar tutarını alabilirler. Bunun için de bir “destekten yoksun kalma” hesabı yapılması gerekir. Mirasçıların ayrıca destekten yoksunlukları söz konusu değilse, bunlar sorumluluk sigortalarından tazminat alamazlar.
Ferdi Kaza Sigortasında taşımacı ile sürücü ve yardımcılarının “bir kusurları bulunmasa bile” zarar gören yolculara gereken ödeme yapılmaktadır. Çünkü bu sigorta türünde, doğrudan yolcular ve görevliler için kazaya karşı bir güvence (teminat) sağlanmış bulunmaktadır. Buna karşılık sorumluluk sigortalarında sigorta ettirenin (taşımacının-işletenin) hukuki sorumluluğunu üstlenmiş bulunduğundan, sürücü veya sigorta ettiren kusursuz ise, sigortacı tazminat ödemez.
Ferdi Kaza Sigortaları, can sigortası türlerinden olup, meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu sigorta bedelinin ödenmesini gerektirir. Uyuşmazlık halinde bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir. Meblağ sigortası niteliği taşıyan sigorta bedelinin, davacılar için hesap edilecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi mümkün değildir.
Davacılar tarafından …, … ve … aleyhine Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/271 E. sayısı dosyası ile destekten yoksun kalma tazminatı, ölüm aylığı ve manevi tazminat talebiyle dava açıldığı, Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/337 E. ve Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/270 E. sayılı davalarının bu dosya ile birleştirilmesine karar verildiği, davanın derdest olduğu, iş bu davanın kesinleşmesinin beklendiği, duruşmasının 03.11.2023 tarihine bırakılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından dava dilekçesinde, “KONU” bölümünde “Destekten Yoksun Kalma Tazminatı” açıklaması yapılmış ve destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle açtıkları Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/271 E. sayılı dosyasındaki bilirkişi raporundan söz edilmişse de sigorta bedelinin ödenmesini talep ettikleri belirtilmiş, İlk derece Mahkemesince HMK’nın 31. maddesindeki Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi doğrultusunda hangi sigorta poliçesine dayalı olarak sigorta bedeli (tazminatı) talep ettikleri yönünde davacılar vekilinden açıklama alınmamış, bilirkişilerce davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerinin kabulüyle bu yönde hesaplama yapılmış, davacı eş …’in 1.142,878,17 TL. davacı …’in 202.007,66 TL. olmak üzere diğer destek görenler anne ve baba yönünden destekten yoksun kalma zararları belirlenmiş, ancak Ferdi Kaza Sigortası teminatı olan 165.000,00 TL., davacılar ve dava dışı diğer destek görenler arasında garameten paylaştırılmış, İlk derece Mahkemesince bu hesaplama doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Gerekçeli kararın teminat limiti yönünden davacılarca istinaf edilmemesi nedeniyle davacıların talebinin Ferdi Kaza Sigortası Poliçesine dayalı olduğunun kabulü gerekmiştir.
Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının “A) Vefat Teminatı” başlıklı maddesinde, “İşbu poliçe ile temin edilen bir kaza, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren bir sene zarfında vefatına sebebiyet verdiği takdirde, sigorta bedeli poliçede gösterilen menfaattarlara, yoksa kanuni hak sahiplerine ödenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, yukarıda anlatılan gerekçelerle, davacıların Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi teminat bedelinin tamamı olan 165.000,00 TL.’yi miras payları oranında talep edebilecekleri gerekçesiyle karar verilmesi gerekirken, hükmün gerekçe bölümünde hem sorumluluk sigortası, hem de ferdi kaza sigortası hükümlerine dayanılarak, bilirkişi raporundaki Ferdi Kaza Sigorta Poliçesindeki teminat bedelinin muristen tüm destek alanlar (Dava dışı anne Melahat Kermen ve baba Talat Kermen de dahil) arasında garameten paylaşımı ile ilgili hesaplama esas alınarak toplam 107.428,39 TL.’nin tahsili ile davacılara (91.292,18 TL’nin davacı …’e, 16.136,21 TL’nin davacı …’e) ödenmesine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki davacılar vekilince, gerekçe, hüküm altına alınan tutar ve her bir davacıya ödenmesine karar verilen tutarlar yönünden istinaf yoluna başvurulmadığından, bu yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
Buna göre Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca İlk derece Mahkemesi kararını gerekçedeki çelişkili kabuller yönünden düzelterek, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin reddine,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.10.2022 tarih ve 2022/7 E., 2023/743 K. sayılı kararını gerekçe yönünden DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1-91.292,18 TL’nin 01/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
2-16.136,21 TL’nin 01/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 7.338,43 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 80,70 TL harç ve 332,77 TL tamamlama harcı toplamı 413,47 TL’nin mahsubu ile noksan olan 6.924,96 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 332,77 TL tamamlama harcı olmak üzere toplamı 494,17 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.140,00 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı … yararına hesaplanan 14.606,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı … yararına hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

III-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
IV-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
04.10.2023 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 238.730,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza